Kariye Mozaikleri Rehberi
Bu yazımızın temel amacı, Kariye Camii’ni ziyaret ederken cep telefonunuzu kullanarak mozaik ve freskoları daha kolay gezmenizi ve bu sanat eserlerinin anlattığı hikayeleri doğru sırayla anlamanızı sağlamak için gerekli bilgileri görsel materyallerle destekleyerek sunmaktır. Yazıda yer alan ana metinler, apokrif olarak kabul edilen ‘Yakup’un Protoevangelium İncili’, ‘Nikodemus İncili’, ‘Pseudo-Matta’, ‘Yakobus İncili’ gibi metinlerin yanı sıra kanon içinde yer alan ‘Matta İncili’, ‘Markos İncili’, ‘Luka İncili’, ‘Yuhanna İncili’, ‘Eski Ahit külliyatı’ ve ilgili akademik makalelerden derlenmiştir. Metinlerde geçen kişi isimleri ve kavramlar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak isteyenler için Vikipedi linkleri verilmiştir. Kişi isimlerinde, Türkçe karşılığı bulunan isimler önce belirtilmiş, ardından orijinal Yunanca okunuşu ve yazılışı parantez içinde yer almıştır.
Aranılan sahnenin gezi esnasında diğer sahnelerden kolayca ayrıştırılabilmesi için geniş açı fotoğraf eklenirken, aynı zamanda gözle kolay görülmeyen sahnelerle, bazen vurgulanmak istenen sahneyi daha net ortaya çıkarabilmek için detay fotoğraflar da eklenmiştir.
Her hikaye ayrı bölümler halinde sunulmakta ve bunun için zorlanılmadan bulmak adına düzenlenen numaralandırılmış özel bir plan ile planın devamında ilgili başlığa seri şekilde ulaşımı sağlayacak bir tablo bulunmaktadır. Her hikayenin son fotoğrafının altında ilgili bölümün planına ulaşmak için de bir iç link (plana git) eklenmiştir.
Bu şekilde gezmek biraz yorucu olmakla birlikte, bilgilenerek gezeceğiniz için daha keyifli hale gelecektir.
Sizlere tavsiyemiz üzerinde mozaiklerin numaralandırıldığı ve şu linkte tam boyu bulunan özel olarak hazırladığımız planı kağıda çıktı alarak Kariye’yi gezmenizdir. Uzun bir yazı olduğu için telefon veya tablette hem plana hem yazıya aynı anda ulaşmak zor olmaktadır.
Temel Başlıklar
Mozaiklerde Kim Kimdir?
Hikayeler içerisinde sıkça karşılaşacağınız isimlerin kim olduğunu ve aralarındaki akrabalık ilişkilerini görebilirsiniz.
Meryem: Meryem Ana. İsa’nın annesi.
Yusuf: İsa’nın dünyevi babası.
Anna: Hanne veya Anne. Meryem’in annesi veya İsa’nın anneannesi.
Yoahim: Yehoiakim, Yohakim veya İmran. Anna’nın kocası ve Meryem’in babası olan Yahudi aziz.
Zekeriya: Yahudi din büyüğü. Yahya’nın (Yuhanna) babasıdır.
Elizabeth: Yahya’nın annesi, Zekeriya’nın eşi.
Yahya: Vaftizci Yahya.
Kariye Mozaikleri
A) Naos Mozaikleri
Bugün namaz kılınan bölüm olup 3 önemli mozaiği barındırmaktadır. Perde ile kapatıldığı için her zaman açılmamaktadır.


1. Meryem’in Uykusu (Koimesis)
Yeri: Ana ibadet alanına (naos) girişten sonra ana kapı üstünde
Betimleme: Sahnenin odak noktasında, klasik tarzda giyinmiş Meryem, elleri karnında çaprazlanmış bir şekilde yatakta uzanır. İsa, annesinin ruhunu kucağında tutarak onu saran çift katlı bir mandorla* ile tasvir edilmiştir. İsa’nın tam üzerinde bir Serafim meleği yer alırken, sahnenin sağ tarafında binanın üzerinde Meryem’in ruhunu teslim almak için gelen iki melek betimlenmiştir. Meryem’in başucunda İsa’nın altı havarisi ve iki rahip bulunurken, ayak ucunda ise İsa’nın beş havarisi, bir rahip, Meryem’in annesi Anna ve üç bakire arkadaş yer alır. Meryem’in başının yanında Havari Petrus, elinde tütsü kabını sallayarak tasvir edilir. İsa’nın mandorlasının içinde ise melekler görülür.
Hikaye: İsa’nın vefatından sonra Meryem’e bir melek görünerek üç gün içerisinde oğluna kavuşacağını haber verir. Meryem, tüm havarilere ölümünün üç gün içinde gerçekleşeceğini ve hazır olmaları gerektiğini bildirir. Onbir havari Kutsal Ruh’un yol göstermesiyle ölümden önce Betlehem’e ulaşır. Ancak Havari Şüpheci Thomas Meryem’in ölümüne yetişemez. Meryem kendisi için hazırlanan yatakta vefat eder. Meryem’in ölümüne havariler, rahipler ve kadınlar şahitlik eder. Ruhu İsa tarafından alınarak göğe yükselmesi için meleklere teslim edilir. Hikayenin başka kaynaklarda birkaç farklı anlatımı mevcuttur.
*Mandor: Vücudu saran badem biçimli bir koruyucu ışık halesi.


2. Yol Gösterici Meryem Mozaiği (Hodegetria Meryem)
Yeri: Ana ibadet alanına (naos) girişten sonra sağ çapraz köşede.
Betimleme: Hristiyan sanatında en çok kullanılan sahnelerden biri olan ve yol gösterici anlamına gelen Hodegetria sahnesinde Meryem kucağında bir eliyle çocuk İsa’yı tutarken diğer eliyle de İsa’yı işaret eder. Panoda klasik mavi giysiler içindeki Meryem podyum üzerinde ayakta durur. Çocuk İsa altın bir elbise içerisinde bir eliyle takdis* işareti yapar. Meryem çocuk İsa’ya doğru başını eğerken İsa’da annesine doğru başını kaldırmış vaziyettedir. Meryem ve İsa’nın başında hale bulunur. Meryem’in başının sağ ve solunda ünvanları olan “Tanrı Anası” anlamındaki Meter Theon (Mηρ Θv) ve “Sığdırılamayanı Sığdıran” anlamında He Khora tou akhoretu (ἡ χώρα τοῦ ἀχωρήτου) yazar. Buradaki “Khora” kelimesi aynı zamanda yapıya da ismini verir.
Hikaye: Hodegetria ikonası Meryem’in en kutsal ikonalarındandır. İncil yazarı Aziz Luke tarafından çizildiğine ve Meryem’in kutsallığından dolayı şehri koruduğuna inanılırdı. Birçok defa mucizeler gerçekleştiren ikona savaş zamanlarında çıkarılıp şehrin sokaklarında gezdirilirdi. Kariye’de ve diğer kilise örneklerinde bulunan Hodegetria sahneleri bu ikon örnek alınarak yapılmıştır.
* Takdis işareti: Bazen yüzük ve baş parmak birleştirilirken bazen sadece iki parmak ileri doğru uzatılarak yapılan işaret.


3. İsa Mesih (Pantokrator)
Yeri: Ana ibadet alanına (naos) girişten sonra sol çapraz köşede.
Betimleme: Meryem ile aynı düzlemde bulunan İsa’nın üzerinde klasik mavi himation* vardır. Podyum üzerinde kontrapost denilen vücut ağırlığının tek bacağa verildiği pozisyonda durur. Başı kısmında mozaiklerin çoğu dökülmüş olsa da halesinin izi bellidir. Sol elinde açık bir incil tutarken sağ eli kendini işaret eder biçimde içe dönüktür. Elindeki açık sayfada Matta 11:28’de bulunan şu bab yazılıdır: “Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar, bana gelin. Ben size rahat veririm.” Başının sağ ve solunda “İsa Mesih” anlamında Iousus Khristos (Ις Χς) ve “Yaşayanların Diyarı” anlamında He Khora Ton Zonton (ἡ χώρα τών ζώντων) yazar. Khora kelimesi yine bina adına referanstır.
Hikaye: İsa bu sahnede Maiestas Domini yani “Rabbin Görkemi” sahnelerinin ayakta bir versiyonunu yansıtır. İsa’nın mozaiği Hodegetria Meryem mozaiği ile birlikte hareketli olan ve Orthodox kiliselerinin vazgeçilmez parçası olan ikonaların yerleştirildiği ikonastasisin sabit birer bir parçası şeklindedir.
*Himation, MÖ 8. yüzyıldan MÖ 1. yüzyıla kadar yaygın olarak giyilen kapalı giysi.


B) Kariye Camii Giriş Mozaikleri
Eski Giriş olarak tanımladığımız ve Kariye’nin asıl giriş kapısı ve bölümler arasında geçiş kapılarının üst kısımları ile yan kısımlarındaki duvarlardaki temel nitelikteki mozaik sahnelerden oluşmaktadır.

4. Pantokrator İsa
Yeri: Dış narteksten iç nartekse geçiş kapısı üzerindeki lunette.
Betimleme: Yapının ana girişinde (eski ana giriş) gelenleri karşılayan mozaik panodur. “Evrenin Hakimi” anlamına gelen Pantokrator İsa sol elinde kutsal kitabı tutarken, sağ eli ile de kutsama işareti yapar. İsa’nın başının iki yanında İsa Mesih anlamında Iesous Khristos (Ις Χς) ve “Yaşayanların Diyarı” anlamında He Khora Ton Zonton (ἡ χώρα τών ζώντων) yazılıdır. İsa’nın ve Meryem’in sıfatında geçen “Khora” kelimesi yine yapının adına referans olmuştur. Kitabı tutan parmakları İsa’ya özgü şekilde ayrık yapılmıştır. İsa’nın başı ve vücudu sağa dönük şekilde tasarlandığından daha sağ taraf daha büyük yapılmıştır. Ziyaretçinin yapı içerisinde hareket edince İsa’nın da hareketli görünmesi için sağ ve sol kulakları asimetrik yapılmıştır. İsa’nın başında içerisinde haç bulunan klasik halesi bulunmaktadır. İsa bu sahnede izleyiciye değil tam karşısında yer alan Meryem panosuna bakmaktadır.
Hikaye: Bu sahne İsa’nın göğe yükselişine ve evrenin hükümdarı olarak taç giymesine dayanır. Matta İncilinin 28:18. babında yer alan “Bütün yetki bana gökte ve yerde verilmiştir.” ifadesine dayanarak resmedilmiş ve kiliselerin vazgeçilmez sahnelerinden olmuştur. İsa’nın “Yaşayanların Diyarı” sıfatı da yine ilgili bab ve Zebur’da yer alan mezmur* 116:9’a atıftır.
*Mezmurlar: Eski Ahit’in üçüncü bölümünü oluşturan kitaptır. İslam’da Zebur. olarak geçen ve Davut peygambere verilen kutsal kitap.

5. Dua Eden (Blachernatissa) Meryem ve Melekler
Yeri: Dış nartekste eski ana giriş kapısının iç üst kemerinde
Betimleme: Yapı içerisinde Meryem panosu, Pantokrator İsa panosu ile karşılıklı yerleştirilmiştir. Merkezde Meryem, kollarını iki yana doğru orans* biçiminde açmış, dua eder vaziyettedir. Emmanuel İsa Meryem’in karnında madalyon içerisinde adeta bir röntgen filmi gibi ziyaretçilere gösterilir. İki melek kanatları açık vaziyette profilden görüntüleriyle Meryem’e tapınırken resmedilmiştir. Meryem’in başının sağ ve solunda “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) ve “Sığdırılamayanı Sığdıran” anlamında He Khora Akheretou (ἡ χώρα τοῦ ἀχωρήτου) yazmaktadır. “Khora” kelimesi yapının adına bir atıftır.
Hikayesi: Orthodoks mezhebinde Meryem’in kendisinin ya da ruhunun İstanbul’da bulunan Blakernai Kilisesi’ne indiğine, şehrin ve halkın korunmasını sağlamak için dua ettiğine inanılır. Bu olaydan sonra Blachernitissa ikonu mucizelerle ilişkilendirilmiştir. İkonda Meryem’in rahmi içerisinde Emmanuel İsa Matta İncilinin 1:23 babına referansla resmedilir.
* Orans: Hristiyan sanatında ellerin omuz hizasında yanlara açıldığı dua ve teslimiyet duruşu.


6. Yol Gösterici Meryem – 2 (Hodegetria)
Yeri: Dış narteksten içe geçiş kapısının solunda
Betimleme: Meryem ana ibadet yerinde bulunan diğer Hodegetria sahnesinin aksi yönünde resmedilmiştir. Meryem klasik maphorion giysisiyle resmedilmiştir. Sol eli ile Çocuk İsa’yı tutarken sağ eliyle de İsa’yı işaret eder. Sahnenin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Meryem’in başının solunda “Tanrı Anası” monogramının* sadece Theon (Θv) kısmı kalmıştır.
Hikayesi: Sahne kapı üzerinde bulunan Pantokrator ve kapının solunda bulunan Vaftizci Yahya panosuyla geniş bir bağışlanma (deisis) sahnesini andırır. İsa ve Yahya ile birlikte kiliseye gelenleri karşılaması için buraya yerleştirilmiştir. Yapıdaki ikinci hodegetria sahnesidir.
* Monogram: Bir veya daha fazla harfin simge oluşturmak için üst üste veya yan yana birleştirildiği bir nakış.

7. Şefkatli Meryem – 1 (Eleousa)
Yeri: Dış narteksten içe geçiş kapısının ikinci solunda
Betimleme: Meryem iç nartekse geçiş kapısına yönelmiş vaziyette kucağında çocuk İsa ile resmedilmiştir. Meryem yanağını İsa’nın yanağına bastırır. Meryem’in üzerinde pembe-kırmızı tonlarda maphorion* vardır. İsa’nın kıyafeti belli değildir. Panodaki mozaiklerin büyük bölümü tahrip olmuştur.
Hikayesi: Sevgi dolu veya şefkatli anlamına gelen “Eleousa” ikonalarının üç farklı versiyonu vardır. Tenderness, Blachernitissa ve Kykkos Meryem. Bu versiyonların hepsinde çocuk İsa Meryem’in kucağındadır ve ondan sevgi görür. İsa Eleousa sahnelerinde genellikle 1 yaşının altındadır. Bazen annesinin yanağına sarılırken bazen de omuzlarına sarılır.
* Maphorion: Bizans İmparatorluğu’nda kadınlar tarafından giyilen büyük bir peçe veya şal

8. Vaftizci Yahya
Yeri: Dış narteksten içe geçiş kapısının sağında
Betimleme: Mozaik panonun neredeyse tamamı tahrip olmuştur. İkonadan geriye sadece sol omuz, gögüs ve saçın bir kısmı ile halesi kalmıştır. Geriye kalan mozaikler içerisinde kıyafetlerinin hayvan kürkü olması ve saçlarının uzun olmasından ikonanın Vaftizci Yahya olduğu anlaşılmaktadır. Kapının sol tarafında bulunan Meryem ve kapının üzerinde yer alan Pantokrator ile deisis sahnesi oluşturur.
Hikaye: Yahya, İsa ile aynı dönem yaşamış ve İsa’dan hemen önce doğduğu için de Hristiyanlık dünyasında “öncü” olarak adlandırılan bir figürdür. Dünyevi zevklerden ve lükslerden uzak bir yaşam tarzı savunmuş ve bu yüzden hırpani kıyafetlerle çölde yaşamını sürdürmüş, yemek olarak yabani hayvanlarla ve böceklerle beslenmiştir. Matta ve Markos İncillerinde deve tüyünden bir kıyafet giydiği yazmaktadir. İsa’yı müjdelediği ve onu vaftiz* ettiği için ikonografide oldukça önemlidir.
* Vaftiz: Hristiyanlık dininde kişinin suya daldırılması veya üzerine su dökülmesi şeklinde gerçekleştirilen bir dini tören.

9. Yoahim Mozaik Tasviri
Yeri: Dış nartekste en soldaki kemerin arka kısmında alt panoda

10. Bakire Meryem Mozaiği
Yeri: İç narteskte en soldaki mezar nişinin üstünde

11. Kurucunun İthaf Mozaiği
Yeri: İç nartekste Naos’a giriş kapısının üstünde
Betimleme: İsa panonun tam ortasında mücevherlerle süslü iki minderli taht üzerinde oturur vaziyettedir. Ayağının altında bir podyum bulunur. Taht ve podyum renkli taşlarla süslenmiştir. İsa sol eliyle dizine koyduğu incili tutarken sağ eliyle takdis işareti yapar. İsa’nın başının sağ ve solunda “İsa Mesih” anlamında Iousus Khristos (Ις Χς) ve “Yaşayanların Diyarı” anlamında He Khora Ton Zonton (ἡ χώρα τών ζώντων) yazar. Khora kelimesi yine bina adına referans olarak kullanılmıştır. İsa’nın solunda Theodoros Metochites dizlerin üzerine çökmüş vaziyette elinde tuttuğu Kariye’yi İsa’ya sunar şekilde betimlenmiştir. Metochites’in üzerinde kabbadion* denilen bir Bizans kaftanı, başında da alışılmışın dışında sarık benzeri bir başlık bulunur. Theodoros Metokhites’in arkasında “Kurucu ve Hazine Sorumlusu Theodoros Metokhites” anlamında O Ktitor Logothetis tu Genikou Theodhoros o Metochitis (Ὁ κτήτωρ λογοθέτης τοῦ γενικοῦ Θεόδωρος ὁ Μετοχίτης) yazar.
Hikayesi: 1290 yılında İmparator II. Andronikos’un himayesine alınan Theodoros Metochites hızlıca Bizans bürokrasisinde ilerlemiş ve bir çeşit bakanlık görevi olan Logothetes ünvanı ile ödüllendirilmiştir. Bu ünvandan sonra saraydaki mevkisini daha da yükselterek günümüzde hazine bakanına denk olan Logothetis tu Genikou ünvanına sahip olmuş ve mevcutta harap halde olan Kariye Manastırı’nı yeni bölümler ekleyerek baştan aşağı yenilemiştir. Kariye baniliğinden sonra günümüz başbakanlıkla eşdeğer olan Mega Logothetis ünvanına sahip olmuş ve Bizans’ın ikinci adamı olarak görev yapmıştır.
* Kabbadion: Bizans’ın son yüzyıllarında sarayda sıkça kullanılan doğu kökenli kaftan benzeri bir giysi.


