Ok-Meydan Burcu
- Tür: Kale
- Kültür: Anadolu Selçuklu, Selçuklu
- Yüzyıl: 13. yy
- Bölge: Türkiye, İç Anadolu Bölgesi, Kayseri, Melikgazi
- Durum: Erişilebilir
1225 yılında Sultan I. Alaaddin Keykubat tarafından, yaklaşan Moğol tehlikesine karşı Kayseri Kalesi’nin onarımı sırasında ek güvenlik amacıyla inşa edilen Ok-Meydan Burcu, şehrin savunma sisteminde ikinci bir sur hattının parçası olarak yer almaktaydı. Dış surların içinde fakat iç kalenin dışında konumlanan bu sur hattı, eski Demirkapı’dan başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nın ortasından geçer, Vilayet Konağı’nı dışarıda bırakarak Ok Burcu’na ulaşır ve oradan Dizlerkapı’ya bağlanırdı. Burcun yapımı, Alaaddin Keykubat’ın Moğol tehdidini gerekçe göstererek Konya, Kayseri ve Sivas kalelerinin tahkim masraflarını zengin devlet adamlarından talep ettiği süreçte gerçekleşmiş, masrafları karşılayanların adlarının burçlara yazılacağı belirtilmiştir.
Ok Burcu, prizmatik formu nedeniyle “Üç Kule” olarak da anılmakta olup iki katlı olarak tamamen kesme taştan yapılmıştır. İkinci kata çıkış, dönemin bir başka burcu olan Yoğun Burç’tan farklı olarak içeriden değil, dışarıdan yerleştirilmiş merdivenlerle sağlanmaktaydı. Üst kat ve bu merdivenler, 20. yüzyılın ortalarından sonra ortadan kalkmıştır. Yapının inşa malzemesi olarak kullanılan kesme taş, Selçuklu askeri mimarisine özgü sağlamlık ve estetik bütünlük sunmuş; burcun köşeli, prizmatik yapısı işlevsel savunma amacını vurgulamıştır. Üzerinde, inşa masraflarını üstlenenlerin adlarının bulunduğu kitabeler yer aldığı bilinse de bu kitabeler günümüze ulaşmamıştır.
İnşasından yaklaşık 170 yıl sonra, Kadı Burhaneddin Devleti döneminde Erdeşir Esterabadî’nin Bezm ü Rezm adlı eserinde burç ve sur hattından ayrıntılı biçimde bahsedilmiştir. Zaman içinde dış kale surlarının büyük kısmı ve iç surların tamamı yok olmuş, geriye yalnızca Ok Burcu kalmıştır. 1995 yılında Kültür Bakanlığı tarafından mevcut kısmı restore edilen yapı, bugün bir kuruma tahsis edilmiş durumdadır. Ancak bilgilendirme levhalarının duvarlara çiviyle asılması, tarihî dokuya zarar verdiği için eleştirilmekte; bu durum, yapının korunma biçimi üzerine tartışmalara yol açmaktadır.
✶ İlişkili Yerler
