Türbe, erken Osmanlı dönemi eseri olup, baldaken tarzda inşaa edilmiştir. 4 büyük taş üzerine pişiş tuğla geçgileriyle örülen türbeyi yine üzeri kurşun kaplı tuğla örgülü kubbe sarar. Anadolu’da ki en büyük baldaken türbelerden birisidir. 2 farklı döneme ait mezar şahideleri Amasya Arkeoloji ve Mumya Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Kurtboğan, Fatih Sultan Mehmet’in de hocası olan meşhur ulu alim Amasyalı Akşemsettin’in babasıdır. Asıl adı Şerafeddin-i Hamza Şami bin Mehmet olan Şeyh Şerafettin Hamza‘nın 1383’te Horasan’dan gelerek Amasya’da Kavak(şimdiki Tren Garı binası mevkii) bölgesinde yer tuttuğu birçok kaynakta sabittir. En önemlilerinden birisi Feridüddin-i Attar’ın ”Tezkiretü-Evliya” adlı eseridir. Bir tasavvuf klasiği olan Avârifü’l-maârif adlı eserin sahibi Şehâbeddin Sühreverdi’nin torunlarından Şeyh Hamza’nın silsilesinin Hz. Ebu Bekir (r.a)’e kadar dayandığı biliniyor. Onun Amasya’ya gelmiş olduğu dönemde Pir Şücaeddin İlyas el-Amasi ile tanıştığı biliniyor. 1402-1406 arasındaki yıllarda Şirvan’da bulunmuş olan Şücaeddin İlyas-el Amasi’nin dönüşüyle Anadolu’da ilk Amasya’ya Halveti tarikatını getirdiği görülecektir. Onun önce en yakın müridi sonra da ilk halifesi olan Şerafeddin Hamza’nın 1415’te vefat ettiği kayda düşüyor. Kurtboğan lakabı; şeyhin vefat ettiği günün gecesi bir kurt gelip kabrini açar. Yeni mezarları bularak ölüyü kabrinden çıkarıp parçalayan bu kurt, bölgeye musallat olmuştur. Ertesi gün kabri ziyarete gelenler kurdun ölüsü ile karşılaşır. Şeyh Hamza Hazretlerinin eli de mezarın dışındadır. Hal sahibi bir zat şunları söyler. “Kurt değdiği için elin yıkanması gerekir.” El derhal yıkanır ve kabirden içeri çekildiği görülür. Bu hadise birkaç kez tekrarlanınca, bu inanılmaz olaydan sonra Şeyh Hamza Hazretleri ‘Kurtboğan’ lakabıyla insanların muhayyilesinde yerini alır. Kıbrıs Barış Harekatı’na katıldığı yönündeki yaşanmış olaylar hala canlı olarak karşımızda durmaktadır. Şimdilerde Kıbrıs Gazi’si ve Harekat Askeri olarak yaşayan eli öpülesi askerler, Kurtboğanın harekat günlerinde asker olarak yardıma geldiğini ve bazı askerler üniformalı bu askerin künyesini bilmedikleri için kendisine sorduklarında her sorana “…beni Amasya’da Kurtboğan diye sorarsanız herkes size yerimi gösterir.” şeklinde cevap verdiklerini dile getiriyorlar. Harekat sonrası kendisini Amasya’da bulmaya ziyaret etmeye gelen askerler gözleri yaşlı kalpleri hüzünle sevincin harmanlandığı bir mutlulukla kabrini ziyaret eder dururlar. Hala yaşı kaç olursa olsun bu hadiseyi yaşayan askerler Amasya’ya geldiklerinde gözleri yaşlı ve mutlu şekilde bu olayı idrak etmektedirler.

✶ Medya