Şerefler/Asar Tepe’deki ören yerinden ele geçen herhangi bir kanıt olmamakla birlikte tepedeki kalıntıların Kalinda’ya ait olduğu genel olarak kabul görmektedir. R. Hoskyn 1840/1 yıllarında Dalaman’da bulunduğu sırada Kalinda’yı bulma umuduyla kalıntılar aramasına rağmen herhangi bir şey bulamadığını yazmıştır. 1844 yazında Telmessos’tan İnlice ve Göcek üzerinden Ortaca’ya ulaşan L.Ross da Kalinda kalıntılarını bulamaz, fakat sonradan bir köylüden Dalaman’ın 1 saat kadar kuzeydoğusundaki kayalık bir tepe üzerinde içinde yıkık bir kilisenin de olduğu bir kale kalıntısı bulunduğunu duyar ve bu kalıntılarının Kalinda olabileceğini belirtir. Bahsi geçen kalenin Şerefler’deki Asar Tepe üzerindeki kalıntılar olduğuna şüphe yoktur. Tepedeki kalıntıların ilk tanımlamasını yapan Davies’in notları 1895 yılında, kalıntıların Kalinda’ya ait olduğu düşünen W. Arkwright tarafından aktarılmıştır. Tepeyi 1946 ve 1950 yıllarında ziyaret ederek gözlemlerde bulunan G. Bean bu kalıntıların Kalinda’ya ait olduğuna inanmakla birlikte tüm aramalarına rağmen kentin adını kesinleştirebilecek herhangi bir sikke ya da yazıt bulamamıştır. Roos 1969 yılında tepe ve kalıntılar hakkında gözlemlerini yazmıştır. Daha yakın dönemlerde ise 1999 yılında H. Lohmann ve 2003 yılında da W. Tietz kalıntıları detaylı bir şekilde tanımlamışlardır, Tietz ayrıca Kalinda kentine yönelik tüm antik edebi kaynakları ve yazıtları değerlendirmiştir. S. Şahin ise bu tepeyi Kaunos’un ileri bir karakoluolarak görmektedir.1

  1. Likya-Karya Sınırında Kalinda: Tarihi ve Coğrafi Bir Değerlendirme, Prof. Dr. Fatih Onur ↩︎