Sigetvar Seferi sırasında vefât eden Kânûnî Sultan Süleyman’ın ölümü bir süre gizlemiş, iç organları çıkartılıp geçici olarak defnedilmiştir.

Sigetvar’ın fethinden sonra, Kânûnî’nin iç organların defnedildiği yere Sokollu Mehmet Paşa tarafından bir türbe, tekke ve koğuşlar yaptırılmış, etrafına ahşap kale duvarı yapılarak palanka hâline getirilmiştir. 1663-64 yıllarında Avusturyalılar tarafından türbe tahrip edilmiş, türbedeki şamdanlar ve altın leğen çalınmak istenmiş fakat başarılı olamamışlardır. Avusturyalıların bu tahribatından sonra, Kânûnî’nin türbesi aynı yıl Sultan IV. Mehmet tarafından tâmir ettirilmiştir.

1664 yılında Avusturya akını sırasında Esterház Pál, türbenin ve çevresinin planını çizmiştir. Çok kıymetli bir belge olan bu krokiden, türbe ve türbenin çevresinde tekke ve koğuşların bulunduğu, etrafının kuleleri bulunan surla çevrili olduğu ve en dışta da hendeklerle çevrili bulunduğu anlaşılmaktadır. Palankaya girişte de bir köprü bulunmaktadır.

Sigetvar’da Türk döneminin sona erdiği 1689’da türbe kiliseye çevrilmiş; bir yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra palankadaki binâlar Avusturyalı subay Gallo Tesch tarafından tümüyle yıktırılmıştır.

Sultan Süleyman’ın unutulan türbesini tespit etmek amacıyla 2012 yılında, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Zigetvar Belediyesi arasında iki ülkenin ortak târihini korumak hedefiyle bir protokol imzalanmış, Türk ve Macar ekipleri 2015-2017 yıllarında arkeolojik kazılar yürütmüşlerdir. 1971 – 1972 yıllarında Arkeolog Valéria Kováts tarafından Üzüm Tepesi’nde kazılarak gün yüzüne çıkartılan ve bir Osmanlı kamu binâsı olarak tanımlanıp o dönemde projenin iptali üzerine kazı tamamlanmadan buluntuların üzeri tekrar örtülen alan tekrar açılarak kazı çalışmalarına başlanmıştır. Bu kazılarda kıble yönünde, ana mekânları kare olan iki yapı – câmi ve türbe- temelleri ile tekkenin ve palankanın izleri ve çok sayıda metal, seramik buluntular ortaya çıkartılmıştır. Bu tespitler, 1664’teki Pál Esterházy’nin planından bazı farklılıklar gösterse de câmi, türbe ve tekkenin konumu itibarıyla uyuşmaktadır. 2017 yılından sonra kazı çalışması yapılmamıştır.

Kânûnî Sultan Süleyman’ın doğumunun 500. yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin girişimleri ve maddi desteğiyle türbenin yakınında Türk Macar Dostluk Parkı yapılmıştır. Bu parkta, Kânûnî ve M. Zrinyi’nin heykelleri ile Kânûnî Sultan Süleyman’ın anıt mezarı bulunmaktadır.[1]

Kaynak:

[1] Yılmaz, M. E. (2023). Kiliseye Çevrilen Türk Eserleri (pp. 616-621). YTB Yayınları. | Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (ytb.gov.tr)