12. Deisis Sahnesi (Moğolların Meryemi ve İsaakios’un Af Sahnesi)
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin olduğu yerde ön duvarda.
Betimleme: Kompozisyon klasik deisis sahnelerinden “Vaftizci Yahya” çıkartılarak, sadece Meryem ve İsa ile oluşturulmuştur. İsa’nın üzerinde klasik mavi himationu vardır. Sol eliyle himationunun kuşağını tutarken, sağ eliyle takdis işareti yapar. İsa’nın başının iki yanında “İsa Mesih” anlamında Iesous Khristos (Ις Χς) ve “bakır” anlamında Khalkites (Χαλκίτης) yazmaktadır. İsa’nın sağında Meryem ona dönük, elleri açık af diler vaziyette betimlenmiştir. Meryem’in maphorionunun rengi İsa’nın kıyafetiyle aynıdır. Maphorion üzerinde bakireliğini simgeleyen yıldız süsler bulunur. Meryem’in üzgün bir ifadesi vardır. Meryem’in başının solunda “Tanrı Anası” monogramının sadece Meter (Μηρ) kısmı kalmıştır. Kompozisyonun solunda Meryem’in altında Bizans prensi İsaakios Komnenos diz çökmüş af diler vaziyette betimlenmiştir. İsaakios’un başında taşlarla süslü tacı bulunur. Başının arkasında “En yüce İmparator Aleksios Komnenos’un Oğlu Porfire Doğan İsaakios” anlamında O yiós toú ypsilotátou Basiléos Alexíou toú Komninoú Isáakios o Porfyrogénnitos ( Ὁ υἱὸς τοῦ ὑψηλοτάτου βασιλέως Ἀλεξίου τοῦ Κομνηνοῦ Ἰσάακιος ὁ Πορφυρογέννητος) yazar. Kompozisyonun solunda İsa’nın altında ise prenses Maria Palaiologos diz çökmüş şekilde af dilemektedir. Maria Palaiologina tamamen kapalı ve siyah bir rahibe kıyafetindedir. Başının arkasında “Andronikos Palaiologos’un Kızı, Moğolların Hanımı Rahibe Melani” anlamında Androníkou toú Palaiológou i kyrá tón Mougoulíon Meláni i monachí (…Ἀνδ[ρον]ίκου τοῦ Παλαιολόγου ἡ κυρὰ τῶν Μουγουλίων Μελάνη ἡ μοναχή) yazar.
Hikaye: Prens İsaakios ve Prenses Maria Palaiologina Kariye’nin muhtemelen 3 onarımına kaynak sağlamış banilerdir. Yapılan araştırmalar bu mozaik panonun yapıdaki en eski mozaik pano olduğunu bildirir. Theodoros Metokhites 14. Yüzyılda yaptığı nihai restorasyonda bu panoyu korumuştur. Maria, 1265 yılında Moğol Hanı Hülagü’ye eş olarak Karakurum’a gönderilmiş, ancak Karakurum’a varamadan Hülagü Han ölmüştür. Maria onun oğlu Abaka Han ile evlendirilmiştir. Bu evlilik nedeniyle Moğolların Maria’sı diye anılmaktadır. Abaka Han’da ölünce tekrar evlenmemiş ve Konstantinopolis’e geri dönmüş, kendini kiliseye adayıp rahibe olmuş adını Melane olarak değiştirmiştir.

Bu bölümde iç ve dış nartekste bulunan mozaikler önce bağımsız mozaikler ve ardından belirli bir hikayeyi takip eden sırayla verilmiştir. Gezi esnasında numaralandırmayı takip ederek sürekli yer değiştirmeniz hikayenin devamlılığı içindir.
13. Pantokrator İsa ve Ataları
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbede.
Betimleme: Kubbe dilimli bir tasarımda inşa edilmiş ve kubbe merkezine madalyon içerisinde Pantokrator İsa yerleştirilmiştir. İsa’nın üzerinde klasik mavi himationu vardır. Sol elinde İncili tutarken sağ eliyle takdis işareti yapar. Başının iki yanında İsa Mesih anlamında Iesous Khristos (Ις Χς) monogramı bulunur. Kubbe dilimleri arasında iki sıra halinde İsa’nın atalarına ait figürler yer almaktadır. Dilimlerin mozaikleri İsa’dan atalarına doğru yayılan bir kutsal ışık şeklinde tasarlanmıştır. Kubbe dilimlerinin üst satırında İsa’nın Eski ve Yeni Ahit kaynaklı 24 atası betimlenmiştir. Tüm figürler birbirine benzer pozisyonda ayakta betimlenmiştir. Bu figürler içerisinden sadece Adem ile Nuh figürlerine eklemeler yapılmıştır. Nuh figürü elinde gemi tutarken, Adem figürünün elinde meşale, ayaklarının altında da yılana yer verilmiştir.
Kubbede bulunan 24 ata sırasıyla şöyledir; Adem – Adam (Αδάμ), Şit – Sith (Σηθ), Nuh – Noe (Νώε), Kenan – Khanaan (Χαναάν), Mahalalel – Maleleil (Μαλελεήλ), Yared – Iared (Ἰάρετ), Lamik – Lamekh (Λάμεχ), Sam – Sem (Σημ), Abir – Eber (Ἔβερ), Seruk – Seroukh (Σερούχ), Nahor – Nakhor (Ναχώρ), Azer – Taara (Θάρα), İbrahim – Abraam (Αβραάμ), İshak – İsaak (Ισαάκ) Yakup – Iakob (Ιακώβ), Peleg – Phalek (Φάλεκ), Reu – Rhagau (Ῥαγαύ), Metuşelah – Mathousalas (Μαθουσάλας), İdris – Henokh (Ἑνώχ), Yaniş – Enos (Ἐνώς), Habil – Abel (Άβελ).
Kubbe dilimlerinin alt satırında Yakup’un 12 oğlu olan İsrailoğulları kabileleri ile bu oğulardan Yahuda’nın iki oğlu ile Perez’in bir oğlu betimlenmiştir. Bunlar sırasıyla şöyledir; Ruben – Reubin (Ρουβήν), Şimon – Symeon (Συμεών), Levi – Levi (Λευί), Yahuda – Ioudas (Ιούδας), Zevulun – Zaboulon (Ζαβουλών), İssakar – İssakhar (Ισσάχαρ), Dan – Dan (Δαν), Gad – Gad (Γαδ), Aşer – Asher (Άσέρ), Naftali – Nephthali (Νεφθαλί), Bünyamin – Beniamin (Βενιαμίν), Yusuf – Ioseph (Ιωσήφ), Perez – Pares (Φαρές), Zerah – Zarah (Ζαρά), Esrom – Esrom (Εσρώμ).
Hikaye: Kubbe yapıları bizans mimarisinde evreni temsil eder. Metochites burada Evrenin Hakimi İsa’yı kubbenin merkezine bu yüzden yerleştirmiştir. Kubbede yer alan 24 ata Luka İncilinin 3:38-38 babından alınmıştır. Yakup’un ve Yahuda’nın oğulları Tekvin’in 35 bölümünde yer alırken, Perez’in oğlu Esrom Matta İncilinde yer alır.



14. Theotokos Meryem ve Ataları
Yeri: İç nartekste soldaki kubbede.
Betimleme: Kubbe dilimli bir tasarımda inşa edilmiş ve kubbe merkezine madalyon içerisinde Theotokos Meryem yerleştirilmiştir. Meryem’in üzerinde yıldız süslü mavi maphorionu vardır. Kucağında altın kıyafetler içerisinde çocuk isa durur. Meryem’in başının sağ ve solunda ünvanları olan “Tanrı Anası” anlamındaki Meter Theon (Mηρ Θv) monogramı bulunur. Kubbe dilimleri iki satır şeklinde tasarlanmış ve üstteki satırda Meryem’in ataları olan Kral Davut soyundan gelen 16 Yahudi Kral betimlenmiştir. Kralların duruşları ve kıyafetleri birbirine benzer şekildedir. Alt satırda bulunan İsa’nın 11 atasının ellerinde “ibrik, asa, tomar gibi” çeşitli objeler bulunur. Üst satırda krallardan iki tanesi taşlı bir himation giyerken diğer krallar pelerinle betimlenmiştir. Kralların başlarında taçları bulunur.
Üst satırda verilen krallar şöyledir; Davut – Dabid (Δαβίδ), Süleyman – Solomon (Σολομών), Rehoboam – Roboham (Ροβοάμ), Aviya – Abia (Αβιά), Asa – Asa (Ασα), Yehoşafat – Iosaphat (Ιωσαφατ), Yehoram – Ioram (Ιωραμ), Uzziya – Ozias (Οζίας), Yotam – Ioatham (Ιωαθαμ), Ahaz – Akhaz (Ἄχαζ), Hezekiya – Ezekias (Ἐζεκίας), Menaşe – Manasseh (Μανασσής), Amon – Amon (Αμων), Yoşiyahu – Iosias (Ιωσιας), Yehoahaz – Ioakhaz (Ιωαχαζ), Şealtiel – Salathiel (Σαλαθιηλ).
Kubbe dilimlerinin alt satırlarında İsa’nın soyunda geçen 11 ata bulunur. Bunlar sırasıyla şöyledir; Hananya – Ananias (Ἀνανίας), Azariya – Azarias (Αζαρίας), Mişaye – Mitsiou (Μίτσιου), Danyal – Daniel (Δανιήλ), Yuşa – Iisous (Ἰησοῦς), Musa – Mouses (Μωυσής), Harun – Aaron (Ααρών), Hur – Or (Ωρ), İsmail – İsmael (Ισμαήλ), Eyüp – Iob (Ἰώβ), Melkisedek – Melkhisedek (Μελχισεδέκ).
Hikaye: Kubbede bulunan figürler Meryem ile İsa’nın soyunun kral ve peygamber olan bu kişilerden geldiğini vurgulanmıştır. Kubbede yer alan Davut soyundan gelen 16 kral Matta İncilinin 1- 6:12 babından alınmıştır. İsa’nın soyundan 11 ata ise Eski Ahit kaynaklıdır.




C) Meryem’in Hayatını Anlatan Mozaikler
İç nartekste başlayan hikayenin bir kısmı dış nartekste de devam etmektedir. Burada listelenen 22 mozaik sahne bulunmaktadır.

15. Yoahim’in Sunularının Reddedilmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin arka sol pandantifinde.
Betimleme: Tapınağın rahibi Zekeriya kiborion şeklinde resmedilmiş tapınağın içinde kapıda durur ve iki elini de havaya kaldırmış reddeder vaziyettedir. Tapınağın surları ve kubbeyi tutan 4 sütunlu yapısı içerisinde tahtı betimlenmiştir. Kompozisyonda tapınağın çevresi evler ve ağaçlarla süslenmiştir.
Hikaye: Yoahim İsrail’in 12 kabilesi içerisinde çok zengin bir adamdır. Fakat ileri yaşlarına rağmen çocuğu olmamıştır. Yahudilerin Tanrının Günü’nden önce İsrail kabileleri tanrıya sunu adamak için tapınağa gidiyordu. Yoahim’de sunu adamak istemiş fakat tapınak rahibi tarafından çocuğu olmadığı için sunu yapılmasına izin verilmemiştir. Bu panoda tapınak rahibinin Yoahim’i reddetmesi işlenmiştir.


16. Yoahim’in İnzivaya Çekilmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin ön sağ pandantifinde.
Betimleme: Yoahim dağda bir çalı içerisinde inzivaya çekilmiş bir şekilde betimlenmiştir. Sol eli yanağında düşünceli bir şekilde oturmaktadır. Çalının dışında iki çoban kendi aralarında konuşurlar ve Yoahim’in bu durumuna şahit olurlar. Sahnenin üst kısmındaki yazı da “Yoahim çobanlarla dağda dua ediyor” yazılıdır.
Hikaye: Yoahim sunuları reddedilince İsrail kabileleri içerisinde tek çocuğu olmayanın kendi olup olmadığını araştırır. İyi adamlar içerisinde sadece kendisinde çocuk olmadığı gören Yoahim 40 gün inzivaya çekilir ve duası kabul olana kadar oruç tutar. İncilde anlatılan “çölde inzivaya çekilme” şeklinde olsa da burada Metochites Yoahim’i çalı içerisinde bir dağda betimlemiştir.



17. Anna’nın Hizmetçi İle Tartışması
Yeri: İç narteskte soldaki kubbenin sol alt kısmında duvarda
Betimleme: Panonun büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Tahrip olmayan sağ kısımda bir niş içerisinde hizmetçi Yahudith başında bir taç ile görünür. Niş yapının üzerinde iki adet keklik kuşu betimlenmiştir.
Hikaye: Yoahim’in onu terk ettiğini duyan eşi Anna hem dul kaldığı için hem de çocuksuzluktan feryad eder. Hizmetçisi ona Tanrının Günü’nün yaklaştığını, isyan ve feryat etmenin yasak olduğunu hatırlatır. Yas kıyafetleri giymek yerine kendisine hediye ettiği tacı ona tekrar verip, kraliyet görünüşü olan tacı bir cariyenin takmasının doğru olmadığını söyler. Anna ise hizmetçisinin kendisine akıl vermesine daha da sinirlenerek tacı hediye ettiğini bile reddederek bu durumu sürdürür.


18. Anna’ya Meryem’in Doğacağı Müjdesinin Verilmesi (Tebşir Sahnesi)
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin ön kemer duvarında
Betimleme: Anna gösterişli evinin bahçesinde iki eli açık, ayakta dua eder şekilde betimlenmiştir. Üzerinde mavi elbisesi ve elbise üzerinde pembe tonlarında maphorionu vardır. Anna’nın arkasında bir hizmetçi kapı eşiğinde oturur ve yaşadıklarına tanık olur. Anna’nın baktığı yönde bir melek ona doğru uçmaktadır. Meleğin elinde bir asa vardır. Anna’nın hemen önünde bir çeşme, defne ağaçları ve ağacın üzerine yuva yapmış serçeler vardır. Sahnenin üst kısmında “Azize Anna bahçede dua ediyor” yazılıdır.
Hikaye: Anna hizmetçisiyle konuşmasından sonra yas elbiselerini çıkarıp düğün elbiselerini giyer ve bahçeye yürüyüşe çıkar. Defne ağacının altına oturur ve tanrıya dua eder. Göğe baktığında defne ağacındaki kuş yuvasını görür ve ağıt eder. Tanrıya dua edip, İbrahim’in eşi Sara’ya verdiği gibi ona bir çocuk vermesini onu tanrıya adayacağını söyler. Daha sonra Rabbin meleği gökte görünür ve “Rabbin duanı işitti ve gebe kalacaksın.” diye müjde verir.
Not: Bu sahnenin “Yoahim’e Müjde” versiyonunun da yapı içerisinde olduğu fakat tamamının tahrip olduğunu düşünüyoruz.


19. Anna ve Yoahim’in Buluşması
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin sağındaki kemerin ön kısmında
Betimleme: Anna ile Yoahim iki sütunlu altın kapı önünde buluşmuş ve sevinçle birbirine sarılır halde betimlenmiştir. Anna ve Yoahim’in üzerindeki kıyafetler diğer sahnelerle aynıdır. Yoahim’in arkasında hizmetçi Yahudith vardır ve olanlara şahit olur. Sahnenin üstündeki yazıda “Theotokos’a gebe kalma” yazılıdır.
Hikaye: Yoahim ve Anna çocuk için müjde alınca buluşmak için birbirlerine yürürler. Yoahim müjde karşısında bir sürü kurban ve adak bağışlar. Altın kapı önüne geldiklerinde Anna sevinçle Yoahim’e sarılır ve mutluluklarını paylaşırlar.


20. Meryem’in Doğumu
Yeri: İç nartekste en solda birinci ve ikinci kemerin arasındaki tonozun ön duvarında
Betimleme: Henüz doğum yapan Anna bir yatak üzerinde doğrulmuş vaziyettedir. Sekiz hizmetçi Anna’ya hizmet etmektedir. Hemen yatağın yanında bir hizmetçi kollarını kavuşturarak Anna’ya doğru eğilmiştir. Yatağın başucunda bir başka hizmetçi bebeğin beşiğini hazırlamaktadır. Yatağın hemen önünde 3 hizmetçi ellerindeki yiyecek içecekleri Anna’ya sunarlar. Öndelerindeki masa üzerinde bir kayık tabak içerisinde ekmekler vardır. Anna’nın karşısında kompozisyondaki tek erkek Yoahim kapı içerisinden Anna’yı izler. Kapının yanında bir hizmetçi elinde yelpaze tutarken hemen kapı önünde iki hizmetçi yeni doğan Meryem’i yıkamaktadır. Sahnenin üst kısmında “Theotokos’un Doğumu” yazılıdır.
Hikaye: Aylar geçmiş ve Anna doğum yapmıştır. Anna ebeye çocuğun cinsiyetini sorar ve kız olduğunu öğrenince onu kucağına alarak şükür ve dua eder. Çocuğun adını Meryem koyar. Panoda yer alan üç hizmetçinin doğumla Anna’ya sunu yapması, ileride İsa’nın doğumunda karşılaşılacak olan üç müneccimin hediyeler sunması olayına bir ön gösterimidir.


21. Meryem’in Sevilmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin yanındaki tonozun ön bölümünde
Betimleme: Evlerinin bahçesinde betimlenen Yoahim ve Anna bir tür sedirde otururlar. Kucaklarında Meryem’i tutalar ve onu severler. Yoahim ve Anna klasik kıyafetleriyle betimlenirken, çocuk Meryem koyu mavi bir kıyafetle betimlenmiştir. Çocuk Meryem annesinin yüzüne dokunur. Sahnenin sağında bir hizmetçi evin penceresinden gövdesini çıkarmış onlara bakarak dua eder vaziyettedir. Sahnenin solunda başka bir hizmetçi -muhtemelen Yahudith- onlara dönük bir vaziyette ayakta durmaktadır. Kompozisyonun sağ ve sol köşesinde çoğunlukla ölümsüzlük temalarında kullanılan tavus kuşları betimlenmiştir. Sahnenin üst kısmında “Theotokos’un Sevilmesi” yazılıdır.
Hikaye: Bu sahne herhangi bir metinsel kaynağa dayanmamakla birlikte, muhtemelen Anna ve Yoahim’in çocuklarını ne kadar çok sevdiğini vurgulamak adına yapılmıştır.


22. Meryem’in Takdis Edilmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin yanındaki tonozun arka bölümünde
Betimleme: Yoahim, kucağında taşıdığı Çocuk Meryem’i takdis edilmesi için masa etrafında oturan üç rahibe doğru yürürken betimlenmiştir. Yoahim klasik himationu ile yalın ayak resmedilmiştir. Bebek Meryem’i taşıyan Yoahim elleri örtülü şekilde Meryem’i taşır. Sahnenin merkezinde rahipler iki sütunun taşıdığı kirişli bir yapı önünde sedirlerde oturur vaziyettedir. Rahiplerin ikisi mavi pelerin giyerken ortada bulunan baş rahip Zekeriya kırmızı pelerin ile resmedilmiştir. Rahiplerin üçü de ellerini kaldırmış takdis işareti yapar. Önlerinde duran masada boş tabak ve altın renkli kaseler vardır. Sahnenin üst kısmında “Ruhbanların Takdisi” yazılıdır.
Hikaye: Yoahim ve Anna çocukları olmadan önce tanrıya adayacakları sözüne karşılık, çocuk kız olarak doğmuştur. Meryem 1 yaşına geldiğinde Yoahim büyük bir ziyafet düzenler ve tapınağın rahiplerini onu kutsaması adına davet eder. Davete icabet eden tapınak rahipleri Meryem’i kutsarlar. Anna Meryem’i yatak odasına götürür emzirir ve uyutur. Daha sonra tanrıya şükredip, rahiplerle birlikte tanrıyı yüceltirler.


23. Meryem’in İlk Yedi Adımı
Yeri: İç narteskte soldan ikinci kemerin ön kısmında
Betimleme: Çocuk Meryem, annesi Anna’ya doğru ilk adımlarını atarken tasvir edilmiştir. Meryem’in üzerinde mavi tuniği vardır. Elleri annesine doğru uzanmış vaziyette betimlenmiştir. Anna, elleri Meryem’e doğru açık, bir sedir üzerinde oturur şekildedir. Ayakta duran Çocuk Meryem’in arkasında bir hizmetçi -muhtemelen Yahudith- çocuğun düşme ihtimaline karşı hazırlıklı şekilde ona doğru uzanır. Çocuk Meryem ve Anna’nın halesi vardır. Hizmetçinin şalı haleye benzetilmiş ve uçuşan şal tasarımıyla da sahneye hareketlilik kazandırmıştır. Sahnenin üst kısmında “Yedi Adım Atan” yazılıdır.
Hikaye: Çocuk Meryem 6 aylık olmuş ve Anna onun ayakta durup duramayacağını merak edip yere bırakmıştır. Meryem ilk yedi adımı atıp kendini annesinin kucağına atmıştır. Anna onu kucağına alıp yatak odasında bir özel bölüm yapmış ve onu tapınağa götürene kadar bir daha yere bastırmayacağına dair söz vermiştir.


