40 yıl öncesine kadar, Kâbe-i Muazzama’nın doğusunda, Makâm-ı İbrahim’in biraz gerisinde ve Zemzem-i Şerif kuyusunun yakınlarında tavafın başlangıç noktası olan “Benî Şeybe” kapısı yer alırdı. İki taş sütun üzerine yapılmış, bir nevi tek kemerli tak olan Benî Şeybe kapısı, adını Kâbe-i Muazzama anahtarlarını muhafaza hizmetini (Hicâbe) deruhte eden aileye mensup Şeybe bin Osman radıyallahü anh’tan alır. Mekke-i Mükerreme’nin fethinden önce Hazret-i Şeybe’nin evi, tam da bu kemerin olduğu yerdeydi.

781 yılında, Abbasî halifesi Mehdi’nin Mescid-i Haram’ı genişletme çalışmaları esnasında bu ev yıkılmış ve yerine bir kapı açtırılmıştı. Bünyesindeki aziz hatıralara binaen yeni açılan kapıya Benî Şeybe ismi verildi. Memlükler zamanında yenilenen kapı, Osmanlı devrinde sıkça tezyin edilmişti.

Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın Yıldız Albümleri’nde yer alan Mekke-i Mükerreme fotoğraflarında hemen dikkatleri çeken kemerin üstünde, altın kaplamalı alem bulunurdu.

Kemerin üst kısmında ve hilalin altında “Oraya emniyet içinde selametle giriniz.” (Hicr, 46) mealindeki âyet-i kerîme yazılıydı. Mermer kitabe bölümünde “Ey Rabbim, buraya sadakatle girmemi ve buradan sadakatle çıkmamı nasip eyle. Bana, tarafından yardım edici bir kuvvet ver.” (İsra,80) mealindeki âyet-i kerîme yazılıp altın suyuyla yaldızlanmıştı. Kapının Kâbe-i Muazzama’ya bakan cihetine ise: “Üzerinize selam olsun. Hoş oldunuz. Devamlı kalıcı olarak hemen oraya giriniz.” (Zümer, 73) mealindeki âyet-i kerîme nakşedilmişti. Ayrıca Peygamber Efendimiz ve Hulefâ-i Râşidîn’in isimleri mermer madalyonlara yazdırılmış ve kemerin dört köşesine konulmuştu.

Tavaf alanının genişletilmesi sebebiyle 1979 yılında Benî Şeybe Kapısı sökülmüş, sanat değeri yüksek olan mermer kitabe ve madalyonlarıyla alemi, Mekke Müzesi’nde muhafaza altına alınmıştır.

Kaynak: https://yedikita.com.tr/mescid-i-haramin-yitikleri/

✶ Medya