Kefken adası tarih boyunca Karadenizdeki deniz ticaretinin en önemli  noktalarından biri olmuştur. Karadeniz iç denizinin İstanbula ulaşan ticaret yollarının üzerinde olması gemilerin sayısı artıkça önemi de  artmıştır. Özellikle kayık ve gemilerin fırtınalı havalarda barınabilmeleri kıyıdan erzak su ve ihtiyaçlarını sağlayabilmeleri buranın doğal bir barınak haline gelmesine yol açmıştır. İşte Kefken adanın bildiğimiz ilk tarihi Bitinya döneminde adanın karşısında bir yerleşim yeri olmamasına rağmen bir aktarma ve barınma limanı olmuştur. Tynia adası Bitinya adası olarak anılır. Daha sonra Doğu Roma döneminde bir kilise inşa edildiği ve ticari ve askeri amaçlar için kullanılan bir adadır. Adaya o dönemde defnelik anlamına gelen Daphneous adı verilmiştir. Hatta din adamlarının inzivaya çekildiği bir tapınak olmalı ki Bizans tarihçileri 552 yılında Kefken adasında Roma imparatoru Tiberius II Constantin eşi İno Aelia Anastasia doğmuştur. Babasının ismi John annesi Praejectadır, Kilisenin ismi Apollonia olarak geçmekte ise de çok fazla bilgi yoktur.

Romadan sonra Karadenizdeki ticaret yollarına hakim eski İtalya şehir denizci şehir devleti Cenevizler hakim olunca burayı ticaret noktası olarak kullanmışlardır. Buraya bir kale inşa etmişler bugün adanın Kuzey  yönünde  Fenere yakın kıyı kısmında kalenin sur kalıntıları mevcuttur. O zaman bilinen adı latince Fenosia’dır, Adanın şu andaki ismi de Kerpe   den gelmektedir. Tarih boyunca Kerpe limanının eski antik anadolu dilinde çömlek anlamına gelen Calpe denmiştir bu adaya Calpe limanı ismi zaman içinde dönüşerek Kirpen, Kirpeh, zaman içinde ayrışıp Kerpe liman olmuş. Adanın Kerpe limanına yakın olması önce Kirpeh adası en sonunda dönüşerek Kefken adası olmuştur. Osmanlı döneminde hep bu isimle anılmıştır.

Kefken Adası – Seyhan Demir