24. Meryem’in Tapınağa Takdimi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin yanındaki tonozun arka bölümünde
Betimleme: Tapınak, panonun merkezinde dört sütunlu kubbeli bir kiborion şeklinde betimlenmiştir. Tapınağın etrafı dairesel duvarlarla çevrilidir. Başrahip Zekeriya tapınağın kapısında ona doğru yürüyen 3 yaşındaki çocuk Meryem’e kucak açmıştır. Meryem, annesi ve babası tarafından, ellerinde meşaleler taşıyan bakire Yahudi kızlardan oluşan bir alayla birlikte Rahip Zekeriya’ya teslim edilmektedir. Meryem elleri havada baş rahibe doğru yürürken Anna ve Yoahim Meryem’in arkasında onu destekler şekilde elleri havadadır.. Kubbesel tonozun tamamı Çocuk Meryem’in tapınağa teslim edilmesi sahnesine ayrılmıştır. Bir ekstra olarak “Meryem’in Melek Tarafından Doyurulması” sahnesi de kiborionun içerisinde betimlenmiştir. Rahibin arkasında, dört sütunlu ve kubbeli kiborion içinde, arkalıklı bir koltukta oturan Meryem’in sağında bir melek Meryem’e doğru yemek uzatır. Kiborionun çevresinde “Kutsalın Kutsanması” yazmaktadır. Panonun köşelerinde iki sülün kuşu ve bitki motifleri vardır.
Hikaye: Çocuk Meryem 3 yaşına gelmiştir. Yoahim ve Anna tanrıya verdikleri sözü tutmak için onu tapınağa götürmeye karar verirler. Yoahim Meryem’in tapınaktan geri dönmemesi ve tapınaktan korkmaması için Yahudi kızlarını çağırır, her birinin ellerine meşaleler verir. Meryem bir kortej ile tapınağa götürülür. Tapınağın kapısında onu Zekeriya karşılar ve kutsar.


25. Meryem’in Tapınağa Takdimi Sırasında Refakat Eden Kızlar
Yeri: İç nartekste naos girişindeki tonozun ön bölümünde
Tonozun diğer sahnelerinde de, bir bina tasvirinin kuzeyinden ve güneyinden çıkan kızlar tonozun doğusunda yer alan tapınağa doğru hareket etmektedirler. Bu aynı zamanda doğuya yapılan kutsal yolculuğa bir gönderme olarak düşünülebilir.

26. Meryem’in Melek Tarafından Doyurulması
Yeri: İç nartekste en soldan üçüncü kemer veya naos kapısının sağındaki kemerin ön kısmında
Betimleme: Meryem dört sütunlu ve üstünde bir piramit çatı bulunan kiborion içerisinde tahta oturmaktadır. Kiborion üç basamak merdivenle yükseltilmiştir. Meryem’in sol üstünde melek ona doğru uçmakta bir elinde asa tutup diğer elinde Meryem’e getirdiği ekmeği tutmaktadır. Meryem oturduğu yerden ekmeği almak için uzanır vaziyette betimlenmiştir. Meryem’in başının üst kısmında ilk kez “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) monogramı yazılıdır. Merdivenlerin hemen yanında bir hizmetçi Meryem’i izler vaziyette oturmaktadır. Tasvirli sahnenin üst kısmında “Theotokos Melekten Ekmek Alıyor” yazmaktadır.
Hikaye: Meryem o kadar saf ve kutsaldır ki yahudilerin oruç günlerinde Zekeriya Meryem’i her ziyaret ettiğinde temiz ve lezzetli bir yiyecek bulurdu. Ona sorduğunda da Meryem bir melek tarafından tanrı katından gönderildiğini bildirir. Bu olay Hristiyan ve Yahudi literatüründe yer aldığı gibi Kur’an’da Al-i İmran Suresi’nde de geçmektedir.


27. Theotokos Meryem’in Eğitim Alması
Yeri: İç nartekste en soldan üçüncü kemerde veya naos kapısının sağındaki kemerin arka kısmında
Betimleme: Sahnenin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Kiliselerin ikonografi programlarında bir başka örneği olmadığı neye benzediğini hakkında yorumu yapmak sadece varsayımdan ibarettir. Sağlam olan kısımda iki sütun üzerinde üçgen alınlık ve onun da üzerinde dilimli perdeleri olan tapınak betimlenmiştir. Sahnenin üst kısmında “Tapınaktaki Theotokos’un Eğitim Alması” yazılıdır.
Hikaye: Sahne Meryem’in tapınakta geçirdiği zamanlarda geçirdiği eğitimleri anlatır. 1886’da Kandakov’da bu mozaiklerin zarar gördüğü gösterirken Amerikalı dini lider F. Smith 1907 senesinde “Sanat Aşıkları” adında bir grubun mozaik panoyu sökerken zarar verdiklerini tespit etmişlerdir.

28. Zekeriya ve On İki Asa
Yeri: İç nartekste en soldan ikinci kemer veya naos kapısının solundaki kemerin arka kısmında
Betimleme: Meryem kiborion şeklinde betimlenen tapınağın içinde üzerinde 12 asa dizilmiş masanın önünde ayaktadır. Rahip Zekeriya tapınağın kapısında secde eder şekilde resmedilmiştir. Masada duran asalardan, önden dördüncü sırada bulunan asanın ucu yeşermiştir. Kiborion’un bir sütunu perde ile dışarıda bulunan yapıya bağlanmıştır. Sahnenin üstündeki yazıda “Asalardan önceki dua” yazılıdır.
Hikaye: Yahudilik inancına göre kan necistir ve tapınağa bulaştırılmaması gerekmektedir. Meryem ergenlik dönemine girmiş ve menstruasyon döngüsünden dolayı tapınaktan ayrılmalıdır. Zekeriya dua eder ve Meryem’in dul biriyle evlendirilmesi hakkında vahiy alır. Davut soyundan gelen 12 duldan alınan asalar tapınakta masa üzerine yerleştirilir ve dua edilir. Asalardan birisi yeşerir. Tasvirli sahnede “Asalardan önceki dua” yazılıdır.


29. Meryem’in Yusuf’a Emanet Edilmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin yanındaki tonozun arka kısmında duvarda
Betimleme: Kiborion şeklinde betimlenen tapınağın önünde, Meryem ve başrahip Zekeriya ayakta tasvir edilmiştir. Zekeriya bir eliyle yeşeren asayı Yusuf’a uzatırken diğer eliyle de Meryem’in başını tutmaktadır. Tapınağın içinde masa üzerinde diğer asalar betimlenmiştir. Yeşeren asanın sahibi olan Yusuf, Meryem ve Zekeriya’ya doğru yürür vaziyette betimlenmiştir. Yusuf’un arkasında Davut soyundan gelen diğer dullar görülmektedir. Tapınak bir perde vasıtasıyla dışarıdaki yapıya ön sütundan bağlanmıştır. Tasvirli sahnede “Yusuf’a teslim” yazılıdır.
Hikaye: Asaların toplanıp dua edilmesinden sonra, mucizevi şekilde yeşeren asa Zekeriya tarafından alınır ve sahibi olan Yusuf’a seçildiğini bildirir. Fakat Yusuf bunu çocukları olduğundan ve yaşlı bir adam olduğundan reddeder. Zekeriye onu daha önce tanrının buyruğunu reddeden yahudilerin başına gelenlerle korkutur ve Yusuf Meryem’i kabul edip korumasına alır. Kaynakların çoğunluğunda asadan güvercin çıkıp Yusuf’un başına konarken, Metochites bu sahnede asayı yeşertmeyi tercih etmiştir.


30. Yusuf’un Bakire Meryem’i Evine Götürmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin yanındaki kemerin arka kısmında
Betimleme: Sahnenin tam ortasında iki sütunlu bir yapı önünde Yusuf başını arkaya çevirmiş vaziyette Meryem’e bakmaktadır. Yusuf’un önünde oğlu Yakup elleriyle eve giden yolu gösterir vaziyette betimlenmiştir. Meryem elleri kapalı şekilde klasik maphorionu ile resmedilmiştir. Sahnenin üstünde “Yusuf, Theotokos’u alıyor, evine gidiyor.” yazmaktadır. Arkada bulunan yapının kapısı üzerine dikkatli bakıldığında Meryem’in haleli bir tasvirini kapı üzerinde de görmek mümkündür.
Hikaye: Yusuf kendine emanet edilen Meryem’i tapınaktan çıkarmış ve yaşı Meryem’den de büyük olan öz oğlu Yakup ile birlikte evine götürmüştür. Yakup Meryem’in hayatını anlatan tüm bu sahnelerin alındığı kaynak olan Protoevangelium kaynağının da yazarı olarak atfedilir.


31. Meryem’in Tapınaktan Yün Yumağı Alışı
Yeri: İç nartekste en sağdaki kubbenin solundaki tonozun arka duvarında
Betimleme: Tapınak yapısı içerisinde üç rahip sedir üzerinde oturmaktadır. Başrahip Zekeriya elindeki mor yünü meryeme doğru uzatır. Yünü almak için uzanan Meryem’in arkasında başları açık resmedilen 6 bakire kadın betimlenmiştir. Kadınların iki tanesinin elinde farklı renklerde yün yumakları vardır. Sahnenin üstünde “Görevliler bakirelerin alması için yün getirdiler, Meryem’in payına mor düştü” yazılıdır.
Hikaye: Kahinler tapınağa perde diktirmeye karar verirler. Perde diktirmek için Davut soyundan lekesiz bakireler ararlar ve 7 bakire bulurlar. Altın, beyaz, ince keten, ipek, mavi, kırmızı ve gerçek mor iplik kura yapılarak bakireler arasında dağıtılır. Meryem’in payına Bizans’ın da kutsal rengi olan mor renk ile kırmızı renk düşer. Meryem kutsal olduğu için kutsal olan bu renk Meryem’e gelmiştir.


32. Yusuf’un Meryem’e Veda Etmesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin arka duvarında
Betimleme: Pano iki farklı sahneden oluşur sol taraftaki sahnede Meryem elleri bağlı ve üzgün bir şekilde Yusuf’a bakmaktadır. Yusuf bir eliyle Meryem’e selam verirken diğer eliyle heybesini tutar. Eli himationu tarafından kapatılmıştır. Yusuf’un sağında oğlu Yakup’un sırtında küfe içerisinde inşaat malzemeleri olarak yorumlanan çubuklar vardır. Yakup babasına bakar vaziyette gidecekleri yönü işaret eder. Arka planda gösterişli bir yapı bulunur. Panonun sağındaki diğer sahnede elbiselerinden yapılan çıkarımla Yusuf ve Meryem vardır. Yusuf’un elinde asası vardır. İlk sahnenin üstünde “İşte, inşa için uzağa giderken, evimde senden ayrılıyorum” yazmaktadır. İkinci sahnenin üzerinde ise “Meryem bu nedir?” yazar. Meryem tasvirlerinin üzerinde “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) monogramı yazılıdır.
Hikaye: İlk sahnede meslekleri Marangozluk olan Yusuf oğlu Yakup. Bazı kaynaklara göre Süleyman mabedinde, bazı kaynaklara göre ise yakında yıkılan başka bir şehrin onarımı için iş seyahate çıkarlar. Burada Yusuf’un Meryem’e kocası olarak dokunmadığı, hatta evde bile olmayıp işe gitmiş olduğu anlatılmıştır. İkinci sahnede ise Yusuf iş seyahatinden dönmüş ve Meryem’i hamile olarak bulmuştur. O yüzden “Meryem bu nedir?” diye sormaktadır.


33. Meryem’e Müjde Sahnesi
Yeri: İç nartekste en soldaki kubbenin sağ arka pandantifi
Betimleme: Meryem, mimari bir yapının önünde iki basamaklı kuyudan su almak için eğilmiş vaziyettedir. Meryem’in üzerinde klasik mavi maphorion vardır. Kıyafetinin uç kısımları altın işlemelidir. Sağ elinde su testisi olan Meryem sol eli havada, arkaya bakar vaziyette betimlenmiştir. Meryem’in baktığı yönde ona doğru uçan melek bir eliyle asa tutarken diğer eliyle Meryem’i selamlar. Meleğin yanında bir başka mimari yapı betimlenmiştir. Sahnenin üstüne “Kuyuda duyuru” yazmaktadır.
Hikaye: Meryem tapınaktan aldığı mor yün ile örgü yaparken bahçeye çıkar ve kuyudan su almak ister kuyuya yaklaştığı sırada ona seslenen bir ses ile irkilir. Korkarak tekrar eve döner ve yün örmeye devam ederken melek ona doğru yürüyüp selam vererek korkmamasını söyler. Melek Meryem’e Rabbin lütfu ile hamile olacağını bildirdi. Meryem bunun nasıl mümkün olduğunu ve her kadın gibi mi doğuracağını sordu. Melek rabbin gücüyle doğacağını ve adının İsa olacağını bildirdi.
Not: 32 numaralı bölümün ek sahnesinde Müjde sahnesinden sonra Yusuf işe gidişinin üzerinden 6 ay geçmiş ve eve dönmüştür. Meryem’in hamile olduğunu gördüğü için onun başka biriyle birlikte olup hamile kaldığını düşünür ve “Meryem bu nedir?” diye sorar.


34. Yusuf’un Rüyası ve Bethlehem’e (Beytüllahim) Gidişi
Yeri: Dış nartekste en solda çıkış kapısının üst kısmında
Betimleme: Panoda üç ayrı sahne anlatılmaktadır. İlk sahnede, yerde bir hasır üzerinde uzanan Yusuf bir elini yüzüne dayamış düşünceli bir şekilde tasvir edilmiştir. Yusuf’un üstünde bir melek ona doğru uçar vaziyettedir. Melek bir eliyle Yusuf’a uzanırken diğer elinde asa tutar. İkinci sahne panonun sol üstündedir. Meryem, Elizabeth ve bir başka kadınla birlikte Nazareth şehri önünde dağ yamacında betimlenmiştir. Meryem klasik mavi maphorion giyerken, Elizabeth pembe tonlarında bir maphorion giymiştir. Üçüncü kadının kıyafeti yeşil tonlarındadır. Üçüncü kadın Meryem ile Elizabeth’in arasındadır. Vücudu figürlerin arkasında bırakılan kadının yüzünün büyük bölümü de Meryem’in halesi tarafından kapatılmıştır. Üçüncü sahne panonun sağında en geniş yeri kaplar. Sahnede Hamile Meryem at üzerinde yan oturmuş vaziyettedir. Eliyle karnını tutan Meryem’in başı geriye bakar vaziyettedir. Meryem’in arkasında Yusuf himationunu tutar vaziyette çıplak ayakla yürümektedir. Yusuf’un yüzü Meryem’e dönüktür. Meryem’in önünde Yusuf’un oğlu Yakup sırtında bastonuna taktığı torbaları taşımaktadır. Panonun en üstünde “ve Yusuf, Nasıra şehri dışındaki Galile’den, Judaya’daki Betlehem olarak adlandırılan Davud’un şehrine çıktı” yazmaktadır. Meleğin hemen üstünde “İşte Tanrının meleği O’na rüyasında göründü, dedi ki, Yusuf sen Davud’un oğlu, Meryem’i kendine eş olarak almaktan korkma: çünkü kendisinde doğmuş olan Kutsal Ruhtur” yazmaktadır. Şehrin önündeki Meryem’in üzerinde “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) monogramı yazılıdır.
Hikaye: Yusuf’un eve dönüşünden sonra Meryem ona nasıl hamile kaldığını anlatsa da Yusuf buna inanmakta güçlük çeker. Yusuf tapınakta ona emanet edilen Meryem’in başına böyle bir olay geldiği için üzülür ve ne yapacağını düşünmektedir. Bu sırada bir melek ona gelerek korkmaması gerektiğini, Meryem’in karnındaki çocuğun Kutsal Ruh’tan olduğunu bildirir. Yusuf’un Meryem’i desteklemesinin yanında herkes Meryem’e inanmamıştır. Tapınakta kahinleri Meryem’in hala bakire olup olmadığını test etmek isterler. Yusuf ile Meryem’e test için hazırlanan suyu içerirler ve şehrin dışına dağlık bölgeye gönderirler. Dağlık bölgeden yara almadan gelen Yusuf da Meryem de testten geçmiştir. Bu olaydan sonra Roma İmparatorluğu’nun nüfus sayımı için her vatandaşın memleketine dönmesi bildirilir. Davut soyundan olan Meryem, Yusuf ve oğlu Yakup nüfus sayımı için Nazareth’ten Betlehem’e doğru yola çıkar.



35. Valinin Önünde Vergi İçin Yapılan Nüfus Sayımı
Yeri: Dış nartekste en solda bulunan (çıkış kapısı) tonozun ön duvarında
Betimleme: Sahnenin solunda bir yapı önünde Roma’nın Suriye Valisi Quirinius bir taht üzerinde oturur vaziyettedir. Ayağının altında bir podyum vardır. Vali mavi tunik üzerine kırmızı tonlarda pelerin takmıştır. Başında beyaz bir başlık bulunan valinin bir elinde kağıt tomar bulunurken diğer eliyle karşısında duranlara müsaade verir vaziyettedir. Valinin arkasında zırhlı bir asker elinde mızrak ve kalkan tutar. Valinin önünde elinde liste tutan bir görevli kayıt yaparken solunda eli kılıçlı bir asker refakat eder. Görevlinin hemen önünde bir eliyle hamile karnını, diğer eliyle de maphorionunu tutan Meryem vardır. Meryem’in hemen arkasında Yusuf tek eli havada valiye izah verir vaziyettedir. Yusuf’un arkasında sayım için bekleyen diğer erkekler betimlenmiştir. Bu erkekler kaynaklarda Yusuf’un oğulları olarak da anlatılmıştır. Meryem’in üzerinde “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) monogramı yazılıdır.
Hikaye: Yusuf oğulları ve hamile Meryem ile birlikte nüfus sayımı için yola çıkar. Meryem hamile haliyle binek üzerinde giderken sancılanmış ve Yusuf’a kendisini indirmesini söylemiştir. Yusuf’un korkuları hala geçmemiştir. Meryem’e eş mi yoksa kız kardeş mi diyeceğine hala karar vermemiştir. Vali Quirinius önüne geldiklerinde Yusuf Meryem’in eşi olduğunu ve çocuğun da sahibinin kendi olduğunu söyler.


36. İsa’nın Doğumu
Yeri: Dış nartekste en sondan ikinci tonozun ön duvarında
Betimleme: Panoda mucize doğumla ilgili dört farklı sahne betimlenmiştir. Panonun merkezinde Meryem bir kumaş üzerinde doğum sonrası uzanır vaziyettedir. Sol elinin iki parmağı dığında vücudunun tamamı kapalıdır. Klasik mavi tuniği ile resmedilen Meryem’in ayakları ve başının üstünde altın kuşak vardır. Meryem panonun sol altında oğlunu yıkayan ebelere bakar şekilde betimlenmiştir. Meryem’in hemen üstünde mağara içerisinde beşikte yatan bebek isa bulunur. Bebek İsa kundakla sarılmıştır. İsa’nın üstünde bir ışık hüzmesi vardır. Işık hüzmesi sahnenin üstünde bir yıldızdan çıkar şekilde betimlenmiştir. İsa’nın yatağının üstünde bir inek ve bir eşek vardır. Hayvanlar başlarını beşiğe uzatmış vaziyettedir. Panonun solunda iki vardır. Solda olan ayakta İsa’nın yıkanması için elindeki testide bulunan suyu önündeki kaba boşaltırken betimlenmiştir. Sağda olan yardımcı taş üzerinde oturmuş kucağında bebek İsa’yı tutmaktadır. Meryem’in ayak ucunda Yusuf bir taş üzerinde oturmuş vaziyettedir. Yusuf bir eliyle dizini tutarken diğer elini de yanağına koymuş düşünceli bir görünümdedir. Meryem’in sağ arka kısmında bir grup melek doğuma şahitlik etmektedir. Sol yanında ise haberci melek çobanlara doğumu haber etmektedir. Çobanların korku ve meraklı yüz ifadeleri vardır. Çobanların önünde beş keçi resmedilmiştir. Panonun üstünde “Mesih’in doğumu” yazarken, Sağda bulunan meleğin üzerinde “Korkma: işte, size bütün insanlığa olacak, büyük sevincin iyi müjdesini getiriyorum.” yazılıdır.
Hikaye: Nüfus sayımından sonra Meryem’in sancıları başlamış ve dönüş yolunda bir mağaraya sığınmışlardır. Yusuf mağaradan çıkıp birilerini ararken bir ebe ile karşılaşıp mağaraya getirir fakat mağaranın içi kutsal doğumdan dolayı ışık ile dolar ve doğum gerçekleşir. Ebe “Mea” bu kutsal doğuma şahitlik ettiği için o sırada oradan geçen arkadaşı “Salome’ye” durumu anlatır fakat Salome ona inanmaz. Bakire bir doğum olduğuna inanmak için Meryem’i kontrol etmeye çalışır fakat ona dokunduğu eli yanmaya başlar. Salome inançsızlığı için pişman olup dua eder ve melek ona İsa’yı kucağına almasını böylelikle affolunacağını söyler. Salome İsa’ya dokunup kucağına alınca iyileşmiştir. Melekler bu doğuma şahitlik etmek için gelmişlerdir.



