Myros vadisinin kuzey ucunu kontrol eden önemli bir konuma sahip olan Tokluca ve Kasaba derelerinin Myros nehrine kavuştuğu yerde bir tepe üzerine kurulmuş küçük bir Likya yerleşimidir. Dereağzı yerleşimi modern dönemde ilk olarak 1836 yılında Texier tarafından kaydedilmiştir. Ana yol güzergâhlarından biri üzerinde olmasına rağmen kentin Likçe adı bilinmemektedir. Kentin adının yazılması gereken Patara Yol Anıtı’nın blokları ne yazık ki bulunamamıştır. Bizans dönemi kayıtlarında bu bölgede adı geçen Mastaura kenti olduğu düşünülmektedir. Henüz herhangi bir kazı çalışması yapılmamıştır. Yüzey araştırmalarından elde edilen buluntular MÖ 9. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ancak en erken mimari yapılar Hanedan Likya dönemine ait ahşap mimariyi taklit eden cephelere sahip kaya mezarlarıdır. Akropoldeki kalıntıların çoğu Bizans döneminden kalmadır. Mezarların dışında Likya dönemine tarihlenen bir diğer eser ise kale kapısının yakınındaki kayalara yapılan kabartmadır. Kabartmada bir boğa kurbanı sahnesi tasvir edilmiştir.

Lycian Monuments, Dereağzı – Mastaura(?)