Akdeniz havzasının doğusunda, Ege Denizi’nin korunaklı bir körfezinde, verimli topraklarla çevrili İzmir Tarihi Liman Kenti (eski adıyla Smyrna), tarih öncesi çağlardan günümüze dek Doğu ve Batı arasındaki kara ve deniz ticaretinin en önemli buluşma noktalarından biri olmuştur.

İzmir’in Doğu Akdeniz, Ege Denizi ve Anadolu yarımadasındaki stratejik konumu, kültürel ve kentsel dokusunu biçimlendiren ekolojik, doğal, coğrafi ve iklimsel özelliklerini ortaya çıkarmıştır. İzmir, Batı Anadolu’nun önemli tarih ve tarım havzalarının buluştuğu, diğer ülke ve limanlara açıldığı bir kapı niteliğindedir. Bu hinterlandın üzüm, incir, zeytin gibi tarımsal ürünleri, kente özgü bir yeme-içme ve ticaret kültürünü doğurmuştur. Sadece Anadolu değil, Doğu’dan gelen ürünlerin de İpek Yolu aracılığıyla Akdeniz’e açıldığı önemli bir liman olmuştur. Doğu ve Batı medeniyetlerinin kaynaşma noktası olan İzmir, aynı zamanda Antik çağın ünlü şairi Homeros’un anayurdu olarak bilinmektedir.

İzmir, 8500 yıldır kesintisiz olarak yaşamını sürdürmekte olan bir yerleşim ve ticaret merkezi, bu bağlamda Doğu Akdeniz liman kentinin mekânsal evriminin eşsiz bir örneğidir. Bu mekânsal gelişme hikayesi, Neolitik dönemde Yeşilova ve Yassıtepe Höyükleri’nde başlamış, Tunç ve Demir Çağı’nda Eski Smyrna’da (Bayraklı Höyüğü) devam etmiş, Helenistik dönemde Pagos Dağı’nda (Kadifekale yeniden kurulan Smyrna’da son şeklini almıştır. Smyrna, Roma Dönemi’nde gelişen ve Bizans Dönemi’nde canlılığı koruyan Agora çevresinde şekillenmiş, Agora’nın Batısındaki antik liman zaman içinde doldurularak oluşturulan bugünkü Tarihi Kemeraltı Çarşısı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. 19. yüzyılda yaşanan endüstriyel dönüşüm ile, kervan yollarının kavşağı İzmir, modern bir transfer limanı özellikleri de kazanmıştır. Smyrna, Roma döneminde Efes ve Bergama ile yarışan bir polis, daha sonra Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ticaret limanı ve Anadolu’nun önemli bir kenti olma özelliğini sürdürmüştür.

İzmir’in ticaret yaşamı siyasi, sosyo-ekonomik ve teknolojik gelişmelerle zenginleşirken, çeşitli kültür ve inanç gruplarının yüzyıllarca bir arada yaşadığı kozmopolit bir liman kentinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Antik dönemlerden itibaren çeşitli coğrafyalardan göçlerle gelenler ve Müslüman, Ermeni, Rum, Yahudi ve Levanten nüfusların kültürel etkileşimi, İzmir’e özgü, yaşayan ve sürekli yenilenen bir çeşitliliğe sahip bir kent kimliği doğurmuştur. Farklı kültürel gruplar arasındaki ticari ilişkilere dayanan bu çeşitlilik, üretimden mutfağa, dinden müziğe her alanda sosyo-kültürel ve mekânsal yapıyı şekillendirmekte, halen İzmir’in kentsel ve mimari dokusunda okunabilmektedir. Toplumsal açıdan da “İzmirli olmak”, bir arada yaşam, uyumluluk, yeniliklere açık olma özelliklerini günümüzde de sürdüren, “güler yüzlü” bir karakter ifade etmektedir.

Ticaret yaşamının izlerini taşıyan en özgün mekânsal izler arasında, Agora’da görülen Antik Dönem graffitoları, Havralar bölgesinde görülen dokuz sinagog yapısının birlikteliği, antik limanın kıyı çizgisinin kavisli hattını izleyen Anafartalar Caddesi boyunca yerleşmiş beş cami, Antik Tiyatro’da günümüzde de insanları bir araya getiren tamaşalık bölgesi sayılabilir. Birçok yapı türü ve işlevi, çağlar boyunca isim ve form değiştirerek aynı bölgede var olmaya devam etmiştir. Bu dönüşüm kervan yollarından liman ve demiryolu yapılarına, pagan tapınaklarından cami, havra ve kiliselere, Smyrna Agorası’ndan çarşı, han ve pasajlara, antik su kanallarından çeşme ve hamamlara, çok odalı çifte megarondan geleneksel konutlara ve kortejolara uzanan tipolojik gruplarda izlenebilmektedir.

Binlerce yıl süren ticaret ve kültürel etkileşim sonucunda ortaya çıkan, çok kültürlü, çok katmanlı yerleşimin mekânsal yapı zenginliği, İzmir Tarihi Liman Kenti’nin özgün kimliğini oluşturmaktadır. Bu istisnai değerleri odağına alan “İZMİR TARİHİ LİMAN KENTİ” temalı dosya 14.04.2020 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine kabul edilmiştir.

UNESCO Dünya Miras Listesine kabulü için gerekli çalışmaların yürütülmesine yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından TARKEM görevlendirilmiş, Alan Başkanı atanmış, Danışma Kurulu ile Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu oluşturulmuştur. Akabinde, İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanlığı & İzmir Büyükşehir Belediyesi İletişim ve Koordinasyon Ofisi kurularak, tam zamanlı personeller ve ilgili kamu kurumlarından (İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı, İl Kültür Turizm Müdürlüğü) görevlendirilen personeller ile Şubat 2021 itibariyle çalışmalara başlanmıştır.

UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alınmasına yönelik Alan Yönetim Planı ve Adaylık Dosyası çalışmaları yürütülmektedir. İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Yönetim Planının 29.06.2022 tarihinde Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu toplantısında oy birliğiyle kabul edilmesinin ardından, 15.10.2022 tarihinde hazırlıkları tamamlanan Adaylık Dosyası Kültür ve Turizm Bakanlığı’na değerlendirilmek üzere gönderilmiş ve resmi süreç başlatılmıştır.

UNESCO Dünya Mirası ve alan yönetimi süreci İzmir’in tarihi, kültürel ve doğal değerlerini gerek Türkiye gerek dünya ile paylaşmak için önemli bir adım olarak görülmektedir. Alan yönetimi sürecinin başlatılmasıyla, İzmir Tarihi Liman Kentinin kültürel ve doğal değerlerinin, alanın bütün paydaşlarıyla korunmasına yönelik ortak sorumluluk almasının sağlanması, kurumlar arası işbirliği ve eşgüdüm içerisinde korunmasının ve yönetilmesinin etkinleştirilmesi sağlanacaktır. Dünya mirası adaylığı İzmir’in kapılarını tüm dünyaya açacak, alanın uluslararası ölçekte bütün insanlığın ortak mirası olarak algılanmasını sağlayarak İzmirlilerin gurur kaynağı olacaktır.

✶ İlgili Yerler