D) Masumların Katli Mozaikleri
Dış narteskte bulunan 8 mozaik sahneden oluşmaktadır.

37. Müneccimlerin Yolculuğu ve Doğulu 3 Kahin Kral Herod’un Huzurunda
Yeri: Dış narteks sağdan ikinci tonozun ön kısmında duvarda
Betimleme: Pano iki farklı sahneden oluşmaktadır. Panonun solunda üç atlı gökte işaret ettikleri yıldızın yönüne doğru hareket ederler. Figürlerin yaşça en büyük olanı en önde durur. Arkasında orta yaşlı figür uçuşan siyah pelerinle betimlenmiştir. İkisinin yanında ortadaki figürse kırmızı pelerinle en gençleri olarak betimlenmiştir. En yaşlı figürün atı şaha kalkmış vaziyettedir. Figürlerin atları farklı renklerde tasarlanmıştır. Panonun solunda bu üç figür Yahudiye Kralı Hirodes’in huzurunda ayakta betimlenmiştir. En arkada en genç olacak şekilde sıralanan figürlerden en yaşlısı başta ve elinde bir sandıkla betimlenmiştir. Sahnenin en solunda Kral Hirodes bir tahtta oturur vaziyettedir. Ayağının altında podyum, sol elinde kınında duran bir kılıç tutmaktadır. Kral Hirodes sağ eli ile karşısında duranlara müsaade verir vaziyettedir. Tahtın arkasında bir asker elinde mızrak ve kalkanla bekler. Sahnenin üstünde “Ve işte doğudan Kudüs’e bilge adamlar geldi, dediler ki, Yahudilerin Kralı olarak doğan nerede” yazılıdır.
Hikaye: Bazı kaynaklarda sayısı 3 bazılarında 7 bazılarında ise sayılarından ordular olarak bahsedilen müneccimler doğuda Mesih’in alameti olan yıldızı görürler ve beklenen Mesih’e biat etmek için yıldızı takip ederek yola düşerler. Bu müneccimlerin adları Hristiyan literatüründe Gaspar, Melkior ve Baltazar olarak belirtilmiştir. Yahudiye bölgesine gelen müneccimler Yahudiye’nin kralı Hirodes’e “Yahudilerin Kralı olarak doğan Mesih nerede? Ona biat etmeye geldik.” derler.

38. Herod’un Soruşturması
Yeri: Dış narteks en sağdaki tonozun ön kısmında duvarda
Betimleme: Panonun büyük bir kısmı hasar görmüştür. Kalan kısımda aynı mimari yapı önünde Kral Herod ve arkasında bir muhafız betimlenmiştir. Muhafız arkası dönük şekildedir. Sağ elinde mızrak ve sol elinde oval şekilli kalkan tutar. Kral Herod tahtta oturur vaziyette karşısında bulunanlara eliyle müsaade etmektedir. Profilden resmedilmiş Herod’un sol elinde kınında bir kılıç vardır. Sahnenin üstünde ki yazının kalan kısmında muhtemelen “Ve, o tüm baş rahipleri ve halkın din bilginlerini (yazıcılarını) topladığında..” yazılıdır.
Hikaye: Kral Herod müneccimlerin söyledikleri üzerine rahipleri ve bilginleri toplayıp Mesih’in gelişi hakkında ne bildiklerini ve Mesih’in nerede doğacağını sorar. Rahipler ve bilginler “Yahudiye’nin Betlehem kentinde; çünkü böyle yazılmıştır.” diye yanıt verirler. Bunun üzerine Kral Herod müneccimlere gidip Mesih’i aramalarını bulunca da haber vermelerini çünkü onun da Mesih’e tapınmak istediğini söyler.
Not: Pareklezyon bölümüne doğru duvarı takip ettiğimizde, iç nartekse geçiş kapısının üstünde büyük bir sahne ortadan kaybolmuştur. Bu sahnenin ikonografi programları karşılaştırılarak “Müneccimlerin İsa’ya Biat Etmesi ve Hediyelerini Sunması” olduğunu düşünüyoruz. Müneccimler yıldızı takip etmiş ve İsa’nın doğduğu yeri bulup ona yanlarında getirdikleri Altın, Tütsü ve Mür hediyelerini sunarlar. Müneccimler uyuduklarında bir rüya görürler. Rüyalarında melek onlara Kral Herod’un asıl niyetinin Mesih’e zarar vermek olduğunu bildirir. Başka bir yoldan ülkelerine dönmelerini söyler.


39. Doğu’lu 3 Kahin Kralın Ülkelerine Geri Dönmesi
Yeri: Mevcut giriş kapısının olduğu tonozun Pareklozyon’a geçilen kısmında üstte
Betimleme: Sahnenin neredeyse tamamı tahrip olmuştur. Beyaz atından anlaşıldığı üzerinde en küçük müneccim olduğu anlaşılan figür atını şaha kaldırmış vaziyette betimlenmiştir.
Hikaye: Muhtemelen İsa’ya hediyelerini sunan müneccimler aldıkları vahiy ile atlarına atlarlar ve başka yoldan ülkelerine geri dönerler.

40. Mısır’a Kaçış
Yeri: Mevcut giriş kapısının hemen iç üst kısmında
Betimleme: Sahnenin büyük bir bölümü tahrip olmuştur. Pencerenin sağ tarafında bulunan sahnede sadece atın ön ayaklarıyla, Yusuf’un oğlu Yakup olduğunu düşündüğümüz figürün ayakları kalmıştır. Pencerenin diğer tarafında varmak istedikleri şehrin silüeti ve surları görülmektedir. Şehrin kapısı aralıklı açık vaziyette ve izometrik betimlenmiştir. Surların üzerinde dört çıplak figür aşağıya atlar şekilde betimlenmiştir. Sahnenin üstünde “Mısır’a kaçış” yazmaktadır.
Hikaye: Müneccimlerin ayrılmasından sonra Yusuf bir rüya görür. Rüyasında Kralın Mesih’i öldürmek istediğini ve bu sebeple şehri terk etmeleri bildirilir. Yusuf, Kral Hrod’dan kaçmak için ailesini apar topar Mısır’a doğru götürür. Mısır’a vardıklarında Mısırlıların bazı putlara taptıklarını görürler. Daha sonra bu putlar birbiri ardına yıkılıp parçalanmıştır. Bunu gören ahali halkının çoğu İsa’ya iman etmiş ve dinlerini değiştirmişlerdir. Bu olay Hristiyan literatüründe pek meşhur olmamakla birlikte Pseudo Matta gibi kaynaklarda kısaca bahsedilmiştir. Metokhites bu olayı putları surların üzerinden atarak betimlemeyi tercih etmiştir.

41. Katliam’ın Emredilmesi
Yeri: Dış narteskte en sağdaki tonozun sağ duvar kısmında
Betimleme: Pano iki sahneden oluşmaktadır. Panonun solundaki sahnede sütunlarıyla öne çıkan bir mimari yapı önünde Kral Hirodes tek minderli taht üzerinde oturur. Ayaklarının altında podyum vardır. Kralın tahtının arkasında iki önünde dört asker kralın çeşitli pozlarda betimlenmişlerdir. Kral kılıcını bırakmış ve iki eliyle askerlere emir vermektedir. Panonun sağında yer alan sahnede kralın emrini alan iki asker betimlenmiştir. Üstte bulunan asker elindeki kılıcı ağacın altında oturan ve elinde bebeğini tutan yeşil kıyafetli bir anneye sallamaktadır. Altta başka bir asker oturan anneden çocuğunu almış bir eliyle çocuğu tutarken diğer elinde bulunan hançeri çocuğa saplamış vaziyettedir. Sahnenin üstünde “Sonra Herod, bilginler tarafından alaya alındığını gördüğünde, çok kızdı ve dışarı yolladı ve Betlehem’deki ve bunların bütün kıyılarındaki iki yaş ve altındaki bütün çocukları öldürdü” yazılıdır.
Hikaye: Kral Herod müneccimlerin planını farkettiğini anlamış ve yeni gelen Mesih’in onu tahtından edeceği korkusundan yeni doğmuş ve iki yaşın altında olan tüm çocukların yakalanıp katledilmesini emreder. Askerler kralın emrine uymuş ve çocukları katletmeye başlamıştır.



42. Askerlerin Çocukları Öldürmesi
Yeri: Dış narteks en sağdaki tonozun arka kısmında
Betimleme: Panoda askerlerin oluşturduğu birkaç farklı sahne vardır fakat panonun orta kısmı tahrip olmuştur. Panonun solundaki sahnelerde altta bir asker yere yatırdığı bir bebeğin üzerine basarken elindeki kılıcı bebeğe batırır vaziyette betimlenmiştir. Diğer asker bir eliyle anneyi tutarak kılıcını anneye doğru kaldırmıştır. Hemen üstündeki sahnede 3 asker vardır. Askerlerden birisi ucuna bebek takılan mızrağı havaya kaldırırken, diğer asker ona doğru uzanmaktadır. Mızrağın hemen yanında bebeğe doğru uzanan iki el görünmektedir. Panonun sağındaki sahnelerde altta iki askerden birisi elinde tuttuğu çocuğu katlederken, diğer asker çocuğu öldürülen anneyi kılıcıyla uyarmakta ve ona uzanmaktadır. Üstteki sahnede iki askerden biri kılıcının ucuna taktığı bebeği ileri doğru uzatırken diğer askerin bulunduğu mozaikten geriye sadece askerin tek bacağı kalmıştır.
Hikaye: Askerler kralın emrinden sonra ilk sahnenin devamını getirmekte ve buldukları her 2 yaş altı çocuğu hunharca katletmektedirler.

43. Yas Tutan Anneler
Yeri: Dış narteks sağdan ikinci tonozun arka duvar kısmında
Betimleme: Sahnenin büyük bir bölümü tahrip olmuştur. Kalan kısımda 9 kadın yere oturur vaziyette betimlenmiştir. Kadınların kucaklarında katledilmiş ve parçalanmış çocuklarının bedenleri vardır. Annelerin yüzleri ve beden kompozisyonları kederli olarak tasvir edilmiştir. Sahnenin üstünde “Roma’da bir ses duyuldu, ağıt ve ağlama ve büyük yas” yazılıdır.
Hikaye: Askerler kralın emriyle Yahudiye’nin dört bir tarafında tüm 2 yaş altı çocukları katletmiş annelerin ağıtları ve yasları tüm Rama şehrinde günlerce sürmüştür.

44. Elizabeth ve Yahya’nın Katliamdan Kaçışı
Yeri: Dış narteks sağdan üçüncü tonozun arka kısmında
Betimleme: Sahne dağlık bir bölgede betimlenmiştir. Sahnenin solunda bir asker ileri doğru atılmış vaziyette bir eliyle kılıcını savururken diğer eliyle kınını tutmaktadır. Askerin pelerinin uçuşması sahneyi hareketlendirmiştir. Sahnenin sağında Elizabeth kucağında tuttuğu oğlu Yahya ile birlikte betimlenmiştir. Elizabeth ve bebek Yahya’yı arkalarında bulunan dağ açılarak mucizevi bir şekilde askerden saklamıştır. Elizabeth’in halesinin mağaranın üstü tarafından kesilmesi, dağın onları yuttuğunu vurgular. Sahnenin üstünde “Elizabeth’in kaçışı”yazılıdır.
Hikaye: Başrahip Zekeriya’nın eşi olan Elizabeth, Meryem ile aynı zamanda hamile kalmış Yahya İsa’dan önce doğup Hristiyan literatüründe öncü ünvanı verilmiştir. Yahya’da bir peygamber olduğundan masumların katli sırasında onları kovalayan askerden mucize eseri kurtulmuşlar, kaçarken önlerindeki dağ yarılıp onları içine aldıktan sonra kapanarak katliamdan onları kurtarmıştır. Hirodes bu duruma öfkelenmiş ve Zekeriya gibi bir başrahibin oğlunun kral olmaya muktedir olduğunu söyleyip, tapınağa memurlarını göndermiştir. Memurlar kralın emriyle Zekeriya’ya oğlunu nerede sakladığı sormuş, Zekeriya’dan olumsuz yanıt alınca kraldan aldıkları emirle şafak vakti başrahip Zekeriya’yı öldürmüşlerdir.


E) İsa’nın Hayatını Anlatan Mozaikler

45. Kutsal Ailenin Mısır’dan, Nasıra’ya Dönüşü
Yeri: Dış nartesk soldan ikinci tonozun arka kısmında
Betimleme: Pano iki sahneden oluşmaktadır. Soldaki sahnede Yusuf tıpkı Meryem’in hamile olduğu zamanki gibi yerde uzanmaktadır ve düşünmektedir. Yusuf’un sağ eli yanağına yaslıyken sol elini dizine doğru uzatmıştır. Yusuf’un hemen üstünde bir melek ona doğru uçmaktadır. Panonun ortasındaki diğer sahnede en önce Yusuf çocuk İsa’yı omuzlarına almış karşılarında betimlenen şehre doğru yürür vaziyettedir. Yusuf İsa’nın ayaklarından tutmuş, İsa da Yusuf’un saçlarından tutmuş vaziyette arkasında duran annesine doğru bakmaktadır. Yusuf’un arkasında klasik maphorionu ile Meryem elini İsa’ya doğru uzatırken betimlenmiştir. Meryem’in arkasında Yakup elindeki sopayı omuzuna dayamış bir şekilde betimlenmiştir. Yusuf sağ eliyle arkasındaki ayın yularını tutmaktadır. Atın üzerinde yolculuk için gerekli olan malzemeler bir bohça olarak betimlenmiştir. Sahnenin üstünde “Tanrının rüyadaki uyarısıyla, Galile’nin parçasında bir kenara çekildi ve Nasıra denilen şehre geldi ve oturdu” yazılıdır. Meryem’in başının üstünde “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv)”, İsa’nın başının üstünde “İsa Mesih” anlamında Iousus Khristos (Ις Χς) monogramları yazılıdır.
Hikaye: Kral Herod’un ölümünden sonra bir melek Yusuf’a gelerek “Kalk çocuk ve annesini götür çünkü çocuğun canını almak isteyenler öldüler” diye vahiy verir. Yusuf ailesini toparlayarak yola koyulur fakat Herod’dan sonra gelen Arhelaos’un başa geçtiğini öğrenince Kudüs’e gitmek yerine Nasıra kentine doğru yola koyulurlar. Bu yüzden hem Meryem’in, hem İsa’nın hem de Hristiyanlık dininin adı birçok kaynakta Nasaralı ve Nasarani olarak geçer.



46. İsa’nın Fısıh Bayramı İçin Kudüs’e Götürülmesi
Yeri: Dış narteskte en soldaki tonozun arka kısmında duvarda
Betimleme: Sahnenin sağında Kudüs şehri surların içinde betimlenmiştir. Şehirde düz dam, kırma çatılı binalar ve kubbeli yapılar görülmektedir. Şehrin sağında Yusuf şehre doğru adım atmış vaziyette ve sağ eliyle şehri işaret eder şekilde betimlenmiştir. Yusuf’un başı arkasında duran ailesine dönüktür. Yusuf’un hemen arkasında çıplak ayaklarıyla şehre doğru hareket eden İsa bulunur. İsa’nın başında halesi vardır. Sol eliyle bir kitap tutarken sağ elini Yusuf’a doğru kaldırmıştır. İsa’nın üzerinde altın renkli himationu vardır. İsa’nın arkasında Yusuf’un iki oğlu Meryem’e dönük vaziyettedir. Sakallı olan çocuk ileriyi işaret ederken, genç olan çocuk Meryem’le konuşur gibi elleri havada resmedilmiştir. En arkada Meryem üzerinde klasik mavi maphorionu ile şükür eder gibi elleri açık betimlenmiştir.
Hikaye: Kutsal aile olan Meryem ve Yusuf her yıl Fısıh Bayramı kutlaması için Kudüs’e, tapınağa gitmektedir. İsa 12 yaşına geldiğinde onun da tapınağa gitme zamanı gelmiştir ve götürmek için yola çıkarlar. Bu sahne İsa’nın çocukluk yıllarına ait sağlam kalan en son sahnedir.


47. İsa’nın Tapınakta Unutulması ve Meryem’in Üçüncü Acısı
Yeri: Dış nartekste en soldaki tonoz
Betimleme:Kubbesel tonozda bulunan sahnenin büyük bir bölümü tahrip olmuştur. Kalan mozaik kalıntılarından bu panoda İsa’nın tapınakta unutulması olayı anlatıldığı anlaşılmaktadır. Panonun en belirgin sahnesi birbirlerine sarılmış iki çocuğun bulunduğu köşedir. Bu sahnede iki çocuk birbirine sarılırken ya da güreşirken betimlenirken çocukların üzerinde tapınak rahiplerinin ayak kısımları kalmıştır. Çocukların bir diğer yanında çocuk İsa altın renkli kıyafeti içerisinde dizlerine kadar görülmektedir. Köşesinde karşı tarafındaki sahnede, kıyafetleri Meryem ve Yusuf’a benzeyen iki figür vardır. Meryem’in mavi maphorionu görülmektedir. Sahnenin diğer köşelerinde ise tapınak içindeki din adamlarının oturduğu iki basamaklı sedir (synthronon) görülmektedir.
Hikaye: Fısıh bayramı sonrasında Yusuf ve Meryem, kalabalık bir ahali ile memleketlerine dönmek için yola çıkarlar. Bir günlük mesafe gittikten sonra Meryem oğlu İsa’nın ahali içinde olmadığını fark eder ve kaybolan çocuğunu aramaya koyulur. Meryem 3 gün boyunca oğlunu aramıştır. Tekrar tapınağa döndüklerinde İsa’yı din adamları ile sohbet ederken bulurlar. Meryem İsa’ya “Oğlum bunu bize neden yaptın? Her yerde seni aradık.” diye serzenişte bulunur. İsa ise “Neden beni aradınız? Bilmiyor musunuz ki benim için babamın evinde bulunmam gerekir.” cevabını verir. İsa’nın tebliğ hareketi ve mucizeleri bu olayla başlamıştır. İsa’nın kaybolması ve Meryem’in onu araması olayı Hristiyanlık literatürüne “Meryem’in 7 acısından üçüncüsü olarak” geçmiştir.


