İstanbul’un en eski Mevlevihane ve Nakşi tekkelerinden olan Abid Çelebi Tekkesi, son döneminde Sa’di tekkesi olarak faaliyet göstermiştir.

Dergâh-ı Şerif, Mevlâna soyundan Âbid Çelebi tarafından, evvela bir mescit ve bitişiğine Mevlevihane olarak bu tekkeyi yaptırılmıştı. İki katlı ahşap dergâhın, alt kat harem bölümünde dört, üst kat selamlık bölümünde dört olmak üzere sekiz odası, alt sofaya bitişik gayet büyük bir tevhidhanesi vardı.

Âbid Çelebi aynı zamanda Nakşibendî hilafeti de aldığından, tekkede perşembe geceleri Nakşî usulü, cuma geceleri Mevlevî mukabelesi okunurdu. Bir süre şeyhsiz kaldığı için bakımsız kalan tekke, Galata Mevlevihanesi şeyhlerinden meşhur Hâlet Efendi tarafından tamir edilerek yeniden Mevlevihane olarak açılmak istenmişse de mümkün olamamış ve nihayet büyük Fatih yangınında tamamen yanmıştır.

Yıllar sonra boş arsa üzerine Ahmed Hulusi Efendi ile Hüseyin Hamdi Efendi tarafından iki katlı, haremli-selamlıklı büyük bir tekke yaptırdıktan sonra, bu kişiler Sa’di şeyhi olduğundan tekke de Sa’di Tekkesi olarak faaliyetini sürdürdü. Günümüzde tekkeden geriye binalar arsındaki boş arsa, harap bir mezarlık, toprakta gömülü temel izleri, duvar parçası ve on beş kadar mezar taşı kalmıştır.1

—–

1 Mustafa Koç, Revnakoğlu’nun İstanbul’u, Fatih Belediyesi Kültür Yayınları, c. 2, 2021.

✶ Medya