Kalenin yaklaşık 500 m. güney doğusundadır. Kaynaklarda yapının kesin tarihi belli olmamakla beraber, Selçuklu ve Beylikler dönemi kıymetli eserlerindendir.

Daha önceleri kervansaray olarak da bilinen yapı XIII. yy. itibariyle Kalehisar veya Hüsamiye Medresesi olarak zikredilmektedir. Prof. Dr. Oktay Aslanapa sanat tarihi açısından şu şekilde anlatmaktadır: ‘Alacahöyük yakınında Kalehisar Medresesi terkedilmiş eski bir Selçuklu merkezine işaret etmektedir.
İki eyvanlı medresenin planı çarpık olup simetrisi yoktur. Uzun giriş eyvanından, dar, dikdörtgen bir avluya geçilmektedir. Karşıda güneyde mihrap nişli ana eyvan, avlunun iki tarafında revaklı üçer medrese hücresi vardır. Eyvanın sağında yatay ve bitişiğinde küçük bir oda kapısı olan dershane, solunda dikey tonozlu bir dershane, giriş eyvanı sağında büyük tonozlu dershane, solunda biri avlu revaklarından diğeri daha büyük ve giriş eyvanına açılan kapıdan girilen yatay tonozlu iki oda vardır. Moloz taşlardan yapılmış, süslemesiz, sade medrese intizamsız plan ile on üçüncü yüzyıl başlarına girmektedir. Çevresinde bulunan keramikler de bunu kanıtlamaktadır.

✶ İlgili Yerler