48. Vaftizci Yahya’nın İsa’ya Şahitlik Etmesi ve İsa’nın Vaftizi
Yeri: Dış nartekste soldan ikinci tonozda
Betimleme: Kubbesel tonozda pano iki sahneden oluşur, sahneler birbirinden orta kısımda bulunan haç madalyonu ile ayrılmıştır. Söz konusu olan sahnenin ortasında Vaftizci Yahya şeria nehrini kenarında arkasındaki kalabalığa bakar şekilde ayakta durmaktadır. Sol elinde haç şeklindeki asasını tutarken sağ eliyle önünde bulunan İsa’yı işaret eder. Yahya’nın üzerinde kahverengi bir himation bulurken, üst kolunu ve vücudunu saran deve kürkü ile betimlenmiştir. Yahya’nın arkasında çeşitli yaşlarda ve farklı kıyafetlerde insanlar betimlenmiştir. Yahya’nın işaret ettiği yönde İsa klasik himationu ile Yahya ve takipçilerine dönük vaziyette, sol elinde kutsal kitabı tutarken sağ eliyle de takdis işareti yapmaktadır. İsa ve Yahya’nın başlarında haleleri bulunur. İsa’nın halesinde haç işareti vardır. İsa’nın hemen arkasında birbirleriyle konuşan iki havarisi betimlenmiştir. Genç olan havari Ioannes ve yaşlı olan havari Andreas’dır. Sahnenin sağında nehrin içerisinde bir balıkçıl kuşu yılanı gagalar şekilde betimlenmiştir. Sahnenin üzerinde “Hakkında söylediğim odur, benden sonra gelen, benden ileridir, çünkü benden öncedir” yazılıdır. Yahya’nın başının etrafında “Müjdeci Aziz Yahya” anlamına Agios Ioannis o Evangelistis (Ο Άγιος Ιωάννης ο Ευαγγελιστής) ve İsa’nın başının etrafında “İsa Mesih” anlamında Iousus Khristos (Ις Χς) monogramları yazılıdır
Hikaye: Yahya Şeria Irmağında Yahudileri vaftiz ediyordu. Yahudiler ise gün geçtikçe Yahya’nın beklenen mesih olduğunu daha çok düşünmeye başlamışlar ve bunu Yahya’ya sormuşlardı. Yahya onların bu düşüncelerine yanıt vererek, “Ben sizi suyla vaftiz ediyorum fakat benden kudretlisi gelecek o sizi Ruhul Kudüs ve ateşle vaftiz edecek.” diye bildirdi. Yahya İsa’ya ve takipçilerine “Benden sonra gelen, benden ileri oldu.” diyerek onun yüceliğine yahudiler önünde şahitlik etti.


49. İsa ve Şeytan, İsa’nın Günaha Teşvik Edilmesi
Yeri: Dış nartekste soldan ikinci tonozu sağ kısmında
Betimleme: Kubbesel tonozun ikinci sahnesi, İsa’nın şeytan tarafından sınamasına ayrılmıştır. Birkaç bölüm halinde şeytanın İsa’yı sınaması betimlenmiştir. Sahneler en soldan başlar.
İlk sahnede İsa ve şeytan bir dağın önündedir. Solda şeytan siyah cılız ve kanatlı bir şekilde betimlenmiştir. Siyah himation içerisinde belirtilen şeytan ellerini İsa’ya doğru uzatmaktadır. Şeytanın bir elinde taş vardır. İsa klasik mavi himationu içerisinde bir elinde kağıt tomarı tutarken diğer eliyle Şeytanı reddetmektedir. Şeytanın hemen altında “Eğer tanrının oğluysan bunu ekmek yap ye” yazar. Sahnenin üstünde İsa’nın cevabı olarak “İnsan sadece ekmekle yaşamaz, ancak Tanrının ağzından çıkan her sözle yaşar” yazılıdır.
İkinci sahnede, şeytan İsa’ya arkasını dönük vaziyette sahnenin köşesinde bulunan sur içerisindeki kralları gösterir vaziyette betimlenmiştir. Sur içerisinde altı kral vardır. Kralların başlarında taçları ve ellerinde asaları mevcuttur. İsa Şeytan’a ve krallara dönük vaziyette resmedilmiş ve eliyle şeytanı reddetmektedir. Sahnenin üstünde “Sana bütün şeyleri vereceğim, eğer yere kapanır, bana tapınırsan” ibareleri ile “Tanrının Rabbine özenmeyeceksin” ibaresi yazılıdır.
Üçüncü sahnede İsa dağın yamacında şeytana doğru yönelmiş vaziyettedir. Şeytan kayalığın tepesinde kanatlarını açmış İsa’dan kaçar vaziyette betimlenmiştir.
Dördüncü sahnede Şeytan İsa’nın solunda betimlenmiş kanatları açık havada durmaktadır. Bir eliyle İsa’ya işaret eden Şeytan diğer eliyle yeri gösterir. İsa tapınağın yüksek bir kulesinin tepesindedir. Bir elinde kağıt tomarı tutan İsa diğer eliyle şeytana karşı kutsama işareti yapar. İsa’nın arkasında tapınağı temsilen bir kiborion içerisinde kutsal ahit sandığı betimlenmiştir. Sahnede “Sonra şeytan, onu kutsal şehre çıkardı.” yazmakla birlikte “Eğer sen Tanrının oğluysan kendini aşağıya at” ve devamında “Arkama geç, Şeytan!” yazılıdır.
Hikaye: İsa Kutsal Ruh tarafından çöle sevk edilmiş ve orada 40 gün 40 gece oruç tutmuştur. İsa acıktığını hissettiğinde Şeytan onu sınamaya gelir ve elindeki taşı ona uzatarak “Eğer Tanrının oğluysan söyle bu taşlar ekmek olsun.” der. İsa ona “İnsan yalnız ekmekle yaşamaz fakat tanrının her sözüyle yaşar.” diye yanıt verir. Daha sonra Şeytan İsa’yı alır ve tapınağa götürüp onu kulenin üzerine bırakarak “Eğer Tanrının oğluysan kendini aşağıya at. Meleklerine ayakların taşa çarpmasın diye emredecek ve seni elleri üzerinde taşıyacaklar.” der. İsa ona “Sen rabbi sınamayacaksın.” diye yanıt verir. Bunum üzerine Şeytan İsa’yı alır ve yüksek bir dağa götürür. Ona dünyanın bütün ülkelerini ve onların zenginliğini göstererek “Eğer yere kapanıp bana secde edersen bütün bunları sana veririm.” der. Bunun üzerine İsa “Çekil git Şeytan tanrı yalnızca ona kulluk edeceksin diye bildirmiştir.” yanıtını verir. Daha sonra melekler gelip İsa’ya hizmet etmeye başlamış ve şeytan kaçmıştır.



F) İsa’nın Mucizelerini Anlatan Mozaikler
19 mozaik sahneden oluşmakta olup hem iç narteks hem dış nartekste yer almaktadır.

50. Kana Düğünü Mucizeleri
Yeri: Dış nartekste ana girişinde olduğu tonozda (soldan üçüncü)
Ana girişin üstündeki tonozun ortasında günümüze tam olarak gelemeyen mozaik tasvirde düğündeki ziyafet sahnesinin bir kısmı görülmektedir. Sağlam kalan diğer mozaiklerde ise İsa’nın ilk mucizelerine yer verilmiştir. Bunlardan kuzey yönünde bir boğanın kurban edilmesi ve küplere su doldurulması, güney yönünde ise boş ve dolu ekmek sepetleri görülmektedir.

51. Şarabın Çoğaltılması
Yeri: Dış nartekste ana girişinde olduğu tonozun sol ön pandantifi
Betimleme: Sağlam olarak günümüzde ulaşan mozaiklerden girişin hemen sağına düşen sahnede İsa Meryem ve iki havarisi ayaktadır. Havari Petrus ve Ioannes birbirleriyle konuşurken betimlenmiştir. İsa ve Meryem klasik mavi renkli tunikleriyle betimlenirken, İsa’nın üst kolunda altın renkli bir kuşak eklenmiştir. İsa bir eliyle kağıt tomarı tutarken diğer elini öne doğru uzatmıştır. Vücudunun bir kısmı İsa’nın arkasında kalan Meryem sağ elini havaya kaldırmış şekildedir. İsa’nın önünde bir genç önündeki altı kırmızı küpten birine (pithos) su doldurur vaziyettedir. Gencin hemen arkasında başı örtülü sakallı bir adam İsa’ya doğru bir bardak uzatır. Adamın arkasında bir genç omzunda testi taşımaktadır.
Hikayesi: Celile bölgesinin Kana şehrinde bir düğün organize edilmiş ve İsa ile annesi Meryem düğüne davet edilmiştir. Düğünün ilerleyen saatlerinde şarap azalınca Meryem İsa’ya şarapları yok bir şeyler yap demiş, İsa’da ona “Kadın daha benim saatim gelmedi.” diye yanıt vermiştir. Meryem hizmetçilere her ne derse onu yapın talimatı verdikten sonra, İsa hizmetçilere küplerinin içlerini su ile doldurmalarını istemiştir. Küpleri su ile dolduran hizmetçiler, düğün sahibine götürdüklerinde içlerinin şarap ile dolu olduklarını görmüşlerdir.


52. Ekmeklerin Çoğaltılması
Yeri: Dış nartekste ana girişinde olduğu tonozun sağ ön ve arka pandantifleri
Betimleme: Pano iki farklı sahneden oluşturulmuş. Soldaki sahnede kıyafetlerinden anlaşılan İsa’nın havarileri önlerindeki boş sepetlerle betimlenmiş İsa’da elleri havada dua eder şekilde betimlenmiştir. İsa’nın hemen arkasında, sahnenin merkezinde ikinci sahne başlar. Bu sahnede İsa elinde tuttuğu ekmekleri kırarak havarilerine uzatırken betimlenmiştir. İsa’nın uzattığı ekmeklere uzanırken betimlenen havarilerin önlerinde üç sepet dolusu ekmek bulunmaktadır. Havarilerin arkasında yerde oturan insan kalabalığı görülmektedir. Sahnenin en altında Yahudi halkının çocukları ellerinde ekmeklerle oyun oynamaktadır. Panonun diğer köşesinde ekmeklerin çoğaltılması sahnesi devam etmektedir. Solda İsa bir taburede oturur vaziyettedir. Ayaklarının altında podyum vardır. İsa bir eliyle kağıt tomar tutarken diğer eliyle havarilerine ekmek uzatmaya devam etmektedir. Önünde duran üç havari İsa ile konuşur vaziyette betimlenmiştir. Ekmek sepetlerinin sayısı oniki olmuştur. İsa’nın hemen üstünde halk oturur halde resmedilmiştir.
Hikaye: İsa Celile gölünü geçtiğinde kalabalık yanına akın eder. Halk İsa’yı dinlemek ve ondan şifa istemek için gelmiştir. Orada bir süre kaldıktan sonra İsa havarilerine, “Halka acıyorum, çünkü üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri yok. Onları evlerine aç aç gönderirsem, yolda bitkin düşerler.” diyor. Havariler İsa’ya yanlarında sadece beş ekmek ve iki balık olduğunu söylerler. İsa halka çayır üzerinde oturmalarını emredip, ekmek ve balıkları alıp şükür duasında bulunur. Sonra ekmekleri kırarak insanlara dağıtmaya başlar. Herkes yiyip doyduktan sonra artan parçalardan oniki küfe dolusu ekmek olmuştur.


Tonozun güneybatı pandantifindeki sahnede ise 12 ekmek sepetinin doldurulduğu ve düğüne gelen beş bin kişinin bu sayede doyurulabildiği anlatılmaktadır.


53. Mithra Kurbanı Sahnesi
Yeri: Dış nartekste ana girişinde olduğu tonozun sol arka pandantifi
Betimleme: Sahnenin üst solunda kıyafetlerinden anlaşılacağı üzere havari Petrus ve İsa minderli tahtlarda oturur vaziyettedir. İsa ve Petrus’un sadece ayakları günümüze ulaşmıştır. Ayaklarının altlarında podyumlar bulunur. İsa’nın önünde ziyafet masasının ayakları gözükmektedir. Masanın hemen önünde bir adam Mithra* Kurbanı pozunda boğayı yatırmış ve boynuzundan tutarak onu kurban etmektedir. Kurbanın boğazından kanlar fışkırır şekilde betimlenmiştir.
Hikaye: Bu sahne kimi tarihçilere göre kana düğününde şarap mucizesinden önce yaşanmış bir sahne olarak düşünülürken, kimi tarihçilere göreyse İsa’nın yaşamında katıldığı bir çok ziyafetten biridir. Kaynakların bir çoğu bu sahneyi kana mucizesi olarak anlatmıştır. Burada ilginç olan boğanın kesilmesi sahnesinin “Mithra Kurbanı” sahnelerine çok benzemesidir.
* Mithra: İran mitolojisinde ışık, adalet ve sözleşme tanrısıdır. Kurban ritüeli Mithraizm dininin en önemli ritüelidir.

54. İsa’nın Cüzzamlı Hastayı İyileştirmesi
Yeri: Dış narteks soldan dördüncü tonozda ön kısımda
Betimleme: Panonun neredeyse tamamı tahrip olmuştur. Günümüze ulaşan kısmında arkada odacıklı bir yapı önünde solda İsa ve havarilerinin ayakları görülmektedir. Üzerinde klasik himationu bulunan İsa karşısında bulunan cüzzamlıya doğru uzanmaktadır. Sağ tarafta cüzzamlı insanın bacakları benekli olarak betimlenmiştir. Cüzzamlı insanın arkasında iki figür daha vardır.
Hikaye: Bir gün İsa’ya cüzzamlı bir insan gelip ondan kendisini temizlemesini ister ve İsa’ya secde eder. İsa elini ona doğru uzatır ve “İsterim temiz ol.” diyerek ona dokunur. Adamın cüzzamı hemen temizlenmiştir.

55. İsa’nın Kafernaumlu Felçli Hastayı İyileştirmesi
Yeri: Dış nartekste en sağdaki tonozun sağ arka kısmında
Betimleme: Mozaik panonun büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Günümüze ulaşan kısmında ortada dekoratif bir haç madalyonu bulunur. Panoda üç farklı sahne bulunmakla birlikte ortada bulunan sahnede Kefernahumlu felçliyi iyileştirme sahnesi varken diğer iki sahnenin kompozisyon bütünlüğü kalmadığından hikayesi anlaşılamamaktadır. Solda ilk sahneden sadece sırtı dönük bir havari vardır. Ortada İsa yanında duran beş havarisi ile birliktedir. İsa sol eliyle kağıt tomarı tutarken sağ elini felçli hastaya doğru uzatmaktadır. Havariler İsa’nın bu iyileştirme mucizesine bakmak yerine arkaya dönmüş vaziyette betimlenmiştir. İsa’nın önünde felçli adam bir sedir üzerinde yatmaktadır. Adam İsa’ya bakarak elini ona doğru uzatır. Felçli adamın arkasında felçli hastaya taşıyan dört adam betimlenmiştir. En sağdaki sahnede İsa’nın üç havarisi betimlenmiştir. Havariler ellerini dua eder şekilde açmıştır. Sahnede “Senin günahların sana affedildi.” yazılıdır.
Hikaye: İsa kendi şehrine döner havarisi Petrus’un evinde kalır. İnsanlar İsa’nın geldiğini görünce akın akın eve gelirler onu görmek isterler. Felçli bir hastada şifa bulmak için İsa’nın yanına gitmek ister. Onu İsa’ya getirirler. İsa onların imanını görüp inlemeli olan bu felçli adama “Oğul, cesur ol günahların bağışlandı.” der. Diğer incillerde bu olayın farklı anlatımları da mevcuttur. Bu hikayelerde genellikle İsa’nın kaldığı evin önü çok kalabalık olduğundan hasta İsa’ya ulaşamamış, onu taşıyanlar evin damında bir delik açıp hastayı odaya sarkıtmışlardır. İsa kendisine ulaştırılan bu hastayı iyileştirmiştir.

56. İsa’nın Bethesda Havuzunda Felçli Hastayı İyileştirmesi
Yeri: Dış nartekste en sağdaki tonozun sol ön kısmında
Betimleme: Panonun büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Mozaiklerin günümüze ulaşan kısmında ortada yatağında doğrulmuş sarı kıyafetli hasta adam bulunmaktadır. Adam ellerini ileri doğru uzatır vaziyettedir. Figürün arkasında yatağın hemen başında üç figürün kalıntıları vardır. Bunlar kıyafetlerinden tahminle havarileri ile birlikte İsa olmalıdır. Sahnede iki havarinin ayak kısımları kalmışken İsa’nın sadece mavi tuniğinin bir parçası kalmıştır. Sahnenin altında “Koyun havuzundaki Mesih, felçliyi yatağından sözleri ile kaldırır” yazmaktadır.
Hikaye: Kudüs’te hasta, kör, topal ve bu gibi hastalıklardan muzdarip insanların gittiği Bethesda denilen beş eyvanlı bir havuz vardır. Oraya sürekli gelen ve hastalığı 38 yıl çekmekte olan bir hastaya İsa “İyi olmak ister misin?” diye sorar. Hasta ona iyi olmak istediğini ve beni havuza indiren kimse yok diyerek şikayetini bildirir. İsa ona “Kalk ve yürü” demiştir. Adam hemen iyileşmiş ve yürümeye başlamıştır.

57. İsa’nın Damlacıklı-Ödemli Hastayı İyileştirmesi
Yeri: Dış nartekste en sağdaki tonozun sağ ön kısmında
Betimleme: Sahnenin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Günümüze ulaşan kısımda İsa’nın havarilerinden oluşan bir grup aynı yöne doğru bakmaktadır. Figürlerden üç tanesinin başı nettir. Diğer figürler tahrip olmuştur. Sahnenin yan tarafında günümüze tam olarak gelemeyen kısımda “Mesih ödemli adama şifa verir” yazısı okunabilmektedir.
Hikaye: İsa’nın iyileştirme mucizelerine incillerde geniş yer verilse de “ödemli” bir hastayı iyileştirme mucizesini anlatan net bir kaynak bulunmamaktadır. Bu sahneler birbirinin devamı ve tamamlayıcısı olarak da değerlendirilebilir.

58. İsa’nın Doğuştan Kör Olanı İyileştirmesi
Yeri: Dış nartekste en sağdaki tonozun sağ ön pandantifinde
Betimleme: Sahnenin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Günümüze ulaşan kısımda İsa sağ eliyle kağıt tomarı tutarken sol eliyle takdis işareti yapmaktadır. İsa’nın arkasında arkasındaki birbiriyle konuşan iki havari betimlenmiştir. Havarinin birinin sadece sol eli günümüze ulaşabilmişken, genç olan havarinin yüzü ve vücudunun büyük bölümü sağlam kalmıştır. Havari geriye doğru bakarak konuşur vaziyettedir. İsa’nın önünde kör adamın dizden aşağısı ve bastonu görünmektedir.
Hikaye: İsa ve havarileri yürürken doğuştan kör olan bir adam görürler. Havariler İsa’ya “Bu adamın kör doğması için kim günah işledi? Kendisi mi yoksa anne babası mı?” diye sorarlar. İsa’da kimsenin günah işlemediğini, bu adamın kör doğmasının sebebinin ancak Tanrı’nın mucizesinin üzerinde gösterilmesi olduğunu söylemiştir. Daha sonra İsa yere tükürmüş, tükürükle çamur yapıp adamın gözlerine sürmüştür. Adama Siloam havuzunda yıkanmasını ve gözlerinin düzeleceğini müjdelemiştir.

59. Felçli Hastanın Ayaklanması
Yeri: Dış nartekste en sağdaki tonozun sol ön pandantifinde
Betimleme: Sahnenin merkezinde bir adam ahşap ahşap karyolayı sırtında taşır şekilde betimlenmiştir. Figür iki eliyle karyolaya bağladığı ipleri tutmaktadır. Sahnenin sol tarafında iki figür şaşırmış bir vaziyette yatağını taşıyan adama bakmaktadır. Öndeki figürün elleri şaşkınlıktan öne doğru açılmıştır.
Hikaye: İsa Kefernahum’da felçli hastanın tavandan indirilmesinden sonra ona inancının çok kuvvetli olduğunu ve günahlarının bağışlandığını söylemiştir. Fakat orada bulunan Ferisiler bunun bir küfür olduğunu, sadece tanrının günahları bağışlayacağını düşündüler. İsa orada bulunan Ferisilere dönerek “Neden böyle düşünüyorsunuz? günahların bağışlandı demek mi daha kolay yoksa şu felçli hastaya kalk yatağını toplayıp yürü demek mi daha kolay?” diye sordu. Daha sonra İsa felçli adama dönerek “Kalk ve yatağını alarak evine dön.” dedi. Bu emirden sonra hasta kalktı yatağını sırtladı ve kalabalığın içinden yürüyerek evine gitti. Etrafındaki kalabalık hayrete düşerek, İsa’ya iman ettiler.

