Kurşunlu Manastırı’nın kuzey duvarının Marmara Denizi kıyılarında yaptığımız araştırmalarda, karadan denize doğru uzanan modern taşların hemen doğusunda düzensiz taşlardan bir yığının denize doğru uzandığı tespit edilmiştir. Bu taşların, manastırın kuzeybatı yönünden başlayarak denizin içine doğru yaklaşık olarak 110 metre kuzeydoğu yönünde ilerledikten sonra, iç bükey formda batı yönüne doğru uzandığı gözlemlenmiştir.

Ölçülebilen toplam genişliği ise yaklaşık 15 metredir. Dalgakıranın taşlarının çok fazla tahrip olduğu ve etrafa yayıldığı anlaşılmıştır. Kıyı şeridinde yaptığımız araştırmalarda, limanın batı sınırını belirleyen dalgakıran da tespit edilmiştir. Dalgakıranın batı kanadının taşları, yaklaşık olarak 45 metre uzunluğundadır. Bu iki taş sırasının limanın dalgakıranı olduğu açık ve nettir. Kurşunlu dalgakıranı, çevre duvarlarını ve gemileri dalgaların yıpratıcı etkilerinden korumak amacı ile inşa edilmiştir. Dalgakıranlar, şekilsiz, iri boyutlu doğal taşların dizilmesi ile oluşturulmuştur. Üzerinde herhangi bir yapılaşma izi yoktur.

Dalgakıran, yıldız, poyraz, gündoğusu ve günbatısı rüzgârlarına karşı limanı etkili koruyacak şekilde inşa edilmiştir. Limana giriş iki dalgakıranın arasında bırakılmış olan açıklıktan sağlanmıştır. Dalgakıranların bulunduğu kıyı şeridinin coğrafik yapısı, liman havzasının dalgakıranlar yardımı ile oluşturulması ve dalgakıranların formu nedeni ile Plakia Limanı’nın yapay deniz limanları grubundan olduğunu söylememiz mümkündür. Sualtı araştırmalarında ve liman kıyısında yaptığımız araştırmalar neticesinde limanı tarihlendirmeye yarayacak herhangi bir arkeolojik veri bulunmamasına rağmen Kurşunlu Manastırı’nda bulunan ve günümüze ulaşmış arkeolojik kalıntılar hem limanı hem de bölgeyi genel olarak tarihlememize yardımcı olabilecek niteliktedir. Buradaki buluntulara göre, bölgenin tarihi en erken Roma Dönemi’ne kadar geri gitmektedir. Manastır, kilise ve çeşme yapısı Bizans dönemini işaret ederken, kilise içerisinde bulunan sütun başlıkları Roma Dönemi’ne tarihlendirilmektedir.

Eldeki arkeolojik veriler ve coğrafi şartların antik yazarlar ile uygunluğu göz önüne alındığında Plakia Antik Kenti, Kurşunlu Manastırı’nın bulunduğu dağın yamaçlarında olmalıdır Kurşunlu Manastırı’nın bulunduğu alan önceleri Plakia’nın tapınağı, daha geç dönemde ise manastır olarak kullanılmış olmalıdır. Tespit ettiğimiz liman ise MÖ IV. yüzyıldan itibaren Plakia’nın limanı görevini üstlenirken, Bizans Dönemi ile birlikte Manastır Limanı olarak işlevine devam etmiş olmalıdır.

Bursa’nın Antik Deniz Limanları, Serkan Gündüz

✶ İlgili Yerler