Tripolis kazı başkanı Bahadır Duman’ın “ANAUA’NIN (SANAOS) LOKALİZASYONU ÜZERİNE DÜŞÜNCELER” adlı makalesinde höyükten şöyle bahseder;

Köye ulaşımı sağlayan asfalt yolun hemen bitişiğinde yaptığımız incelemeler sırasında yüksekliği yaklaşık 25 m. olup taban genişliği 40 m. olan yüksek tepe dikkatimizi çekmiş ve buradan toplanan seramiklerle bu tepenin Tunç Çağı’ndan Bizans Dönemi’ne kadar yerleşim gören bir höyük olduğu tespit edilmiştir. Daha önce bölgeyi ziyaret eden seyyah ya da araştırmacılardan hiçbirisi bu höyükten bahsetmemiştir, oysa höyük yaklaşık olarak 3500 yıllık bir yerleşime sahne olmuş ve yüzyıllarca doğudan-batıya geçişi sağlayan boğazın hemen yanında kurulması itibariyle önemli bir yerleşim olarak tarihe geçmiştir. Höyüğün güneyinden geçen küçük bir dere höyüğün eteklerinde kısmen de olsa tahribata neden olmuştur. Bu
derenin kenarında çok sayıda künk parçasına rastlanmıştır ki antik kentin bir kısım su ihtiyacı muhtemelen buradan sağlanıyordu. Höyüğün üzerinde yer yer farklı yapılara ait duvarlar yüzeyde görülebilmektedir (Fig. 5-7). Duvarı oluşturan taşlar kimi zaman küçük boyutlu olup düzensiz bir örgü sistemine sahipken birbirlerine bağlantı çamur harçla sağlanmış kimin de
ise daha iri taşlarla örülen duvarlarda herhangi bir bağlantı izine rastlanmamıştır. Kente yaptığımız ilk araştırma gezisinde höyüğün üzerinde küçük bir kaçak kazı tespit etmiştik, sonraki gezilerimizde tahribat izlerine çok rastlamasak ta bölgeye yaptığımız son gezide höyüğün tepesinin güney yamacında 1.40 m. genişliğinde ve 2.10 m. derinliğinde yeni bir kaçak kazı çukuruna rastlanmıştır (Res. 8). Höyükte kazılan bu çukurdan kesit alınarak en üstte yer alan erozyon toprağı dâhil toplam yedi farklı tabaka tespit edilmiştir (Res. 9). Doğal nedenlerle meydana gelen höyüğün üzerindeki 0.80 m. lik erozyon toprağının altında kültür katmanları kesitten rahatlıkla izlenebilmektedir. 2.10 m. derinlikteki kesitin 0.90-1.00 m. ve 1.20- 1.30 m. derinlikteki yerinde iki farklı yangın tabakası oldukça net olarak izlenebilmektedir. Aynı zamanda oldukça derin olan bu kesit içerisinde yer yer kemik ve kerpiç kalıntıları da görülmektedir.

Kaynak: http://acikerisim.pau.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11499/26121/ANAUA%E2%80%99NIN%20%28SANAOS%29%20LOKAL%C4%B0ZASYONU%20%C3%9CZER%C4%B0NE%20D%C3%9C%C5%9E%C3%9CNCELER.pdf?sequence=1&isAllowed=y