60. Samiriyeli Kadın
Yeri: Dış nartekste en sağdaki tonozun sol arka pandantifinde
Betimleme: Sahnenin ortasında kuyu başında Samiriyeli kadın bulunur. Kadın İsa’ya dönük vaziyette bir eliyle kuyudan su alırken diğer elini İsa’ya doğru uzatmış vaziyettedir. Kadının kıyafetinin gerdan ve pazuları altın renk işlemeli yapılmıştır. Başında uzun bir maphorion vardır. Sahnenin sağında Samiriyeli kadına dönük betimlenen İsa vardır. İsa’nın vücudunun çoğu tahrip olmuş vaziyettedir. Günümüze ulaşan kısmında İsa’nın başı ve halesi görülmektedir. İsa eliyle takdis işareti yapar. İsa’nın başında “İsa Mesih” anlamında Iousus Khristos (Ις Χς) monogramı yazılıdır. Sahnenin üzerinde “Mesih’in Samiriyeli Kadın ile konuşması” yazılıdır.
Hikaye: Yahudiler ve Samiriyeliler arasında bir düşmanlık vardır. İsa Yahudiye’den Samarya bölgesine doğru yolculuk ederken, Yakub’un Yusuf’a verdiği topraklarda bulunan bir kuyunun başında dinlenmek için oturur. Havarilerini şehre yemek almak için göndermiştir. İsa dinlenirken kuyu başına Samiriyeli bir kadın su almak için gelir. Kadın kuyudan su çekince İsa ondan içmek için su ister. Kadın da “Nasıl olur sen bir Yahudi ben de bir Samiriyeliyim.” diye cevap verir. İsa kadına şu yanıtı verdi: “Eğer sen Tanrı’nın armağanını ve sana, ‘Bana su ver, içeyim’ diyenin kim olduğunu bilseydin, sen O’ndan dilerdin, O da sana yaşam suyunu verirdi.” diye cevap verir. Kadın İsa ile biraz konuşunca onun peygamber olduğunu anlar ve Mesih’i beklediğini söyler. İsa “Seninle konuşan ben, O’yum.” diye cevap verir.

61. İsa’nın Zakkay’ı Çağırması
Yeri: Mevcut giriş kapısının olduğu tonozda
Betimleme: Panonun büyük kısmı tahrip olmuştur. Günümüze ulaşan parçalarda bir ağaç gövdesi ve ağacın üzerinde bir adamın ayak kısmı görülmektedir. Ağacın hemen altında İsa’nın ayakları ve ağacın yanında da havarilerin bir kısmı günümüze ulaşmıştır.
Hikaye: İsa Eriha’ya gitmiştir. Onu duyan herkes şefaat bulmak için yanına geliyordu. Vergi görevlilerin başı olan ve bazı kaynaklarda da adı rüşvet olaylarıyla anılan Zakkay adında bir adam İsa’yı çok merak etmişti. Boyu kısa olduğundan kalabalık arasından bir türlü İsa’yı göremeyen Zakkay onu görebilmek için koşarak öne geçti ve bir incir ağacının tepesine çıktı. İsa ağacın altına geldiğinde Zakkay’a bakıp, “Zakkay acele et, aşağıya in çünkü bugün senin evinde kalacağım.” dedi.

62. İsa’nın Bir Kör ve Dilsizi İyileştirmesi
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin sağ arka pandantifinde
Betimleme: Bir örtü ile ağaca bağlanmış mimari yapı önünde bir elinde değnek tutan adam diğer eliyle kulağını göstermektedir. Sırtında bohçası bulunan adamın bakışları kör olduğu için boşluğa doğru betimlenmiştir. Adamın hemen önünde İsa ve havarisi Petrus ona dönük vaziyette betimlenmiştir. İsa sol elinde kağıt tomar tutarken sağ eliyle takdis işareti yapmaktadır. Havari Petrus’un bir sağ eli himationun altında kalmış sol eliyle adamı işaret eder vaziyettedir. İsa’nın hemen arkasında bir başka havari sol eli açık vaziyette resmedilmiştir. Sahnenin üstünde “Kör ve dilsiz adama Mesih’in şifası” yazılıdır.
Hikaye: İsa Eriha şehrindeyken orada yaşayan ve dilencilik yapan görme engelli Bartimeus İsa’dan şifa ve merhamet dileğinde bulunur. İsa bu kör ve sağır adamı iyileştirerek ona görme yeteneğini geri verir.

63. İsa’nın İki Kör Adamı İyileştirmesi
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin sol arka pandantifinde
Betimleme: Sahnenin sağında iki kör adam bir ağacın altında oturur vaziyettedir. Bir surun önünde betimlenen kör adamların üsttekinin elinde asası bulunur. Adamların bakışları kör oldukları için İsa’ya doğru değil, boşluğa doğru betimlenmiştir. Adamların önünde İsa arkasında bulunan iki havarisi ile birlikte adamlara doğru yürümektedir. İsa’nın üzerinde klasik mavi himationu, havari Petrus’un üzerinde de klasik sarı himationu bulunur. Genç olan havari turkuaz yakın bir himation giyerken vücudunun bir kısmı Petrus’un arkasında kalmıştır. İsa sol eliyle kağıt tomar tutarken sağ eliyle takdis işareti yapmaktadır. Sahnenin üzerinde “İki kör adama Mesih’in şifası” yazılıdır.
Hikaye: İsa havarileri ile birlikte Eriha’dan çıktığı zaman yolda iki kör ona “Ey Davut oğlu!” diye seslendiler. İsa onlara ne istediklerini sordu. Onlar da gözlerinin iyileştirilmesini ve artık görmek istediklerini söylediler. İsa bu iki körün gözlerine dokunmuş ve onların gözleri açılmıştır. Daha sonra İsa’nın peşinden gitmişlerdir.

64. İsa’nın Petrus’un Kayınvalidesinin İyileştirilmesi
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin sol ön pandantifinde
Betimleme: Sahnenin ortasında İsa bir elinde kağıt tomar tutarken diğer eliyle Petrus’un yatakta uzanan kayınvalidesinin bileğinden tutmuştur. Bir sedirde uzanan kadının hemen yanında Havari Petrus İsa’ya doğru uzanmış vaziyette bir yapı önünde betimlenmiştir. İsa’nın arkasında birbirleriyle konuşan iki havarisi bulunur. Sahnenin üstünde “Petrus’un Kayınvalidesine Mesih’in şifası” yazmaktadır.
Hikaye: İsa Petrus’un evine gelmişti ve Petrus’un kayınvalidesini sıtmalı halde yatarken bulmuştur. İsa sıtmalı kadının elini tutmuş ve kendine doğru çekip bırakmıştır. Sıtması iyileşen kadın hemen kalkmış ve İsa’ya hizmet etmeye başlamıştır.


65. Şifa Arayan Kanamalı Kadın
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin sağ ön pandantifinde
Betimleme: Sahnenin ortasında mavi tuniği ile yerde yatan kadın iki eliyle İsa’nın eteklerine tutunmuş vaziyettedir. İsa başını arkaya dönmüş vaziyette bir eliyle kağıt tomarı tutarken diğer eliyle takdis işareti yapmaktadır. İsa’nın yanında bir mimari yapı önünde yeşil tonlarında himationu ile genç havarisi ve sarı renkli himationu ile havari Petrus başları arkaya dönük olarak betimlenmiştir. Havari Petrus iki elini gidecekleri yönelmiş doğru açmış vaziyette dua ederken, genç olan havari şaşkınlıkla tek elini kaldırmıştır. Sahnenin sağında bir yapıdan çıkan beş adam betimlenmiştir. En önde duran ve başı sarılı olan adamın sol eli şaşkınlıkla açık şekilde betimlenmiştir. Sahnede “Kan sorunlu kadına Mesih’in şifası” yazılıdır.
Hikaye: 12 yıldır kanaması durmayan bir kadın vardır. Kadın İsa’nın şifa verdiğini duyunca ona ulaşmak ve iyileşmek ister fakat hayiz haliyle utandığı için “Sadece eteğine dokunsam bile kurtulurum.” diye düşünür. İsa ve havarileri giderken kadın İsa’nın arkasından yaklaşarak eteğine doğru yere kapanır. İsa dönüp ona “Cesur ol kızım, imanın seni iyileştirdi.” der. Kadın o saatten sonra hastalıktan kurtulmuştur.


66. Kolu Hasta Gencin İyileştirilmesi
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin sağındaki kemerin ön kısmında
Betimleme: Sahnenin solunda mimari bir yapı önünde İsa klasik mavi himationu ile bir elinde kağıt tomar tutarken diğer eliyle ileri doğru uzanarak takdis işareti yapmaktadır. İsa’nın arkasında üç havarisi betimlenmiştir. En arkada sarı himationu ile betimlenen Petrus ve önünde duran diğer havariler birbirleriyle konuşur vaziyettedir. Sahnenin sağında bir adam İsa’ya dönük vaziyette sol kolunu İsa’ya uzatır biçimde betimlenmiştir. Adamı sol eliyle sağ kolunu kaldırmaktadır.
Hikaye: İsa Yahudilerin havrasına girmiş ve orada kolu kurumuş bir adam onu hicvederek “Sebt* günü şifa vermek caiz midir?” diye sorar. İsa havra ahalisine dönerek “Sizden kim var ki sebt günü koyunu bir çukura düştüğünde onu tutup çıkarmasın. İnsan hayatı koyundan değerli değil midir? Bu yüzden sebt günü iyilik etmek caizdir.” diye yanıt verir. İsa adama elini uzatmasını söyler ve onu takdis ederek iyileştirir.
* Sebt: Yahudilerin hiçbir iş yapmadığı, dinlenme günü.

67. Cüzzamlı Bir Hastanın İyileştirilmesi
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin sağındaki kemerin arka kısmında
Betimleme: Sahnede İsa ve havarilerinin baş kısımları tahrip olmuştur. Kıyafetlerinden anlaşıldığı üzere en önde İsa, arkasında genç havarisi ve en arkada havari Petrus vardır. İsa’nın elinde tuttuğu kağıt tomarının ucu görünmektedir. İsa’nın önünde sadece peştemal giyen cüzzamlı adam İsa’ya dönük vaziyette ellerini uzatır. Adamın vücudunun her yeri beneklerle kaplı betimlenmiştir. Mimari bir yapı önünde betimlenen sahnede İsa’nın “İsa Mesih” anlamında Iousus Khristos (Ις Χς) monogramı yapının üzerine yazılmıştır. Sahnenin üzerinde “Cüzzamlıya Mesih’in şifası” yazılıdır.
Hikaye: İsa ve havarileri kentte dolaşırken cüzzamla kaplı bir adam onları gördü ve İsa’ya “Ey Rab, istersen beni temiz kılabilirsin!” dedi. İsa elini adama uzatarak ona dokundu ve “İsterim, temizlen!” diye yanıt verdi. Adam hemen cüzzamdan kurtulup tertemiz oldu. İsa hemen adama “Sakın kimseye söyleme, kendini kahinlere göstererek arınma kurbanını takdim et.” diye tembihledi.

68. İsa’nın Sakatları İyileştirmesi
Yeri: İç nartekste sağdaki kubbenin arka duvarında
Betimleme: Sahnenin solunda İsa ve havarileri bir tepe yamacındadır. İsa hafif öne eğilmiş vaziyette bir eliyle kağıt tomar tutarken diğer eliyle önünde duran insanlara takdis işareti yapar. İsa’nın arkasında Petrus ve bir diğer havarisi ayakta hastalara dönük vaziyettedir. Sahne bir ağaç vasıtasıyla bölünmüştür. Ağacım hemen altında bir adam oturur vaziyettedir. Adamın arkasında bir kadın bebeğini iyileştirmesi için İsa’ya doğru uzatırken diğer bir kadın kucağında çocuk tutar. Kadının hemen yanında yerde iki adam oturur vaziyette betimlenmiş, sarı tunikli adamın bacaklarının arasında bir fıtık şişliği resmedilmiştir. Arkada değnekleriyle yürümeye çalışan adam ve beli bükülmüş bir kadın betimlenmiştir. Sahnenin üstünde “Birçok hastalıktan dertlilere Mesih’in şifası” yazılıdır.
Hikaye: İsa’nın iyileştirme mucizelerine tanıklık edenler bu mucizeleri her yerde anlatmış ve kalabalıklar İsa’ya iyileşmek için akın etmiştir. Çeşitli incillerde “topallar, körler, dilsizler, çolaklar ve daha birçokları” olarak sayılan insanlar Mesih’ten şifa bulmak için gelirler.


G) Parekklesion Freskleri (Pareklezyon)

Kiliselerin doğu ucunu belirleyen apsis, litürji ve kilise sembolizmi açısından dinsel yapıların en önemli yeridir. Kariye parakklesionu dikdörtgen planlı, batıdan doğuya doğru, kubbe – kubbesel tonoz, apsis yarım kubbesinin ritmik dizilişi ve alt duvarlarda yer alan martyrlerin sıralanışı ile güçlendirilerek, görsel olarak da uzunlamasına etkisi ağır basan bir yapı olmuştur.
Mezar arkosolyumlarındakilerin dışında şapelin tüm freskoları, Theodoros Metokhites tarafından 1320– 1321 tarihleri arasında, nef ve nartekslerdeki mozaiklerin tamamlanmasının hemen ardından yaptırılmıştır.
Mezar arkosolyumunun duvarlarını süsleyen freskolar ve portreler ise, sahipleri bu mezarlara gömüldükçe yapılmışlardır.
Fresko, ıslak kireç sıva üzerine yapılan bir resim tekniğidir. Boyalar, sıva kurumadan önce uygulanır ve kireç, pigmentlerin sıvaya nüfuz etmesini sağlayarak kalıcı ve dayanıklı bir resim oluşturur.
Fresko Süslemelerde Kim Kimdir?
- İsa: Hristiyan inancında baba oğul ve kutsal ruh olan Mesih. İslam inancında peygamber.
- Meryem: İsa’nın annesi, Hristiyan inancında tanrı anası.
- Adem: Semavi dinlerde ilk yaratılan insan. İslam’da ilk peygamber.
- Havva: Adem ile birlikte cennetten çıkarılan kadın. Adem’in eşi.
- İbrahim: Yahudilerde en büyük peygamber. Tek tanrılı dinlerin kurucusu.
- Musa: Yahudileri Mısır’dan çıkaran peygamber.
- Yakup: Yahudi soyunun geldiği peygamber. İsrail.
- Harun: Yahudi Kral ve peygamber. Musa’nın kardeşi.
- Lazar: İsa tarafından diriltilen inançlı bir dilenci.
1. Apsis Duvarında Yeralan Piskopos Figürleri
Betimleme: Pano orta kısımdan pencere ile ayrılmıştır. Kilise babaları aynı pozisyonda betimlenmiştir. Sağ ellerinde kutsal kitabı tutarken sol elleriyle takdis yaparlar. Hepsinin üzerinde kırmızı ve siyah renkli haçlar işlenmiş beyaz himationlar vardır.
Hikaye: Kilise babaları sağdan sola doğru sırasıyla şöyledir;
- Aziz Kirilyus – Agios Kyrillos (Άγιος Κύριλλος): 5. yüzyılda İskenderiye piskoposluğu yapmış din adamı.
- Aziz Teolog Gregoryus – Agios Theologos Grigorios (Άγιος Γρηγόριος Θεολόγος): 4. yüzyılda yaşamış Konstantinopolis başpiskoposu ve ilahiyatçı.
- Aziz Basilyus – Agios Basileios (Ἅγιος Βασίλειος): Kaisareia (günümüzdeki Kayseri) piskoposu ve Kapadokya metropoliti olmuş.
- Aziz Altınağızlı Yuhanna – Agios Ioannis Krisostomos (Ἰωάννης ὁ Χρυσόστομος): Konstantinopolis Başpiskoposu, İlk Ayasofya’nın yanmasına sebep olan büyük din alimi.
- Aziz Athanasyus – Agios Athanasios (Άγιος Αθανάσιος): Orthodoksluğun babası kabul edilen 4. yüzyılda yaşamış önemli ilahiyatçı ve İskenderiye Piskoposu
- Tanımlanamayan bir aziz: Yüzü ve isim kısmı tahrip olduğundan belirlenememiştir. Fakat sahnede bulunan diğer azizlerin dönemdaşı olan Nissalı Aziz Gregor olması muhtemeldir.


2. Anastasis Sahnesi
Betimleme: Sahnenin merkezinde bembeyaz kıyafetleriyle İsa vardır. Arkasında yıldızlarla süslenmiş üç katlı mandorlası bulunan İsa’nın ayakları çıplaktır. Ayaklarının önünde iki kapı kanadı ile elleri ve ayakları bağlanmış Şeytan betimlenmiştir. Kanatları ve kıyafetleri yoktur. Şeytanın yattığı zemin kilit ve zincir parçalarıyla doludur. İsa sağında bulunan lahitin içerisinde ona doğru hareket eden Adem’in sol bileğinden kavramış vaziyettedir. Ademin üzerinde mavi beyaz tuniği vardır. Saçları ve sakalları uzun olarak betimlenmiştir. Adem’in arkasında, vaftizci yahya yanında duran Kral Süleyman ve Kral Davut’a bakar şekilde betimlenmiştir. Süleyman ve Davut’un arkasında dört Yahudi kralının silüetine yer verilmiştir. Sahnenin solunda önde havari Petrus ve arkasında diğer havariler betimlenmiştir. İsa’nın solunda lahitin içinden Havva kırmızı maphorionu ile İsa’ya doğru uzanır. İsa Havva’nın da bileğinden kavramış şekilde onu kendine doğru çeker. Havva’nın ellerinden tutarak onları çıkarır pozisyondadır. İsa’nın arkasında bulunan gök siyah betimlenmiştir. Solda Havva’nın lahitinin içerisinde ayağa kalkmış ve asasını tutar vaziyette Habil resmedilmiştir. Havva’nın lahitinin içinde oğlu Habil ayakta durmakta ve elleriyle asasını tutmaktadır. Habil’in arkasında diğer havariler yer almaktadır. Sahnenin üstünde “diriliş” anlamında “Anastasis” yazmaktadır.
Hikaye: İsa ölümünden sonra cehenneme inmiş ve ilk insan Adem’in yaratılışından itibaren vaftiz edilmedikleri için cehennemde yanan ruhları kurtarmak istemiştir. İsa’nın geleceği haberini alan Şeytan cehennem halkını ona vermemek için kapılara kilitler vurur. İsa kapıyı açmalarını, açmazlarsa kıracağını söyler ve açılmayınca kapıyı parçalayarak bir ışık olarak içeriye girer. Melekler tarafından Şeytan yakalanır ve elleri ayakları bağlanarak İsa’nın ayakları altına atılır. İsa tüm ölüleri diriltmiş, ilk doğanlar olan Adem ve Havva’yı en son diriltmiştir.


3. Nainli Dulun Oğlunun Dirilişi
Betimleme: Sahnenin solunda İsa ve havarileri vardır. İsa sol elinde kağıt tomarı tutarken sağ eliyle takdis işareti yapmaktadır. İsa’nın hemen arkasında havari Petrus klasik sarı himationu ile betimlenmiştir. Petrus’un arkasında diğer havarilerin sadece başları resmedilmiştir. İsa’nın hemen önünde kefenlere sarılmış adam diriltilmiş vaziyette yatakta oturur betimlenmiştir. Yatağın dört köşesinde onu taşıyan insanlar yere eğilmiş vaziyette yatağı omuzlarında tutarlar. Yatağın başında Nainli Kadın kahverengi bir maphorion giymiş vaziyette İsa’ya dua eder şekilde betimlenmiştir. Kadının arkasında olayları izleyen kalabalık bir şehrin betimlenmiştir. Kalabalık şaşkınlık ve korku içerisindedir. Sahnenin üstünde “İsa dulun oğlunu diriltiyor.” yazmaktadır.
Hikaye: İsa havarileri ile birlikte Nain şehrine gelmiştir. Şehrin kapısında bir cenaze ile karşılaşır. Kadının dul olduğunu ve biricik oğlunun öldüğünü öğrenince cenazeyi durdurup, ölen çocuğa seslenir. “Ey genç, sana diyorum kalk!” Kadının oğlu dirilmiş ve oturmuş, İsa ile konuşmuştur. İsa onu annesine bağışlayıp yoluna devam etmiştir.

