Arditti Apartmanı çevre yapılarla bitişik nizamda olacak şekilde konumlanmaktadır. Yapı, 1923 yılında Musevi Arditti Ailesi tarafından hem konut hem de iş yeri olarak kullanılmak üzere Rum mimar C. P. Simotas Bey’e yaptırılmıştır. Yapı kütlesi, beş katlı olmakla birlikte kâgir dolgulu betonarme yapım tekniğiyle üretilmiştir (Pervititch, J. Jacques Pervititch Sigorta Haritalarında İstanbul, 2000, İstanbul: Axa Oyak) Art Nouveaux üslubuyla giriş cephesi üretilen Apartman, tescilli bir yapıdır (Yalçın Akman, S. Kuzguncuk’taki Mimari Mirasa İlişkin Koruma Kararlarının İrdelenmesi
Yüksek Lisans Tezi, 2015).

Arditti Apartmanı’nın simetrik giriş cephesi, birinci katın hemen alt kotundan, çatıdaki saçak kotuna dek devam eden bir çıkmaya sahiptir. Cephede, bitkisel motifli Art Nouveaux bezemelerin yanı sıra mimarın isminin yazılı olduğu bir levha ve Apartman’ın yapım yıllarının Miladi, Rumi, İbrani
takvimine göre yazılı olduğu bir rölyef bulunmaktadır.

Apartman’ın Bereketli Sokak üzerinde kalan cephesi ise bezemelerden arındırılarak daha yalın olarak inşa edilmiştir. Binanın bitişik nizam yan komşularından yüksek olması nedeniyle belli bir yükseklik sonrası oluşan kuzey/güney cepheleri herhangi bir bezeme ve düzenli bir cephe kuralına
sahip değildir.

İç mekân organizasyonunda, zemin kat ele alındığında binanın giriş kapısı, dikdörtgen planlı bir giriş holü ile karşılık bulurken, girişin hemen karşısında balansmanlı bir merdiven konumlanmaktadır. Merdivenin iki yanında simetrik olarak konumlanan iki koridor, giriş holünü zemin katta yer alan ofis birimlerine bağlamakta; kuzey koridorunda ise düşey sirkülasyona hizmet eden bir asansör bulunmaktadır. Bu kattaki giriş holü, sıvalı, geniş
kemerler ile ofis koridorlarından ayrılmaktadır (Özbalta & Çifcibaşı Durna, Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları, Docomomo Özet Kitapçığı, 2022).

Bina, Mimar Simotas Bey’in 1911 yılında, Galata’da yapmış olduğu Madenciler Apartmanı (Madenjides) ile benzer bir dile sahiptir (Arpacı, K. 2020). Arditti Apartmanı’ndan önce Galata’da üretilen bu benzer apartman dilinin Arditti Apartmanı’nında da kullanılması, dönemin modern kent hayatınının apartmanlaşma kültürüyle Kuzguncuk’ta da istenildiğini göstermektedir. Bina, İstanbul’un Üsküdar ilçesinde, (her ne kadara son dönem Art
Nouveaux üslubuyla cephesi bezense de) erken dönem apartmanlaşmanın Kuzguncuk’a dair yaşayan bir örneği olmakla birlikte, 2023 yılında bölgenin 100 yıllık gelişimine tanıklık eden ve fonksiyonel değişimiyle bölgedeki dönüşümü özetleyen, belge niteliğinde bir eser vasfı taşımaktadır (Özbalta & Çifcibaşı Durna, Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları, Docomomo Özet Kitapçığı, 2022).

Yapı yanlış ve yaygın olarak yaptıran mimarın adıyla bilinmektedir. Oysa ki cephedeki Simotas yazısı apartman isimliği değil mimar kitabesidir.

Kuzguncuk'ta bulunan, Rum mimar Simotas tarafından inşa edilen, 1923 tarihli yapı.

Sevilla ve Arditti Ailesi’nin sahibi olduğu bina, Rum mimar Simotas tarafından yapıldığında tarihler 1923’ü gösteriyormuş. Mimar Simotas’ın binası, o yıllarda küçük bir boğaz köyü olan Kuzguncuk’un hem ilk apartmanı hem de en yüksek yapısıymış. Her katta iki daire, bodrumunda da bir sarnıç bulunurmuş. Kuzguncuk’ta olduğu gibi, Simotas Binası’nda da Yahudi, Hristiyan ve Müslüman birçok aile bir arada yaşarmış. Binanın sonraki yıllarda uzun süre sahibi olacak Rafael Fresko, Arditti ailesinin büyüğü Alomba Hanım’ın çok değer verdiği manevi oğluymuş. Rafael Fresko, Dora adında bir hanımla evlenmiş. Biri kız, üç çocukları olmuş. Freskolar’ın Apartmanı olarak anılmaya başlayan bina, hem ailenin hem de birçok kiracının birlikte yaşadığı bir yer olmuş. Binanın bodrumunun toka ve bulaşık teli atölyesi olarak kullanılmasıyla birlikte binadan yükselen gürültüler artmış, kiracılar azalmış. Fresko Ailesi de bir süre sonra başka bir semte taşınmış. Binanın bodrum katındaki atölyeler, birçok Kuzguncuklu için harçlıklarını çıkardıkları bir çalışma alanı olmuş. Ailenin büyüğü Rafael Fresko’nun vefatının ardından, bina 1986 yılında bir sinemacıya satılmış. Bu el değiştirme, Simotas’ın binasındaki birçok değişikliğin de başlangıcı olmuş. Uzun yıllar konut olarak kullanılan Freskolar’ın Apartmanı, apart otel işlevi kazandırılmak üzere yeniden elden geçirilmiş. Apart otel hayali, sinemacının düştüğü maddi sıkıntı nedeniyle son bulmuş. O yıllardan geriye, binanın otel olarak düzenlenen hali kalmış. Kuzguncuk’ta, binanın yeni sahibinin kim olacağı üzerine yükselmeye başlayan dedikodular, yapının Kuzguncuk’ta yaşayan bir aileye satılmasıyla son bulmuş. Ailenin, Kuzguncuk için büyük önem taşıyan Simotas Binası ile ilgili güzel düşünceleri, bir bankanın binanın yeni sahibi olmasıyla yarıda kalmış. Simotas Binası’nın uzun yıllar süren sessizliği, binanın 2003 yılında Birgül Ailesi tarafından satın alınmasıyla son bulmuş.

Refika Birgül, 30 yıldır uyuyan binada, uzun süren bir tadilata girişiyor. 2010 yılında kapılarını Kuzguncuk’a yeniden açan binada bugün; mimarından avukatına, reklamcısından dansçısına, terzisinden heykeltıraşına farklı meslek gruplarından insanlar birlikte çalışıyor, üretiyor, keyifli ve kolektif bir hayat sürüyor.

✶ Medya