Tüm uzunluğu 120 m. olan köprünün her iki başlangıcı kaya üzerine oturtulmuştur. Kızılırmak’ın ovadan dağlar arasına girdiği bir boğazda yapılmış olmasıyla isabetli bir yer seçilmiştir. Dik köprüler grubuna giren yapı iki gözlüdür. Ana kemer sivri formdadır. Kemer örgüsü ilk bakışta normal büyüklükteki taşlardan yapılmış görünürse de, yer yer daha ince bir taş örgünün, kemer yüzünü oluşturduğu görülür. Aynı şekilde kemer içinde belli bir yükseklikten sonra taşlar, alttaki taşlara kıyasla daha küçülerek kemeri meydana getirirler. Köprünün orijinal eğimleri iki devrede doldurularak azaltılmıştır. Ana kemerin sol ve sağ tampon duvarı, dik bir meyille yanlara uzanırken önce bir kademelik bir dolgu bu eğimi kırmış, köprüyü kısmen düz bir doğrultuya getirmiştir. Duvar işçiliğinin farklı oluşu ile de ayrılan ilk doldurma kısım üzerine sonradan tekrar bir doldurmaya gidilmiş ve köprü son halini almıştır. Böylece araçların birbirlerini kolayca görmeleri ve iniş çıkışlarda rahatlık sağlanmış ancak köprü de orijinal biçimini kaybetmiştir. Boşaltma gözü 11,26 m. genişliğinde, 7.50 m. yüksekliğindedir. Kemer yüzü ile tampon duvarı ana kemerde olduğu gibi aynı düzlemdedir. Yani kemer yüzü cepheden taşırılmamıştır.

Kemeri teşkil eden taşlarda işçiliğin düzgün olmasına karşılık, tampon duvarında bu düzgünlük yoktur. Bu özellik de muhtemelen, doldurmalar yapmadan önce, tampon duvarında meydana gelen bozuklukların gereken önemle ele alınıp onarılmamasından ileri gelmiştir. Yenilemeler sırasında, köprü kenarına yüksekçe bir korkuluk yapılmıştır. Onarımlarda düzgün kesme taş kullanılmıştır. Köprünün tabliye kısmı da betonarmeden yapılmıştır. Menbada orta ayak, üçgen prizma burunludur. Ana gözün solundaki burun çökeltilerle kapanmıştır. Burunlar tampon duvarına gayet basık prizmal külahlı kuruluşları ile yaslanırlar. Menbada iki yanda da kanat duvarları vardır. bunlar büyük sellerde tutucu ve yöneltici olmaktadır. Bunun dışında su seviyesi, ufak çaptaki sık görülen taşkınlarda kanat duvarına ulaşmaz. Mansapta orta ayağa topuk yapılmamıştır.

Kitabesi : Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür merkezinde sergilenmektedir.

Selçuklu sülüsü ile dört satır olarak yazılan kitabenin okunuşu ve Türkçesi şöyledir.

—Fi eyyamı’s-sultani’l-kâhir Rüknü’ddünya ve’d-din
—Mu’izü’l-islâm ve’l-müslimin Ebu’l-feth Süleyman bin Kılıç
—Arslan burhan-ı emirü’l-mü’minin fer’u min milleti Bedreddin Hac
—Alişir bin el-Hüseyin el-Kayseriyi elmuhtac ilâ rahmet illahi sene tis’a ve tis’in.

Türkçesi: Kılıç Arslan’ın oğlu, kahredici Sultan, İslâmın ve müslümanların şerefi Fatih (fethin babası), Halifenin delili, Rüneddin Süleyman zamanında, onun milletinden biri olan Allah’ın rahmetine muhtaç, Hüseyin’in oğlu Kayserili Hacı Alişir doksan dokuz (H.599/M.1203) senesinde (yaptırdı)1

  1. Kayseri Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri, Sayfa 679 ↩︎
✶ Medya