4. Jairus’un Kızının Dirilişi
Betimleme: Sahnenin solunda İsa ve beş havarisi yer alır. İsa klasik mavi himationu iledir. Sol elinde kağıt tomarı tutarken sağ eliyle yatakta oturmakta olan kadının bileğini tutmaktadır. İsa’nın hemen önünde süslü bir yatakta dirilen kadın bulunur. Kadının üstünde babası Jairus başında bir örtü ve kırmızı kıyafeti ile İsa’ya dönük dua eder vaziyettedir. Yatağın arkasında üç kadın farklı renk kıyafetlerle betimlenmiştir. Kadınlar korkmuş ve şaşırmış vaziyette ellerini kaldırmıştır. Sahnenin arkasında gösterişli bir mimari yapı vardır.
Hikaye: Havranın reisi olan Jairus adında bir adam İsa’nın yanına gelir ve ayaklarına kapanır. 12 yaşındaki kızının ölmek üzere olduğunu ve onu iyileştirmesini ister. İsa daha konuşurken Jairus’un evinden bir haber gelir ve kızın çoktan öldüğünü İsa’ya zahmet vermeye artık gerek olmadığını söyler. İsa bunu duyunca Jairus’a “Korkma, kızın iyi olacak.” der ve Jairus’un evine gider. Havarilerinden Petrus, Yuhanna, Yakup ve kızın anne – babası hariç evdeki herkesi dışarı çıkarır. Kızın elini tutar ve “Ey kız kalk!” diye seslenir. Kızın ruhu tekrar gelmiş ve dirilmiştir.

5. Son Yargı Sahnesi
Betimleme: Pano 6 farklı sahneden oluşmaktadır. Sahnelerin hepsi mahşer günü yaşanacakları anlattığı için bir bütünün parçaları şeklindedir.
Hikaye: Mahşer günü geldiğinde, sura üflenir, karalar ve denizler ölülerini verir. Gökler dürülür ve Adil Yargıç İsa’nın göksel tahtı kurulur. Melekler yargılanma için ruhları getirmektedir. Vaftizci Yahya ve Meryem tahtına oturan İsa’dan insanların şefaatini dilemektedir. Tanrı adına iyi işler yapmış olanlar affedilmiş ve ilahilerle tanrıyı yüceltirler. Kutsal tahtın önünde ilk doğan ve insanoğlunun ilk günahını işleyen Adem ile Havva secde etmektedir. Melekler İsa’nın terazisiyle yargıladıkları ruhları günahları ağır gelirse ateş ırmağına, iyilikleri ağır gelirse cennete götürmektedir.
Doğu mekan kubbesel tonozu bütünüyle kaplayan son yargı freskosunda, kompozisyon daireseldir. Dairenin merkezinde yani tonozun ortasında çok etkileyici bir “gökyüzünün dürülmesi” sahnesi, çevresinde ise daire biçiminde sıralanan “seçilmişlerin koroları” (Peygamberler korosu, havariler korosu, din şehitleri korosu, kutsal kadınlar korosu, azizler korosu, piskoposlar korosu) dizilmiştir. Tonozun ortasında, dürülen gökyüzünün bir melek tarafından taşınan rulosu 86 cm. çapındadır. Göz alıcı beyaz renkte boyanmış, altın yaldızlarla bezenerek çarpıcı bir görünüm verilmiştir. Gökyüzü rulosu, zamanın sonunda göklerin dürülerek toplanacağını anlatmaktadır. Melek, tomar halinde dürdüğü gökleri, iki eli ile başının üzerinde taşımakta, sarılmakta olan gökyüzü üzerinde ise altın yaldızdan yıldızlar, ay ve güneş görülmektedir.

Mahşer
Parekklesionun doğu tarafındaki kubbesel tonozda yer alan yargı sahnesi tüm üst duvarları ve tonoz örtüsünü kaplayan mahşer kompozisyonunun merkezini oluşturmaktadır. Mahşer gününde, bütün insanlar yaşamları süresince yaptıklarından ötürü yargılanacağından ve bu yargının sonucuna göre ya cennette sonsuz ve mutlu bir yaşam sürecek ya da cehennemde acılar içinde kıvranacaklarına ilişkin olarak yazınsal kaynaklar bulunmaktadır. Mahşer ve son yargı günü ile ilgili sahnelerin esas yazınsal kaynağı, Yuhanna’nın Vahiyi’nde bulunmaktadır. Burada, Göklerin bir rulo gibi dürülmesi, yargı için kurulan taht ve ruhların bunun önünde yargılanmaları, denizlerin ve karaların ölülerini vermeleri, ateş gölü, ölümün olmadığı ikinci yaşam anlatılmaktadır.

Deesis Sahnesi
Bizanslılar tanrılarına doğrudan ulaşmak yerine, tanrıya daha yakın buldukları ve tanrıya daha kolay ulaşabileceklerine inandıkları kutsal kişilerin aracılığı ile ulaşmayı tercih etmektedirler. Tanrı ile insan arasında aracı olarak görülen bu kutsal kişiler, rahip, piskopos olabileceği gibi özellikle Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında din uğruna ölen azizler (martyr), eski ahit peygamberleri, baş melekler, melekler ve Tanrı Anası Meryem (Theotokos) olabilmektedir. Öncelikle tanrı anası Meryem, Tanrı’ya en yakın insan olarak düşünülmektedir. Meryem’in şapeller, taşınabilir ikonalar, el yazması minyatürlerde ve özel yapıtlarda yer alması, duaları kabul edilen aracı olarak görüldüğündendir. Kariye parekklasionu en üstün arabulucu olan Meryem’e ithaf edilmiştir. Bizanslılar için Meryem’den sonra gelen ikinci önemli arabulucu İsa’nın gelişini bildiren ve onu vaftiz eden, aynı zamanda arkadaşı olan vaftizci Yahya’dır. İsa üzerinde, birisi ana, diğeri arkadaş olarak büyük etkiye sahip bu iki kutsal kişi Bizans sanatında “Deesis” olarak bilinen sahnede yan yana gelirler ve mahşer gününde tüm ölümlüler adına İsa’dan şefaat dilerler.
Sahnenin merkezinde üç katlı mandorlası içerisinde göklerin tahtında oturan İsa sol eli yukarı sağ eli aşağıya dönük vaziyette betimlenmiştir. İsa’nın solunda Meryem sağında ise Vaftizci Yahya ona dönük vaziyette dua etmektedirler. Tahtın iki yanında basamaklara oturan oniki havari resmedilmiştir. Meryem’in arkasında İsa’ya en yakından sırasıyla Petrus, Yuhanna, Lukas, Markus, Bartholomeos, Thomas vardır. Yahya’nın arkasında İsa’ya en yakından sırasıyla Pavlus, Yakobus, Andreas, Matheos, Simon ve Philippus bulunmaktadır. Meryem ve Yahya’nın hemen yanlarında mücevherli kıyafetleriyle birer başmelek vardır. Havarilerin arkasında iki yanda da beşer melek bulunmaktadır. Havariler ve baş melekler ellerinde açık olarak resmedilen kitabı tutarlar. İsa’nın arkasında yirmiüç melek daha resmedilmiştir.

Deesis sözcüğü on dokuzuncu yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. En kutsal kişilerin mahşer gününde insanlar adına tanrıdan af dilemelerini gösteren Deesis sahneleri çok önemlidir.
Yargılama
Yargılama sahnesinde, ortada tahtında oturan İsa’nın, sağında Meryem, solunda Yahya ayakta durmakta, her iki tarafta oturan havariler, İsa’nın hemen arkasında ise melekler topluluğu görülmektedir.

Bu iki sahnenin etrafında seçilmişlerin korolarının bulunduğu dört bulut yer almaktadır. İsa’nın tahtının altında sol tarafta, “Gel, ey Babamın sevgili kulu daha dünyanın kuruluşunda senin için hazırlanmış olan cenneti al”, sağ tarafta “uzaklaş benden ey lanetlenen, şeytan ve onun melekleri için hazırlanmış olan sonsuz ateşe gir” yazılıdır. Bu iki sahnenin etrafında seçilmişlerin korolarının bulunduğu dört bulut yer almaktadır. İsa’nın tahtının altında sol tarafta, “Gel, ey Babamın sevgili kulu daha dünyanın kuruluşunda senin için hazırlanmış olan cenneti al”, sağ tarafta “uzaklaş benden ey lanetlenen, şeytan ve onun melekleri için hazırlanmış olan sonsuz ateşe gir” yazılıdır.
Tahtın Hazırlanması Sahnesi
İsa’nın hemen alt kısmında tahtın hazırlanması sahnesi yer almaktadır. Burada basit bir taht üzerinde kapalı İncil, iki yanda ise Kerubimler bulunmaktadır. Tahtın önünde diz çökmüş vaziyette Adem ve Havva betimlenmiştir. Tahtın hemen altındaki terazi ruhları tartmaktadır. Terazinin altındaki küçük bir figür ile ellerinde defter tutmakta olan iki melek görülmektedir.

6. Sura Üflenmesi, Denizlerin ve Karaların Ölülerini Vermesi
Tonozun güney batı pandantifinde, üste karalar, altta denizler betimlenmiştir. Solda uçar vaziyette melek Mikail elinde tuttuğu suru denizlere doğru üflemektedir. Denizin içinde tabutta dirilip doğrulan insanlar ve balıkların ağzından çıkan ceset parçaları betimlenmiştir. Sahnenin sağında melek Mikail karaya doğru suru üfler vaziyettedir. Meleğin sadece vücudunun üst kısmı betimlenmiştir. Karada bir tepe önünde tabutlar içerisinde bir sürü ölü dirilmiş vaziyettedir.

7. Melek ve Cennete Konulan Bir Ruh
Kuzey batı pandantifte yer alan sahnenin merkezinde bir melek kanatları açık vaziyette ayakta durmaktadır. Sol eliyle ileriyi işaret ederken sağ eliyle yargılanmış ruhun başından tutarak onu taşımaktadır. Meleğin tuttuğu ruh iki elini birleştirmiş vaziyette dua etmektedir.

8. İbrahim ve Kucağında Lazarus
Betimleme: Hikaye açısından tek olan sahne yapıda karşılıklı iki ayrı panoya resmedilmiştir. Sağda bulunan panoda ateş çukurunda çıplak bir şekilde oturan bir adam betimlenmiştir. Adam Lazar’a dönük vaziyette sağ eliyle ağzını işaret ederken sol eliyle de bir para kesesi tutar. Adamın ayaklarının altında para keseleri ve değerli eşyalar betimlenmiştir. Ateş adamın bütün etrafını sarmıştır. Solda bulunan panoda merkezde İbrahim peygamber bir tahtta oturur vaziyette kucağında Lazar’ı tutmaktadır. Ayaklarının altında podyum vardır. Mavi bir himation giyen İbrahim Peygamber sağ eliyle kucağındaki Lazar’ı tutarken sol eli buyurma pozisyonundadır. Lazar küçük bir çocuk gibi betimlenmiş bir elinde haç tutarken diğer elini öne doğru açmış reddeder pozisyondadır. İbrahim Peygamberin arkasında bir grup figür resmedilmiştir. Bazı figürlerin elinde Lazar’ın tuttuğu çubuk ya da haç betimlenmiştir. Sahnenin arka planı ağaçlarla süslenmiştir.
Hikaye: Zengin bir adam vardır. Bu adam lüks içinde yaşayıp mor renkli pahalı kıyafetler giyer ve her gün ziyafet verir. Zengin adamın kapısına Lazar adında her tarafı yara içinde fakir bir adam bırakılırdı ve bu adam zenginin sofrasından artan kırıntılarla karnını doyurmaya çalışırdı. Bir gün yoksul adam da zengin adam da öldü. Zengin adam cehennem ateşine götürülürken Lazar İbrahim’in kucağına götürüldü. Zengin adam “Ey babamız İbrahim acı bana! Lazar’ı gönderde parmağının ucunu suya batırıp en azından dilimi serinletsin.” dedi. İbrahim ona “Yaşamın boyunca senin iyilik payını, Lazar’ın da kötülük payını aldığını unutma. Sen azap çekerken o teselli olacak.” diye yanıt verdi. İbrahim Peygamber “Üstelik aramızda öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan oraya ne de oradan buraya geçilebilir.” dedi. Metokhites sahneyi tasarlarken bu yüzden bu hikayeyi iki panoya bölmüş ve panoların aralarında kemerle bir uçurum oluşturmuştur.


9. Zengin Adamın Yanması
Güney doğu pandantifte çıplak bir figür, alevler içinde oturmakta alt tarafta ağzı açılmış iki kese içinden altınlar saçılmaktadır. Burada dilenci Lazarus ile bu dünyadaki yaşamında ona kötü davranan zengin adamın öyküsü anlatılır. Öldükten sonra cehenneme konulan zengin adam, acılar içinde kıvranırken, Lazarus çiçeklerle dolu bir bahçede İbrahim peygamberin kucağında görülür. Kubbesel tonozun kuzey doğu ve güney doğu pandantifinde bulunan bu iki sahnede iyi olanlar ödüllendirilirken, kötüler cezalandırılmaktadır.

10. Lanetlenenlerin Azapları
Terazinin diğer yanında İsa’nın ayakları dibinden başlayan ateşten bir ırmak pandantifte görülen cehennemi yansıtmaktadır. Küçük figürler (şeytan) bazı ruhları cehenneme götürmektedir.



Dört sahne
Betimleme: Sahne dört parçaya ayrılmış ve her parçada farklı bir azap betimlenmiştir. Sağ üstte zifiri karanlık içerisinde azap çeken çıplak figürler bulunmaktadır. Sağ altta sönmeyen ateş içerisinde çeşitli pozisyonlarda azap çeken figürler betimlenmiştir. Sol üstte sarı renkte diş gıcırtıları azabına ayrılmıştır. Sağ alt kısımda karanlık içerisinde azap çeken figürlerin üstlerine beyaz kurtçuklar betimlenmiştir.
ikaye: Matta, Markos ve Luka incillerinin çeşitli yerlerinde günahkarların yaşayacağı azaplar anlatılmıştır. Bu azaplardan başlıca dört tanesini Metokhites betimlemiştir.

11. Seçilmişlerin Cennete Giriş Sahnesi
Betimleme: Sahnenin merkezinde altın renkli kapıda kırmızı renkli bir Serafim meleği durmaktadır. Cennetin kapısı ve melek sahneyi ikiye bölmüştür. Sol taraftan sağa doğru bağışlanan kadınlar, martyrler, keşişler, piskoposlar ve peygamberlerden oluşan bir kalabalık kapıya doğru yürür vaziyette betimlenmiştir. Kalabalığın en önünde kapıyı işaret eden havari Petrus bulunmaktadır. Sahnenin sağında bulunan freskonun bir kısmı hasar görmüştür fakat sahnede bulunan taht üzerinde oturan Meryem’in büyük kısmı günümüze ulaşmıştır. Meryem’in sağında ve solunda ona dönük vaziyette ayakta melekler betimlenmiştir. Ağaçlar ve yeşillikler betimlenen cennetin kapısında iyi hırsız bir çarmıh tutar. İyi hırsızın üstünde sadece peştemali vardır. Gelenlere sol eliyle Meryem’i işaret etmektedir.
Hikaye: Son yargıda yargılanan ve cenneti hak edenler cennete gitmek için sıra beklemektedir. Meryem bu kompozisyonda cennetin kraliçesi konumunda betimlenirken sahneye İsa ile beraber çarmıha gerilen iki hırsızdan biri olan iyi hırsız da eklenmiştir. Çarmıhta bir hırsız İsa ile dalga geçmişken diğer hırsız ondan bağışlanma dilemiş ve İsa tarafından bağışlanmıştır.


12. Hodegetria Meryem ve Melekler
Parekklasionun batı bölümünü örten 4.70 cm. Çapındaki kubbenin ortasındaki gökkuşağı bordürlü madalyonda yer alam Meryem portresi, bütün mekana egemen biçimdedir.
Betimleme: Kubbenin merkezinde yer alan Hodegetria Meryem klasik maphorionu ile betimlenmiştir. Meryem’in kucağında orans pozisyonunda duran çocuk İsa iki eliyle takdis işareti yapar. Meryem’in sol eli İsa’nın omzundadır. Sağ eli ile İsa’nın gögsünden tutmaktadır. İsa altın renkli himation ile resmedilmiştir. Meryem’in başının iki yanında “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) monogramı yazılıdır. Meryem madalyonu çiçeklerle bezeli oniki kemer süslemesiyle kubbeyi ayırır. Kubbe kemerlerinin her birinde ayakta duran melekler betimlenmiştir. Meleklerin kıyafetlerinin renkleri farklıdır. Tüm melekler sağ ellerinde asa tutarken sol elleriyle pelerinlerini tutar. Melekler içerisinde sadece dört baş melek sol ellerinde dünya küresini tutmaktadır. Bu melekler Michael, Gabriel, Raphael ve Uriel’dir. Kürelerin içerisinde “İsa Mesih” anlamında Khristos (XC) monogramı yazmaktadır. Meleklerin üstlerinde “Rabbin Meleği” anlamında Angelos Kirios (άγγελος Κύριος) monogramları bulunmaktadır.
Hikaye: Hristiyan literatüründe Meryem, cennetteki melekler hiyerarşisinde çok yüksek bir yere sahiptir. Hatta bazı görüşlerde meleklerin kraliçesi olarak kabul edilir.


13. Aziz Şamlı Yahya
Kuzeydoğu pandantifinde, cenaze törenleri için ilahiler yazan Şam’lı aziz Ioannes Damaskenos (Şamlı Yahya) resmedilmiştir.
Betimleme: Sahnenin merkezinde Aziz Şamlı Yahya sırtlıklı bir tahtta oturur. Ayaklarının altında podyum vardır. Önünde bir masa ve masa üzerinde rahle benzeri bir mobilya betimlenmiştir. Masanın üzerinde mürekkep haznesi bulunurken rahle üzerinde, ilahi yazdığı kağıt katlanmış vaziyette resmedilmiştir. Sahnenin sağında ve solunda mimari yapılar görünür. Elinde iki eliyle kalem tutan Yahya’nın üzerinde kahverengi mor ve mavi renklerinde himationu varken başı örtülü betimlenmiştir. Başının üstünde “Aziz Şamlı Yahya” anlamında Agios Ioannis Damaskinos (Άγιος Ιωάννης ο Δαμασκηνός) yazmaktadır.
Hikaye: 8. yüzyılın en önemli Hristiyan din bilginlerinden biridir. İkonoklazm tartışmalarında ikona kültünü en ateşli şekilde savunmuştur. Sadece bir teolog değil, aynı zamanda filozof, hukukçu ve müzisyen olan Damaskenos, yazdığı eserlerle hem Hristiyanlığın teolojik temelini güçlendirmiş hem de İslam’ı eleştirmiştir. Özellikle Meryem Ana üzerine yazdığı eserler ve ikonlara dair savunmalarıyla tanınır. Aziz Ioannes Damaskenos, hem Doğu hem de Batı kiliselerinde aziz olarak kabul edilir.

14. Aziz Şair Kosmas
Güneydoğu pandantifinde, ilahi yazarı Şamlı Yahya’nın öğrencisi şair rahip, Aziz Kosmas görülmektedir.
Betimleme: Sahnenin merkezinde Aziz Şair Kosmas bir taburede oturur vaziyette betimlenmiştir. Sağ eliyle masa üzerinde bulunan mürekkep kabına batırır vaziyette kalemini tutarken sol eliyle dizine koyduğu defteri tutar. Kahverengi sakalları ile baş örtülü vaziyette betimlenen Kosmas’ın üzerinde mavi tuniği ve yeşil himationu vardır. Sahnenin arka planında mimari yapılar bulunmaktadır. Kosmas’ın başının iki yanında Aziz Şair Kosmas anlamında Agios Kosmas o Poietes (Άγιος Κοσμάς ο ποιητής) yazmaktadır.
Hikaye: 7. yüzyılda yaşamış önemli bir teolog ve şairdir. Günümüz Gazze’nin Piskoposu olarak görev yapmıştır. Bir diğer ünvanı da Kutsal Şehirli anlamına gelen Hagiopolites’tir. Bir diğer önemli ilahi yazarı olan Aziz Şamlı Yahya’nın babası tarafından yetiştirilmiştir. İkonoklazm tartışmalarında aktif rol almış, kiliseye birçok önemli ilahiler armağan etmiştir. Ortodoks litürjisinde kullanılan birçok ilahinin yazarı olarak kabul edilir.

