Labraunda Idrieus Andronu
Labraunda Andron A olarak da bilinir.
- Tür: Diğer Türler
- Kültür: Antik Yunan, Karya, Roma
- Yüzyıl: MÖ 4. yy
- Bölge: Türkiye, Ege Bölgesi, Muğla, Milas
- Durum: Erişilebilir
Oikoi Binasının solunda, yani güney tarafta, Andron A dediğimiz ve İdrieus (hd. MÖ 351–344) tarafından inşa edildiğini düşündüğümüz ikinci ziyafet yapısı yer alır. Ören yerindeki en iyi korunmuş durumdaki bu yapının güney duvarı, pronaos temelinin seviyesinden 7.90 metre yüksekliğe kadar ayaktadır. Planı açısından Andron B’nin neredeyse birebir kopyası olmasına karşın ondan birazcık daha büyüktür: 12.26 metre genişliğinde ve niş dahil 22.13 metre uzunluğundadır. Yapı, ön cephedeki alınlığın tepesine kadar toplam 10 metre yüksekliğe sahiptir. Andron B’den ayrıldığı en büyük husus giriş cephesindeki duvarın 1.85 metreye ulaşan sıra dışı kalınlığıdır. Duvarın böylesi kalın inşa edilmesinin sebepleri arasında yapının depremlere karşı dayanıklılığını artırmak olabilir.
Antik çağda yapının yer aldığı kesimin topografyası bugünkünden farklıydı. Yapının güney tarafında teras yoktu ve andron binası burada, bugün yalnızca üst sırası görülebilen kaba yonu taşlarla inşa edilmiş bir podyum üzerinde yükseliyordu. Yapının tamamen mermerden olan ön cephesi Andron B’de gördüğümüz gibi İon düzeninde sütunlar ile Dor düzenindeki entablâtürün ilginç birleşimine sahipti. Mevcut gnays duvarların üzerinde arşitrav, tüm cephede dört metop gelecek şekilde triglifli friz ve onun da üzerinde geison tüm yapıyı çepeçevre dolanıyordu. Çatı muhtemelen mermerden kiremitlerle kaplıydı. Arşitravda yer alan yazıt bu yapıya da andron dendiğini gösteriyor:
ΙΔΡΙΕΥΣ ΕΚΑΤΟΜΝΩ ΜΥΛΑΣΕΥΣ ΑΝΕΘΗΚΕ ΤΟΝ ΑΝΔΡΩΝ [ΝΑ ΔΙΙ ΛΑΜΒΡΑΥΝΔΩΙ]
[Mylasalı, Hekatomnos oğlu İdrieus] andronu [Zeus Lambraun]dos’a ithaf etti.
19. yüzyılda keşfedilmesinden bu yana bu yapı, özellikle üçer tane yan duvarlarında, iki tane pronaos ile cella arasındaki duvarda ve birer tane de anta duvarlarında olmak üzere toplam on tane penceresi nedeniyle çok ilgi çekmiştir. Bu pencereler orijinalde, şimdi görüldüğü kadar, yani 1.70 x 2.10 metre kadar büyük değildiler. Pencerelerin söveleri, denizlikleri ve atkı taşları mermerdendi ve bunlardan kuzey duvardakiler hâlâ yerinde olup pencereler 1.30 metre genişliğinde ve 1.90 metre yüksekliğinde veya biraz daha az büyüklüğe sahipti. Kış yağmurları ve kardan korunmak için ahşap kepenkleri bulunduğu düşünülüyor. Her halükarda gnays duvarlara dışta beyaz sıvayla mermer görüntüsü verilmişti. Güney duvar, mermerden arşitrava kadar kısmen korunmuştur. Bu durumda kaide ve başlıklarıyla birlikte sütunların da 7.50 metre gibi bir yüksekliğe sahip olduğu anlaşılıyor. Cellaya giriş kapısı 3.70 metre eninde ve 5.70 metre yüksekliğindedir ama bugün kayıp olan mermer söveleri, eşiği ve atkı taşı yerinde olsaydı daha küçük olacağı açıktır. Gnays atkı taşlarından ikisi hâlâ yerindedir ve yere düşen ikisine ait parçalar da içeride ve dışarıda görülebilir. Düşen taşların yerinden kaldırılmadığı cella içinde duvarlarda kalın bir sıva katmanı dikkat çeker. Arka ve yan duvarlar boyunca ziyafet sedirleri için oluşturulmuş 1 metre genişliğinde, hafifçe yükseltilmiş alçı platformlar vardı. Andron B’de olduğu gibi buraya da 20 kline ve dolayısıyla da kutsal ziyafete katılan 40 önemli misafir yerleştirilebiliyordu. Arka duvardaki dikdörtgen biçimli niş yaklaşık 4.80 metre genişliğinde, 1.30 metre derinliğinde olup eşik seviyesinden 2.30 metre yüksekten başlamaktaydı. Bu nişe muhtemelen Zeus’un heykeli yerleştirilmiştir. Belki de baştaki idareciler olan İdrieus ile hem kız kardeşi hem de karısı olan Ada’nın heykelleri de Zeus’a eşlik ediyordu.
✶ İlişkili Yerler