İlçe merkezinde Kızılırmak üzerine inşa edilen 250 m. uzunluğundaki Koyunbaba Köprüsü Kandiber Kalesinin önündedir. Türk köprü mimarlığının çok önemli yapılarından ve iki yana eğimli köprüler grubundan olan köprüde ana malzeme olarak düzgün kesme taş kullanılmıştır.

Köprü yapısının ilginç özelliklerinden biri de kitabenin kalenin dibine, köprüden ayrı olarak yerleştirilmiş olmasıdır.[1]

Köprünün üzerinden geçen yol Koyun Baba (Fatih Sultan Mehmet devrinde yaşadığı bilinen bir evliya) ziyaretine (zâviye, türbe vb.) ulaştığından, buraya Koyun Baba Köprüsü de denilir. Evliya Çelebi 1050 (1640-41) yılına doğru üzerinden geçtiği bu köprüyü övmüş ve on dokuz gözlü olduğunu belirttikten sonra, “Anadolu diyarında misli yoktur” demek suretiyle hayranlığını ifade etmiştir. Girift bir sülüsle yazılmış Arapça beş satır halindeki kitabeden köprünün H.889 (M.489) yılında yapıldığı anlaşılmaktadır.[2]

II. Bayezid tarafından yaptırılan ancak mimarı hakkında bilgi bulunmayan 19 gözlü köprünün toprak taşınması nedeniyle günümüzde 15 gözü görülebilmektedir. Köprü Arapça yazılmış beş satırlık kitabesinin çevirisi şöyledir;

1- Tevfikinden (hayırlı bir işin başarılmasından) dolayı Allah’a (cc) hamd ve doğru yolun rehberi Muhammed (sav) ve onun asil (yüce) ailesine ve halkı doğru yola sevk eden yüce ashabının üzerine olsun ve bundan sonra, dünya, (hakikatin pesinde olan) dikkat sahiplerinin nazarında hayr köprüsü ve (dünyadan ahirete bir) geçittir.

2- Yaratılmışlar için devamlı bir hayat ve sürur (sevinç ve mutluluk) da mümkün değildir. Güzellikler o kimseye ki; başlangıç ve sonu hatırından çıkarmaz (unutmaz) ve ahiret yolculuğunda yanında bulunsun diye zahîre (sevab) olarak ve sadaka-i cariye (sürüp giden daimi iyilik) zahiresi (sevabı) nimeti edinmiştir. -Açıkça görünen (bilinen) bu yüce, vacip, takip edilen (uyulan) bu emir (sadaka-i cariye emri), herkes için faydası bitmesin (daima sağlam ve uzun ömürlü olsun).

3- İktâr ve buka’ (taltif ve şükran anlamında) -Emîr, ulu sultan, adil, bilgin ve yiğit yüce hâkan, milletlerin idaresini elinde tutan, Arab ve Acem diyarının sultanlarının sultanı, gazi ve mücahidlerin efendisi, kafir ve müşrikleri kahreden

4- Karalar Sultanı ve denizler Hakanı, Lütufkâr (Mennân) Allah’ın verdiği güç ile desteklenen Sultan Ebu’l-Feth Bâyezîd b. Mehmed Hân -Allah onun saltanatını gece ve gündüzler birbirini takip eyledikçe devam ettirsin- Bu sadaka-i cariyeyi ve değerli köprüyü onunla kıyamet gününe kadar zahîre (sevab kazanmak) için yaptırdı.

5- Hasenât (güzellikler) ehline ibret (örnek) olsun ve herkes ondan faydalansın …. Köprünün düzenlemesi ve tesisi şaban ayında “celîlün hayruhâ” (hayrı uzun ömürlü olsun – bu cümlede ebced hesabıyla H.889 tarihi düşürülmüş) cû hayr kantara derd umumî – celîlün hayruha târiheş âmed (“celîlün hayruha” ifadesi köprünün inşa tarihi oldu)[3]

—–

1 Fügen İlter, Osmanlı Ulaşım Ağında Irmak Kenarı Bir Yerleşme: Osmancık, Türk Tarih Kurumu Belleten Dergisi, c. 52, 1988.

2 TDV İslam Ansiklopedisi – Osmancık Beyazıt II Köprüsü

3 Kitabe metni Engin Mutlu tarafından çevrilmiştir.

✶ Medya