Hasbek Kadı Kümbeti, diğer adıyla Kadı Mesut Gülzar Kümbeti, 1184 yılına tarihlenmesiyle Kayseri’de inşa edilen ilk kümbet olma özelliğini taşır. Bu tarih, aynı zamanda yapıyı Anadolu Selçuklu döneminin en eski eserlerinden biri konumuna getirir.

Mimari planı kare bir kaide üzerinde yükselen sekizgen gövdeden oluşur. İç mekân kubbe ile örtülüyken, dış cephede piramidal bir külah dikkati çeker. Giriş kuzey cephesindedir ve düz atkılı dikdörtgen bir kapıyla sağlanır. Girişin tam karşısında yer alan mihrap nişi, beş sıra mukarnaslı kavsarasıyla özenli bir işçiliği ortaya koyar. Gövde yüzeyleri profilli yuvarlak kör kemerlerle hareketlendirilmiş, doğu, batı, güneydoğu ve güneybatı cephelerine ikiz kemerli pencereler açılmıştır. Bu pencerelerin sövelerinde kesme taş kullanılmış, iç kısımları ise dikdörtgen niş biçiminde düzenlenmiştir. Kümbetin alt katı günümüzde toprak altında kalmış durumdadır; kübik kaidenin köşelerinde üçgen çıkıntılar görülür.

Yapının en dikkat çekici unsurlarından biri, kuzey, kuzeydoğu ve doğu cephelerini dolanan kitabe kuşağıdır. Kitabede türbenin, Hicrî 580 (Milâdî 1184/1185) yılında Aksaray’da zulmen öldürülen Nisanoğlu Ali’nin oğlu Mesud’un şehitliği olduğu belirtilmektedir. Metinde Mesud’un yanı sıra bütün şehitler için rahmet dileğinde bulunulmuştur.

Bu kitabe, yapının mimarî önemine ilaveten derin bir tarihî ve insani hikâyeyi de günümüze taşır. Selahaddin Eyyubi’nin 1183’te Amid’i kuşatması sırasında Emir Nisanoğlu Mesut şehri teslim etmeye razı olur; ardından Aksaray’a yerleşir. Ancak kısa süre sonra sebepleri tam açıklanamayan bir haksızlık sonucu öldürülür. Onun naaşının Kayseri’ye getirilerek bu kümbette defnedilmesi ve yapının kimin tarafından yaptırıldığı ise belirsizliğini korumaktadır.

✶ Medya