Kestelek sözcüğü, Kestel ve Farsça ‘cik’ anlamına gelen ‘ek’ ekinin birleşimi ile oluşmuş olmalı. Anlamı ise ‘Hisarcık’tır. Nitekim köyde Bizans döneminden kalma kale kalıntıları vardır. 1530 tarihli tahrir defterine göre M.Kemalpaşa ilçesine bağlı gösterilen Hisarcık köyü bu olmalıdır. Köy, tarih boyunca Adranos/Orhaneli ve Miletopolis egemenliği altında bir kaleydi. Osmanlı döneminde ise, Balıkesir Sancağı’nın Temrezler kazasına bağlı bir köy olduğu anlaşılmaktadır.

1835 yılında köye gelen Texier, köyün yakınlarındaki kaleden şato diye söz eder. Gerçekten de kale, bir tepe üzerinde ve bölgeden geçen yolları gözetleyebilecek bir konumdadır. Kale bir savunma hattı olmasının yanı sıra, önemli bir yerleşim alanı olabilecek genişliktedir. Kalenin önemli bölümü halen ayaktadır. Köylülere göre, Osmanlı devrindeki Sincan kazasının merkezinin bu kale olduğu söylenmektedir. Köyün yanındaki maden ocağında da önemli antik yerleşim kalıntıları çıkmıştır. Bizans dönemindeki Kastallus kalesi bu olmalıdır. Menthon keşişlerin hayatını anlattığı kitabında, bu kentin Uludağ’daki en önemli yerleşim alanlarından biri olduğunu yazıyor. Kalenin Lapudium/Ulubat Kalesi ile aynı dönemde yapıldığı sanılmaktadır.

Köyün içinde koruma altına alınmış çok eski bir servi ağacıyla, eski mezarlığı ve mezar taşları vardır. Köyün hemen yanındaki Etibank’a ait madende ‘bor’ çıkarılmaktadır. Madenin bulunduğu alana Eskiköy yeri denilmekte olup, madenden çok sayıda eski yerleşim kalıntıları çıkmaktadır. Köyün batısında Karakum Mahallesi vardır.

Raif Kaplanoğlu – Kestelek