Çukur Kule Kapalıçarşı’da Mahmutpaşa Kapısı’nın girişinde yer almaktadır. Tamamen ahşap olan bu yapı özellikle göz alıcı bakır kubbesiyle meşhurdur. Bu binaya “Çukur” denmesinin sebebi Kapalıçarşı’nın kot bakımından en alçak kısmında yer almasıdır.

Çukur Kule konumu itibariyle, Bizans döneminde de o bölgede bulunan çarşının gümrük kontrol noktası olarak kullanıldığı söylenir. Fatih Sultan Mehmed’in Kapalıçarşı’nın kurulmasını emrettiği 1461’den 1489 yılına kadar geçen dönemde yapılmış 482 dükkâna ilave olarak inşa edilmiştir.

Harem kadınları Kapalıçarşı’da rahat alışveriş yapabilmek için Çukur Kule’yi tercih etmişlerdir. Dışarıdan merdivenle çıkılan üst kat yani “kubbe altı” haremlik olarak kullanılmış böylece selamlık olarak kullanılan zemin kattan ayrı tutulmuştur.

Sultan 2. Mahmud’un Kapalıçarşı esnafıyla harem kadınlarının buluşabildiği bu noktayı sakıncalı görüp alışveriş ziyaretlerini yasaklamasından sonra binanın zemin katı karakol olarak kullanılmaya başlanmış, “kubbe altı” adı verilen üst kat ise gözetleme kulesi olarak tulumbacılara ev sahipliği yapmıştır.

Osmanlı’nın son dönemlerinde saray borçlarının ödenmesi karşılığı özel mülkiyete devredilen Çukur Kule, bundan sonraki yolculuğuna bir süre de muhallebici olarak devam eder.

1970 yılında Boybeyi ailesi tarafından satın alınan Çukur Kule’nin “kubbe altı” günümüzde Boybeyi Mücevher Aile Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Giriş katı ise mücevher koleksiyonlarının sunulduğu bir mağaza olarak faaliyetini sürdürmektedir.

✶ Medya