Ömer Ağa Konağı, 1430’lu yıllarda Dulkadiroğulları Beyliği hükümdarı Nasureddin Mehmed Bey döneminde inşa edilmiş olup, Afşin’de günümüze ulaşan en eski sivil mimarlık örneği olarak dikkat çeker. Hacıismailoğulları hanedanına ait olan yapı, uzun süre “Mehmed Ağa’nın Evi” ve “Ağaların Evi” adlarıyla anılmış, 19. yüzyılda hanedanın önde gelenlerinden Hacıismailoğlu Mehmed Ağa’nın belediye reisliği döneminde önemli bir merkez hâline gelmiştir. Kurtuluş Harbi sırasında karargâh olarak kullanılması, konağın tarihî rolünü daha da pekiştirmiştir. Ayrıca 1873 yılında Sultan Abdülaziz’in tuğrasını taşıyan bir beratla, konağın o dönemdeki sahibi Seyyid Mehmed oğlu İsmail’e Ashab-ı Kehf Külliyesi’nde cüzhanlık görevi tevdi edilmiştir.

Mimari bakımdan konak, iki katlı, avlulu ve ahşap tavanlı taş yapılar grubuna dâhildir. Duvarlarında kesme, yontma ve devşirme taşlar kullanılmış, taşıyıcı sistem ahşap unsurlarla desteklenmiştir. Zemin katta ocak nişleri ve dolaplarla işlevsel bir düzen kurulmuş, birinci katta ise odalar farklı büyüklüklerde planlanmıştır. Kuzey cephesindeki basık kemerli kapıda devşirme taş üzerine işlenmiş başak ve yıldız motifleri, dönemin süsleme anlayışını yansıtır. İç mekânın en görkemli bölümü olan misafir odasında ahşap tavan ve duvar yüzeyleri laleler, narlar, rumiler ve palmetlerle bezenmiş; kökboyasıyla işlenen bu kalem işi kompozisyonlar Dulkadirli ile Osmanlı bezeme üsluplarının birleşimini sergilemiştir.

Tarih boyunca çeşitli onarımlar gören yapı, özellikle Osmanlı döneminde süslemelerle zenginleştirilmiştir. 1980’lerde yapılan incelemelerde ahşapların 550 yıl öncesine ait olduğu saptanmış, böylece konağın inşa tarihi bilimsel olarak da doğrulanmıştır. Son olarak 2017’de kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş, kent müzesi kimliğiyle kültür turizmine kazandırılmış ve koruma altına alınmıştır.