15. Aziz Şair Yusuf
Güneybatı pandantifinde, 9. yüzyıl ilahi yazarı olan Ioseph (Aziz Yusuf), Meryem’e ithaf edilmiş en önemli Bizans ilahilerinden olan, Akathistos ilahisini içeren ruloyu tutarken tasvir edilmiştir.
Betimleme: Sahnenin merkezinde Aziz Şair Yusuf minderli ve sırtlıklı alçak bir sandalyede oturur vaziyettedir. Bir ayağı ileri doğru atılmış olan Yusuf’un üzerinde mavi tunik vardır. Ayağının hemen altında podyum betimlenmiş, önünde masa ve rahle benzeri mobilya resmedilmiştir. Masanın üzerinde kalem ve mürekkep kabı bulunurken Yusuf elinde uzun bir kağıt tutmaktadır. Kağıt üzerinde yazdığı şiirden bölümler görünmektedir. Bu bölümde Akathistos ilahisinde geçen “Ey Lekesiz Bakire” yazmaktadır. Sahnenin arkasında mimari yapılar betimlenmiştir. Şair Yusuf’un üstünde “Aziz Şair Yusuf” anlamında Agios Iouseph o Poietes (Άγιος Ιούσυφ ο ποιητής) yazmaktadır.
Hikaye: Aziz Şair Yusuf Bizans İmparatorluğu döneminde yaşamış önemli bir şair ve ilahiyatçıdır. 9. yüzyılın sonlarında veya 10. yüzyılın başlarında Konstantinopolis’te doğduğu düşünülmektedir. Hayatının büyük bir kısmını manastırlarda geçirmiş ve sayısız ilahiler, dua ve dini şiirler yazmıştır.

16. Aziz Şair Theophanes Graptos
Kuzeybatı pandantifte, 9. yüzyılda yaşayan şair, ilahi yazarı Aziz Theophanes Kariye’de keşişlik yapmış ve öldüğünde buraya gömülmüştür. 9. yüzyıl ikonaklazma döneminde alnına bir dövme yaptırmış ve bu nedenle kayıtlı insan anlamına gelen Theophanes Graptos adını almıştır.
Betimleme: Sahnenin merkezinde Aziz Şair Theofanes minderli ve sırtlıklı alçak bir sandalyede oturur. Ayaklarının altında bir podyum vardır. Üzerinde mavi tuniği ve mor pelerini bulunmaktadır. Kucağında sağ eliyle tuttuğu deftere sol elinde bulunan kalemle yazı yazarken betimlenmiştir. Önünde bulunan masada yazma takımı bulunmaktadır. Sahnenin arkasında mimari yapılar betimlenmiştir. Theofanes‘in üstünde Aziz Theofanes anlamında Agios Theophanes (Άγιος Θεοφάνης) yazmaktadır.
Hikaye: Bizans İmparatorluğu’nun ikonoklazm döneminde yaşamış önemli bir dini figürdür. İkonlara olan derin inancından dolayı, bu dönemde imparator tarafından başlatılan ikon yıkım hareketine karşı çıkmıştır. Bu direnişi nedeniyle işkencelere maruz kalmış ve alnına bir damga vurulmuştur. Bu nedenle ona damgalı anlamına gelen “Graptos” lakabı verilmiştir. Aziz Theofanes Graptos, ikonlara olan bağlılığı ve inanç uğruna verdiği mücadele ile Bizans Hristiyanlığında önemli bir yere sahip olmuştur.

17. Yakub’un Merdiveni ve Melekle Güreşmesi
Batı mekanı, kuzey duvarı tymphanonun sol tarafında Yakub’un merdiveni ve melekle güreşmesi sahnesi yer alır.
Betimleme: Pano iki sahneden oluşur. Solda bulunan sahnede Yakup Peygamber yerde uzanır vaziyette bir taşa başını koymuştur. Sağ eli yanağındadır. Üzerinde kahverengi himationu bulunan Yakup’un asası önünde durmaktadır. Yakup’un arkasında 15 basamaklı bir merdiven göğe doğru yükselmektedir. Üzerinde 4 adet hareket halinde melek betimlenmiştir. Meleklerin kıyafetlerinin renkleri farklıdır. Melekler merdivende hareket halinde betimlenmiştir. Merdivenin başında beyaz bir zemin üzerinde Hodegetria Meryem ve çocuk İsa vardır. Merdivenin altında resmedilen ikinci sahnede altın renkli giyinmiş bir melek ile Yakup güreşmektedir. Yakup melek karşısında dirençli durabilmek için ayaklarını iyice açmıştır.
Hikaye: Dayısından kaçan Yakup Harran’dan Filistin’e doğru yola çıkmıştır. Akşam olunca dinlenmek için durmuşlar ve Yakup bir taşı başının altına koyup uyumuştur. Rüyasında göklere uzanan bir merdiven ve bu merdivende de tanrının meleklerinin aşağı yukarı hareket ettiklerini görmüştür. Daha sonra yola devam eden Yakup şeria nehrini ailesine geçirtmiş ve yolun diğer tarafındayken ona biri gelip sabaha kadar güreş tutmuştur. Yakup onun tanrı olduğunu anlamış ve kutsama istemiştir. Tanrı bu güreşten sonra Yakup’a tanrı ile güreşen anlamında İsrail adını vermiştir.


18. Musa’nın Yanan Çalıdan Korkması
Batı mekanı kuzey duvarı sağ tarafta Musa ve yanan çalı sahnesi bulunmaktadır.
Betimleme: Sahnenin sağında Musa dik bir dağın üstünde ayakta durmaktadır. Musa’nın önünde yanan bir çalı ve içerisinde Musa’ya doğru uzanan melek ile Hodegetria Meryem madalyonu betimlenmiştir. Musa’nın sol elinde baston gibi kullandığı asası vardır. Musa’nın başı yanan çalıya doğru değil tersi yönüne doğrudur. Sağ elini yüzüne doğru götürmektedir. Musa mavi tunik ve sarı himation ile betimlenmiştir.
Hikaye: Musa çarıklarını çıkardıktan sonra ona seslenenin kim olduğuna bakmak için yanan çalıya tekrar bakar. Tanrı Musa’ya çalıdan “Ben babanın tanrısı, İbrahim’in tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısıyım.” diye seslenir. Musa ona bakmaya korkarak hemen arkasını döner ve yüzünü gizler.


19. Musa’nın Yanan Çalıdan Vahiy Alması
Doğu ve batı mekanı arasındaki kemerin kuzey tarafında Musa’nın yüzünü gizlemesi sahnesi yer alır.
Betimleme: Pano iki sahneden oluşmaktadır. Üstte bulunan sahnede Musa dik bir dağın üstünde ayakta dizlerini hafif bükmüş şekilde durmaktadır. Musa’nın önünde yanan bir çalı içerisinde bir melek ona doğru uzanmaktadır. Çalının içerisinde Hodegetria Meryem madalyonu betimlenmiştir. Altta bulunan sahnede Musa yere eğilmiş vaziyette çarıklarını çıkarırken resmedilmiştir. Musa’nın önünde koyun ve keçilerden oluşan sürüsüyle bir köpek vardır.
Hikaye: Musa Horeb dağına gelmiş ve yanan bir çalı görmüştür. Çalı yanmasına rağmen tükenmediğini gören Musa ona yaklaşınca çalıdan bir ses duyar. “Çarıklarını çıkar çünkü üzerinde durduğun yer kutsal topraktır.” Musa hemen çarıklarını çıkarır.


20. Ahit Sandığının Taşınması Sahnesi
Doğu mekan güney duvarı sağ tarafta, Ahit sandığının taşınması tasvir edilmiştir.
Betimleme: Sahnenin merkezinde bir dağın önünde dört adam ahit sandığını sırtlamış vaziyettedir. Ahit sandığı üçgen bir tabut formunda betimlenmiş ve üzerine mavi, kırmızı ve sarı şeritler yapılmıştır. Ahit sandığını taşıyan her bir figürün himationları farklı renk olup, tunikleri aynı renktir. Ahit Sandığının arkasında görülen dağın içinde birkaç mimari yapının çatısı görülmektedir.
Hikaye: Süleyman peygamberin emriyle inşa edilen tapınağa kutsal emanetlerin ve ahit sandığının getirilmesi gerekmektedir. İsrail’in ileri toplanmış ve kutsal ahit sandığını Davut’un şehri Sion’dan Kudüs’e getirmişlerdir.

21. Kutsal Kase ve Kutsal Şamdanın Taşınması
Doğu ve batı mekânı arasındaki kemerin güney tarafında, Kutsal eşyaların taşınması sahnesi yer alır.
Betimleme: Sahnenin merkezinde sivri uçlu bir dağın eteklerinde iki figür ellerinde kutsal şamdan Menorah ve kutsal kadeh Kiduş’u taşır. Figürlerin üzerinde mavi ve kırmızı renkler çaprazlama olarak verilmiş, tunik ve himation giyinimlidirler. Sahnenin solundaki figürün elinde bulunan Menorah üç boğumlu ayağın üzerinde tepsi gibi bir yüzeye çapraz takılmış yedi mumluk olarak betimlenmiştir. Sahnenin sağındaki adamın elinde bulunan kutsal kase iki taraftan kulplu ve içinde Manna denilen kutsal içecek bulunur vaziyette betimlenmiştir.
Hikaye: Tanrı Musa’ya yapmasını emrettiğin saf altından yedi kollu ve içerisinde Manna bulunan kadeh, Süleyman mabedini yapıldığında Davut’un Sion şehrinden Kudüs’e taşınmış ve tapınağa yerleştirilmiştir.


22. Kral Süleyman ve İsrail’in İleri Gelenleri
Batı mekanı, güney duvarı sol tarafta, Süleyman ve İsrail cemaatinin toplanması öyküsü anlatılmıştır.
Betimleme: Sahnenin sağında Kral Süleyman arkasında bulunan İsrail’in ileri gelenlerine bakar vaziyette betimlenmiştir. Süleyman’ın üzerinde kral kıyafetleri bulunur. Belindeki kuşağının bir kısmı sol kolunun üzerinden atılmış vaziyettedir. Sol eliyle buhurdanlık sallarken sağ eli havada betimlenmiştir. Hale içine alınmış başında tacı resmedilmiştir. Sahnenin solunda İsrail’in ileri gelenlerinden yedi figür Süleyman’a doğru akmaktadır. Figürlerin kıyafetleri çeşitli renklerde olup, elleri himationla gizlenmiştir. En önde duran figürün sol eli açıkta ve Süleyman’a dönük vaziyettedir. Sahnenin arkasında sivri uçlu bir dağ betimlenmiştir. Dağın başında meyvelerini vermiş bir ağaç bulunmaktadır.
Hikaye: Kral Süleyman kutsal emanetleri ve Ahit sandığını tapınağın önüne getirttiğinde İsrail cemaati ile birlikte koyunlar ve öküzler kurban etmiş ve Tanrı’yı övmüşlerdir.

23. Ahit Sandığının Tapınağa Yerleştirilmesi
Batı mekanı, güney duvarı sağ tarafta, Ahit sandığının tapınağa yerleştirilmesi öyküsü anlatılmıştır.
Betimleme: Pano iki sahneden oluşmaktadır. Önde bulunan sahnede İsrail’in ileri gelenleri bir basamakla çıkılan sunak masası üzerine ahit sandığını yerleştirirler. Sunak masasının hemen arkasında iki seraphim meleği bulunmaktadır. Seraphim melekleri ve sunak masası üzeri kemerle kapatılmış bir tapınak betimi içerisindedir. Arkada bulunan sahnede ahit sandığını yerine yerleştirilmiş olan İsrail ileri gelenleri şaşkın bir vaziyette gökyüzünde tanrının yansıyan ışığına bakmaktadırlar. Tapınak kırma çatılı olarak betimlenmiş ve bir perde ile öndeki yapıya tutturulmuştur.
Hikaye: Kahinler ve İsrail’in ileri gelenleri Süleyman’ın emriyle tapınağa getirdikleri Ahit sandığını kutsalların kutsalı denilen altara yerleştirmiş ve daha sonra Tanrının nuru tapınağın üstüne yansımıştır. İsrail halkı bu olaydan sonra hep birlikte Tanrı’yı övmüştür.

24. İşaya’nın Kehaneti ve Mikael’in Asus Ordusunu Yenmesi
Batı kemerinin güney tarafında, İşaya’nın Kehaneti ve Başmelek Mikhael’in Asur Ordusunu Kudüs Önünde Yok Etmesi öyküsü anlatılmıştır.
Betimleme: Sahnenin merkezinde surlarla çevrili bir şehrin önünde Melek Mikail sağ elinde kılıç ve sol elinde kınıyla önünde bulunan ordulara karşı savaşmaktadır. Melek Mikail’in üzerinde altın renkli himation bulunurken, ayakları çıplak betimlenmiştir. Sahnenin solunda İşaya Peygamber sol eliyle Mikail’i işaret ederken sağ eliyle de kehanetlerinin yazılı olduğu bir kağıt ferman tutmaktadır. İşaya Peygamber uzun saç ve sakallı olarak betimlenmiş ve ayakları da çıplak resmedilmiştir. Arka tarafta görülen şehrin kapısının üstünde Hodegetria Meryem madalyonu görülmektedir.
Hikaye: M.Ö. 700’lerde Asur İmparatorluğu İsrail’e savaş açmış ve Asur Kralı Sanherib şehri kuşatmıştır. Yahudi kralı Hizkiya tapınağa saklanmış ve Peygamber İşaya’dan Tanrı ile konuşmasını istemiştir. İşaya Peygamber tanrıya yalvarmış ve duası kabul olmuştur. Rabbin meleği Mikail Asur ordugahına inmiş ve 185.000 kişiyi ölürmüştür. Asur Kralı uyandığında her tarafta cesetlerle karşılaşınca hemen ordusunu toplayıp kuşatmayı bitirmiştir.



25. Harun ve Oğulları Sunakta
Batı kemerinin kuzey tarafında, “Harun ve Oğulları Sunakta” öyküsü anlatılmaktadır.
Betimleme: Sahnenin solunda mimari yapılar önünde Harun ve oğulları İthamar ve Elazar betimlenmiştir. Saçları ve sakalları uzun olarak betimlenmiş figürlerden en önde duran Harun’dur. Figürlerin hepsi kısa tunik ve farklı renklerde pelerin giymişlerdir. Başlarında başlıkları vardır. Ellerinde sunak masası için altın renginde kutu içerisinde sunular tutarlar. Harun ve oğullarının hemen önünde iki basamaklı çıkılan sunak masası görülmektedir. Sunak masasının arkasındaki tapınak binasına gökten bir ışık hüzmesi yansıtmaktadır.
Hikaye: Musa çölde tanrı için bir çadır tapınak inşa etmiş ve Rab Musa’ya Harun ve oğullarını, mesh ve mayasız ekmek sepeti gibi kutsal eşyaları almalarını söylemiş. Onların tapınak önünde toplanmasını emretmiştir. Harun dört oğlu ile eşyaları toplamış sunu masasına gitmişlerdir fakat Harun’un iki oğlu tanrının isteği dışında buhurdanlıklara buhur ve köz koyup getirmişlerdir. Bu yabancı ateşten dolayı Tanrı onları cezalandırmış ve sunaktan çıkan büyük bir ateşle Harun’un iki oğlu yutulmuştur. Harun ve kalan oğulları tanrının ilk rahipleri olmuştur.

26. Dürüstlerin Ruhları Tanrı’nın Elinde


27. Dürüstlerin Ruhları Tanrı’nın Elinde

28. Şalem Kralı Dürüst Melkisedek

29. İsa Mesih

30. Kemerdeki İsa Mesih Portresi

31. Başmelek Mikail
Kariye parekklesionunda apsis yarım kubbesindeki anastasis sahnesi, kubbesel tonozun üst duvarlarını kaplayan son yargı sahnesiyle birleşir. Bu iki sahnenin sınırını oluşturan geniş bema kemerinin tam ortasında iki sahneyi birleştiren başmelek Mikhael’in madalyon içindeki portresi bulunmaktadır.
Betimleme: Madalyonun tamamını dolduran melek Mikail kırmızı bir himation giymektedir. Tuniğinin sol kolunda siyah bir bandana vardır. Sırtında altın renkli kanatları kapalı vaziyettedir. Saçları kıvırcık ve dalgalı olarak betimlenen Mikail’in sol elinde ucunda inciler bulunan asası varken sağ elinde dünya küresini taşır. Kürenin üzerinde grekçe “Χ, Δ, Κ” harfleri görünür.
Hikaye: Melek Mikail Hristiyanlıkta önemli bir yere sahiptir. Yargı günü sura üfleyecek ve ölüleri diriltecektir. Kötü ruhlarla son kez büyük bir savaş yapacak ve yargılamada iyi ruhları cennete, kötü ruhları cehenneme götürecektir. Bu sahnede Mikail, Anastasis sahnesine ve Son Yargı sahnesine bağlantılı olması adına resmedilmiştir. Melek Mikail’in elinde tuttuğu dünya küresinde yazan harfler “Adil Yargıç İsa” Khristos Dikaios Krites (Χρήστος Δίκαιος Κριτές) anlamına gelmektedir.

32. Eleousa Meryemi
Bema kemeri güney payede yer alan tasvirde, tam insan boyundaki Meryem dikdörtgen bir platformun üzerinde ayakta, kucağında çocuk İsa’ya doğru eğilerek şefkatle yanaklarını birleştirmiş olarak resmedilmiştir. Burada ana ve oğul duygusallığı verilmiştir. Başlarının yanında Meryem ve İsa’nın monogramları yer almaktadır.
Betimleme: Meryem klasik maphorionu ile kilise babalarına dönük vaziyette betimlenmiştir. Kucağında çocuk İsa altın renginde himationu içerisindedir. İsa sol eliyle kağıt tomarı tutarken sağ eliyle de annesinin yakasını tutar. Çocuk İsa’nın başının üstünde İsa Mesih anlamında Iesous Khristos (Ις Χς) ve Meryem’in başının üstünde “Tanrı Anası” anlamında Meter Theon (Μηρ Θv) monogramı bulunur.
Hikaye: Sevgi dolu veya şefkatli anlamına gelen “Eleousa” ikonalarının üç farklı versiyonu vardır. Tenderness, Blachernitissa ve Kykkos Meryem. Bu versiyonların hepsinde çocuk İsa Meryem’in kucağındadır ve ondan sevgi görür. İsa Eleousa sahnelerinde genellikle 1 yaşının altındadır. Bazen annesinin yanağına sarılırken bazen de omuzlarına sarılır.

H) Kariye Azizleri ve Mezar Nişleri

Bu bölüm ayrı bir yazıda ele alınmış olup ulaşmak için tıklayınız.
Hazırlayanlar
Caner Cangül – Engin Mutlu – Kader Ali Çayır
Faydalanılan kaynaklar
Yazıdaki ana metinler, apokrif “Yakup’un Protoevangelium İncili”, apokrif “Nikodemus İncili”, apokrif “Pseudo-Matta”, kanon Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri, Eski Ahit külliyatı ve yazı sonunda eklediğimiz kaynaklardan faydalanılarak hazırlanmıştır.
1. Dış Narteks Mozaikleri
2. Giriş Mozaikleri
3. İç Narteks Mozaikleri
4. The Byzantine Legacy
5. İslam Ansiklopedisi
6. İkonalarıyla Khora Manastırı Kathalikonu