Van kentinin 9 km güneydoğusunda yer alan Bakraçlı Köyü’nün yaklaşık 1.5 km güneydoğusunda yer alan Yoncatepe Kalesi ve Nekropolü’nde Van Müzesi başkanlığında  1997-2009 yılları arasında kazı yapılmıştır.  Kazılar sonucunda tepenin en yüksek kesiminde Bey Konağı niteliğindeki bir mimari, tepenin kuzey ve kuzeydoğu eteklerinde ise bir nekropol ve sivil yerleşme ortaya çıkarılmıştır.

Tepenin en yüksek kesiminde yayılım yaklaşık 2.500 m2’lik bir alanda yayılım gösteren mimari, depo odaları, büyük salonlar, odalar, mutfak ve kilerler ve iki büyük avludan oluşmaktadır. Yerleşme alanının doğusunda birbirilerine geniş bir kapı açıklığıyla bağlı, tabanı sal taşlarıyla döşenmiş iki büyük avlu yer alır. Daha doğuda yer alan avludan, yine doğuda yer alan depo ve salonlara, standart ölçülerdeki ön girişlerden geçilerek ulaşılır. Genel mimari kuruluşuyla simetrik bir plan anlayışı hâkimdir. Yapı içindeki basamaklar ikinci bir katın varlığını göstermektedir.

Yapı içinde in-situ durumunda omuzlarına kadar tabana gömülmüş pitoslar, gündelik kullanım kapları, çok sayıda tunç, demir ve kemik mızrak ucu, fibula, boncuk gibi takılar, tekstil örnekleri bulunmuştur.

Yoncatepe’nin kuzey yamaçlarında yayılım gösteren nekropol alanında genel hatlarıyla iki tip oda mezar karşımıza çıkmaktadır: Birinci gruptakiler yüzeyden herhangi bir açıklıkla ulaşılmayan, üst örtüsünün sal taşı levhalarıyla kaplı olduğu ve muhtemelen bu sal taşı levhalardan birinin kaldırılmasıyla mezar odasına ulaşılabilen örneklerdir. Diğerleri ise daha sıklıkla karşılaşılan, mezar odasının giriş kapısının önüne yine yüzeyden kuyu biçimli bir dromosla ulaşılan ve bu alanda küçük bağımsız bir birimin oluştuğu örneklerdir. Mezar mimarisinde daha gelişmiş inşa teknikleri göze çarpar ki bu doğrudan yapı malzemesi ile ilgilidir. Zira bölge sal taşı yatakları konusunda oldukça zengindir ve mimaride kullanımı büyük avantajlar sağlamıştır.

Mezar odaları diğer nekropollerdeki örnekleri gibi dikdörtgen planlıdır. Daha büyük boyutlu mezarlar dikkati çeker. Örneğin Yoncatepe M3 mezarının uzunluğu 6 M6 mezarının ise yan gömü odası ile 8 m geçmekledir.  Yan duvarlar yine bindirme tekniğinde yapılmıştır. Üst örtüyü ise uzun yassı sal taşı levhalar ile sağlanmıştır. Mezarın bazılarında alternatif gömü alanlarına yani bir nevi çok odalı bir düzenlemeye gidildiği görülür. Mezar odası veya dromostan ulaşılan sert kalkerli toprağa açılmış bu gömü alanlarının bazılarının giriş kısmı yine sal taşı levhalarla kapatılmış bir nevi mezar içinde farklı gömü odaları oluşturulmuştur. Yine diğer nekropollerde olduğu gibi mezar odası dolduktan sonra veya gerekli durumlarda gömülerin genellikle giriş kısmının karşısındaki kısa duvar kenarına doğru toplandığı görülür. Yine bu toplama işlemi sırasında bazen kafataslarına özen gösterilip belli bir alana konulduğu görülür. Mezar odalarında normal gömüler yanında kremasyon gömülerin de yapıldığı saptanmıştır.

Yoncatepe Nekropolü’nde oda mezarlar yanında bu mezarların güneyindeki alanda bir adet taş sandık mezar ortaya çıkarılmıştır. Yan duvarları dikine yerleştirilmiş sal taşı levhalarla oluşturulmuş mezar, 1.02 m uzunluğunda (doğu-batı) ve 72 cm genişliğinde (kuzey-güney) ve 60 cm derinliğindedir. Mezarın güney bölümünde sol yanına yatırılmış başı doğuya bakar durumda, hoker bir çocuk gömüsü saptanmıştır. Oda mezarlar ve taş sandık mezarlar yanında 10 adet basit toprak gömü de saptanmıştır.

Mezar odalarında ölü armağanı olarak birçok buluntu ortaya çıkarılmıştır. İçine muhtemelen küçükbaş veya büyükbaş hayvanların etinden yapılmış yemeklerin konulduğu çanaklar ve içecek konan çömlek veya testi tipinde kaplar muhtemelen her gömü için standart ikramlardandı. Bunun yanında demir iğneler, demir yüzükler ve demirden yapılmış bilezikler yanında, demir bıçak ve kamalar armağan olarak bırakılabilmekteydi. Demir eserler yanında tunç bilezik, yüzük, küpe ve fibula gibi takılarda mezar odasına ölü armağanı olarak konulan eşyalardandır. Yine mezarların hemen hemen tümünde çeşitli taşlardan boncuk kolyeler, elbise düğmeleri, ağırşak gibi buluntular saptanmıştır.

Bazı metal buluntular üzerindeki izler ve elbise aksamı olarak kullanılan tunç ve demir iğneler ile düğmeler ölünün mezar odasına giyinik biçimde konulduğunu göstermektedir.

Urartular.com.tr – Yoncatepe