Ejder Kervansarayı
Harmandöven Hanı, Zor Köy Kervansarayı, Harman Döven Kervansarayı, Harmandöven Kervansarayı olarak da bilinir.
- Tür: Kervansaray
- Tema: İpek Yolu, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
- Kültür: Anadolu Selçuklu, Selçuklu
- Yüzyıl: 13. yy, 14. yy
- Bölge: Türkiye, Doğu Anadolu Bölgesi, Iğdır, Merkez (Iğdır)
- Durum: Erişilebilir
Iğdır ilinin merkez yerleşim alanına 15 km mesafede, Kervansaray köyünde yer almaktadır. 13. yy sonlarında Anadolu Selçuklu Devleti’nin yaptırmış olduğu son eserlerden biridir. Sürmari emiri Şerafettin Ejder tarafından yapıldığı söylenmektedir. 1
Doğu-batı yönünde konumlanmış olan kervansaray dikdörtgen planlıdır.Dışarıdan kulelerle desteklenmiştir.Plan olarak üç bölmeli şahin ve arkada üç neftli kapalı hol sisteminden ibarettir. Giriş portalı sivri kemerli olup ,zengin süslemeleri ile monoton olan cepheyi canlandıran tek mimari öğe olarak gözükmektedir.
İç kısma açılan ikinci kapı sivri kemer ile geçilmiştir. Giriş portalı üzerinde yer alan bitkisel süslemeler ve kıvrık dallar ile işlenmiş,baklava motifi ile sivri kemer oluşturulmuştur.Bu süslemelerin ortasında oluşan yıldızların içerisinde mavi-yeşil aynalar yer almaktadır. Kapının halk arasında adı ’Aynalı kapı’ olarak geçmektedir.Bu tür özellikleri ile kendine has bir mimari yapı göze çarpmaktadır.
Ana giriş antresinin sağında ve solunda iki oda yer almaktadır.Her iki odada duvar yüzeylerinde nişler bulunmaktadır.Soldaki odanın tonozu çapraz kaburgalı tonoz şeklinde yapılmış olup yıldız şeklinde süslemelerle ışıklandırılmıştır.Sağ kenardaki oda düz tonoz şeklinde geçilmiştir.Giriş odasının köşe noktasından dar bir merdivenle yukarıdaki teras bölümüne çıkılmaktadır.Üst katta yuvarlak kemerli bir kapı ile terasa çıkılmaktadır. Giriş antresinden sonra sivri kemerli kapıdan geçildiğinde,üç neft yer almaktadır. Ana neft sağ ve sol neftlere oranla daha büyük olup sekiz ayak üzerine oturmuş,dokuz kemer ile geçilmiştir.
Yapılan kazı sonucu elde edilen veriler ise: Sağ ve sol neftlerde sekiler yer almakta bu kazı çalışması ile tesbit edilmiştir.Bunun yanı sıra çatıda yapılan kazı çalışması sonucu oluk bulunmuştur.Ana girişin ve iç kapının çevresinde yapılan kazı sonucu yapının zemin kodu bulunmuş olup, zemin döşemesinin de yapısı hakkında fikir sahibi olmamız sağlanmıştır.
RAPOR VE DEĞERLENDİRMELER
Mevcut yapının konumu; kısmen yıkılmış olup, üst örtü sistemini oluşturan tonozların büyük bir kısmı çökmüştür.
Mevcut yapıyı strüktürel açıdan ele aldığımızda; kemerlerle taşınan tonozların oluşturduğu basma kuvveti, dış cepheye yapılan destek payandaları ile taşınması sağlanmıştır.
Duvarlara gelen yayılı yük, bu taşıyıcı elemanlar vasıtası ile dağıtılarak taşıyıcı sistemi oluşturulmuştur.
Yapının her iki cephesinde beş+beş olmak üzere toplam on adet destek payandası bulunmaktadır.
Sol yan cephe duvarlarının büyük oranda göçmesi ile sol neftin üst örtü sistemi çökmüştür. Bunun nedeni sol cephedeki payandaların yıkılması ile bağlantılıdır.
Sağ yan cephe duvarlarının sol cephenin aksine daha sağlam kaldığını görmekteyiz. Bunun da temel nedeni sağ yan cephede yer alan payandaların ayakta kalmasıyla bağlantılı olarak, sağ iç neftin tonoz örtüsünün büyük bir bölümünün sağlam olduğunu görmekteyiz.
