Kundupoğlu Konağı, Trabzon

Viki Anıtları Seviyor

1-31 Ekim 2025

Kundupoğlu Konağı, Trabzon fotoğrafınızla yarışmaya katılın!

Katıl

Kundupoğlu Konağı, 18. yüzyılda inşa edilmiştir. Bahçeli, iki katlı ve iç sofalı plan tipine sahip olan yapı, haremlik-selamlık düzeninde ve müştemilatlarıyla birlikte büyük boyutludur.

Kâgir tarzda, yığma usulle inşa edilen konak, Karadeniz’e özgü hayatlı ev tipolojisinin nitelikli örneklerinden biridir. Geniş bir bahçe içinde “L” planlı bir yerleşim gösteren yapı kompleksinde, konağın kuzey ve batı yönlerinde müştemilat binaları, doğu yönünde ise çeşme yer alır. Konak kütlesini oluşturan yatık “L” formunun batı yönündeki uzun kolunun önünde tamamen ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir hayat bölümü bulunur. Bu hayatın doğuya doğru devam eden ikinci kısmının ise sonradan eklendiği değerlendirilmektedir.

Her iki katta da odalar hayat bölümüne açılmakta, böylece yalın fakat işlevsel bir plan kurgusu ortaya çıkmaktadır. Bu düzenleme, selamlık bölümündeki başoda gibi geniş bağımsız mekânların oluşturulmasını kolaylaştırmıştır. Haremlik ve selamlık bölümlerinin hayat aracılığıyla birbirine bağlanması, koridor, sofa ve merdiven gibi bağlantı unsurlarında işlevsel bir ekonomi sağlamıştır.

Yapının iç mekânında yüksek düzeyde bir zanaatkârlık göze çarpar. Ahşaptan yapılmış dolap, yüklük ve sekiliklerle birlikte alçıdan şekillendirilmiş şerbetliklerde kullanılan eğrisel kesim teknikleri, dönemin usta marangozluk geleneğini yansıtır. Duvar yüzeylerindeki çiçek motifli kalemişi süslemeler, Karadeniz’in duygusal estetik anlayışını temsil eder. Özellikle başodanın tekne tavanı, ortasında sekizgen bir göbekle çevrili çıtakârî kasetleme düzeniyle dikkat çekici bir görsellik sunar.

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından uzun yıllar lojman olarak kullanılan, 2020–2023 yılları arasında restore edildikten sonra Büyükşehir Belediyesine devredilen Kundupoğlu Konağı’nın önündeki binaların istimlak süreci tamamlanmış, mülk sahiplerine ödemeler yapılmıştır. Yıkımın ardından konağın Kahramanmaraş Caddesi’nden görünür hâle getirilmesi ve müze olarak yeniden hayata kazandırılması planlanmaktadır.