Hayfa Ulu Cami 1775 yılında, Osmanlı Levant hâkimiyeti döneminde inşa edilmiştir. Yapı, Amir Hasan Paşa el-Cezayirli’nin Ağustos 1775’te yerel yönetici Zâhir el-Ömer’e karşı kazandığı zaferin anısına “el-Nasr Camii” (Zafer Camii) adıyla yaptırılmış, daha sonra yakınında bulunan “Jarina” adlı pazar alanından ötürü “el-Jarina Camii” olarak anılmaya başlanmıştır.

Cami, geniş döşeli bir avlu (sahn) etrafında yer alan birkaç binadan oluşur. Kuzey cephesinde, doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı harim bulunur; mihrap doğu yönüne bakar. Yapının özgün halinde yer alan minaresi, müezzinin ezan okuduğu küçük bir kuledir; ancak bu minare 1948 yılı civarında yıkılmıştır. Osmanlı ve İngiliz Mandası dönemlerinde, caminin önündeki meydan, Müslüman Arap halkı için önemli bir ticaret ve kamusal toplanma merkezi işlevi görmüş; çevresi dükkânlarla çevrilmişti. Cami ile batısındaki Hamra Meydanı arasında, kentin ana ticaret aksı olan Market Caddesi uzanırdı.

1958 yılında yapı 25.000 İsrail lirasını aşan bir bütçeyle onarılmış, 21 Nisan 1958’de düzenlenen törenle yeniden ibadete açılmıştır. 1964’te belediye, cami kompleksinin bir kısmını kütüphane ve toplum merkezi işlevi görecek biçimde düzenlemeyi planlamış; böylece yapı hem dini hem de kültürel bir merkez niteliği kazanmıştır. 2011 yılında El-Aksa Vakfı’nın katkılarıyla kapsamlı bir restorasyon daha gerçekleştirilmiştir.

Caminin güney cephesinde, 19. yüzyılın sonlarında Sultan II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıl dönümünü anmak amacıyla inşa ettirdiği kurkâr taşından (kalkerli kumtaşı) bir saat kulesi yer alır. Bu kule, Osmanlı Filistini’nde aynı dönemde dikilen yedi saat kulesinden biridir ve Haifa’nın dördüncü belediye başkanı Mustafa Paşa el-Halil tarafından yaptırılmıştır.

1940’ların sonlarında yıkılan cami minaresinin yeniden inşası için 2024 yılında İsrail İçişleri Bakanlığı tarafından bütçe ayrılmış, çalışmaların başlatılması planlanmıştır. Ancak 20 Haziran 2025’te cami, İran-İsrail savaşı sırasında düzenlenen füze saldırısında zarar görmüş; içeride bulunan din adamları ve cemaat yaralanmıştır. Bu olayın ardından, Temmuz 2025 itibarıyla cami ibadete kapatılmıştır.