İç kısımda yer alan taşıyıcı niteliği taşıyan duvarlar kısmi olarak tahrip olmasına karşın ,taşıyıcı özelliğini kaybetmediğini görmekteyiz.
Orta neftin üzeri tamamen yıkılmış durumdadır. Bu yıkılma sonucu iç kısımda toprak ve çatı döşemesinde yer alan taşlar zeminde bulunmaktadır.
KERVANSARAY HAKKINDA YAPILAN RÖPORTAJLAR
ÖMER TAN
1932 doğumlu olup kervansaray köyünde yaşamaktadır. Kervansarayın sağlam halini çok iyi bildiğini, çocukluk çağında kervansarayda oyun oynadıklarını ve gençlik döneminde yapının yetiştirmiş oldukları hayvanların kervansarayda toplanarak aşılarının yapıldığı bir mekân olarak kullanıldığını anlatmaktadır.
Taç kapının sağ ve sol yanında yer alan süslemeleri zemine kadar ulaşmaktadır. Süslemelerin orta kısmında oluşan yıldız biçimindeki süslemelerin içerisinde mavi-yeşil aynalar yer almaktadır.Kapının halk dilindeki adı aynalı kapıdır.Bu aynaların 1977 yılına kadar sağlam olduğu ve bu dönemden sonra sökülmüştür.
Taç kapının üzerine gelen kısım sağ ve sol yandan daha yüksektir.
Giriş avlusunun tavanında yer alan süslemelerin ortasında bulunan ve günümüze de açık olan kısım havalandırma için kullanılmıştır.
Çatı katına çıkış için merdivenin olduğu, mevcut yapıda üç basamağın sağlam olduğu görülmektedir.merdivenden yukarı çıkıldığında taş kaplama bir zemine ulaşılmaktadır.Bu mekanın koruma ve gözetleme amaçlı kullanıldığı yorumu yapılmaktadır.
Giriş üstü, sağ ve sol odaların çatı kaplaması düz zemin olup taş kaplamadır ve halen mevcuttur.
Girişte solda yer alan odanın tavanında bulunan yıldız motifi havalandırma ve ışıklandırma amaçlı da kullanıldığı ve yağışlı havalarda kapatıldığı anlatılmaktadır.
Günümüzden 20-25 yıl öncesine kadar sağlam olan yapının yan duvarlarının düz bittiği, destek kulelerinde huni şeklinde bitişini tamamladığı bilinmektedir.
Girişte yer alan soldaki odada, sol köşe bölümünde taştan yapılmış toprağın altında kaldığı için günümüze kadar sağlam gelmiş olan taş oturma sekisi yer almaktadır.
MECİT AVA (1952)
Taşlıca köyünde ikamet etmektedir. Mecit Ava ile Ömer Tan’ın söylemleri birbiri ile örtüşmektedir. İlave olarak, yapı üst örtüsünün orta kısmı kemer şeklinde olduğunu, sağ ve sol yan kısımlarının üzerinin düz olduğunu belirtmiştir. Bu bilgiler ışığında çalışmalarımız ve bakış açımızı tekrar değerlendirdiğimizde ve kazı çalışmaları sonucunda elde ettiğimiz bilgilerle örtüşmesi, çalışmalarımızın doğru yönde olduğunu kanıtlamaktadır.
Köylülerle toplu olarak konuştuğumuzda da elde ettiğimiz bilgileri, köylülerin yapı hakkında ortak söylemlerini aktarmış bulunmaktayım. Bunun yanında daha önce yapılan rölöve çalışmalarında kazılarda yer alan köylünün (kervansaray köyünde ikamet eden Mehmet Ali Tokuş)söylemleri de ortak bir noktada toplanmaktadır.
2006 yılında Iğdırda askerlik görevini yaparken projelerini hazırlayarak kuruldan geçirilmiş ve akabinde restorasyonu yapılmıştır.
Mimar Bayram Çelik
- Esra Yılmaz, XII. ve XIII. Yüzyıllarda Tebriz-Antalya İpek Yolu Güzergâhı (Yüksek Lisans tezi, T.C. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016), Sayfa 42 – PDF ↩︎