Yumruktepe veya Yumrutepe olarak bilinen oval şekilli kayalık tepe Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Beyköy köyünün güney-doğusu kenarındadır. Yaklaşık 100 metre genişliginde ve 10 metre yüksekliğindeki tepede çok sayıda Frig ve Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır. Bunlar 1971’de Hollandalı arkeolog Emilie Haspels tanımlamış, 1979’dan 1982’ye kadar da Hatice Gonnet liderliğindeki bir Fransız keşif gezisi tarafından kapsamlı bir şekilde araştırılmış ve açıklanmıştır.

Zirvede, doğu yamacında ve tepenin eteğinde, çoğu kayaya oyulmuş, derinliği iki metreyi bulan basit dikdörtgen çukurlardan oluşan Roma ya da Frig kökenli çok sayıda mezar vardır. Gonnet, toplam 48 mezar yeri verir. Dağın güneybatı eteğinde iki oda mezar daha anılmaya değerdir. Sağdaki, biraz daha büyük olan Aslanlı Mezar, ismini girişinin alınlığındaki karşılıklı iki aslan kabartmasından alır. Gonnet, bu mezarı Frig dönemine tarihler ve Roma döneminde bir genişleme varsayar. Haspels, mezar süsü olarak aslanların yakındaki Aslantaş anıtından esinlendiğini öne sürmüştür. Daha batıdaki ikinci mezarın 3,5 metre derinliğinde bir mezar odası vardır. Ön cepheye oyulmuş yedi kollu üç avize, orijinal Frig mezarının daha sonra Yahudiler tarafından kullanıldığını, kazınmış bir haç da, daha geç dönem bir Hıristiyan kullanımını gösterir. Tepenin eteğinde de zeminde Gonnet’in sarnıç olarak yorumladığı birkaç oyuk bulunmaktadır.

William Ramsay (1889) Beyköy yakınlarında 1884 yılında bulduğu trakit bir blok üstüne Luvi hiyeroglifleri ile işlenmiş yazıt parçasının çizimini yayınlamıştır, ancak yazıt günümüzde kayıptır. P. Meriggi ve E. Masson yazıtı Hitit İmparatorluk dönemine (MÖ 13. yüzyıl) tarihlemişlerdir.

1965 yılında, Franz Steinherr’in Yumruktepe kayalıklarında olduğunu iddia ettiği ve Ramsay’in yazıtından hareketle Hitit İmparatorluk dönemine tarihlediği kanatlı güneş kursu ve bir diğer Luvi hiyeroglifli yazıt muhtemelen bir yanılgıdır. Tepenin zirvesine yakın bir noktada güneydoğuya bakan dikey bir yüzeye işlenmiş yaklaşık 80 cm uzunluğunda, oldukça aşınmış ve günümüzde neredeyse tamamen likenle kaplanmış kabartma belli bir ışık açısıyla kanatlı güneş kursu gibi görülmekle birlikte, diğer açılardan kayadaki dörtgen şekilli bir kabartma çerçevenin alt kenarına ait olduğu izlenimi vermektedir. Bunun bir kaç metre sağındaki geometrik kabartmalar da (aşağıda son resim) hiyeroglif yazıt izlenimi vermiş olmalıdır.

2018 yılında yayınlanan Luvi hiyeroglifli sözde Beyköy 2-4 yazıtları, 2012 yılında ölen arkeolog James Mellaart tarafından uydurulmuş sahte belgelere dayanmaktadır ve tarihsel bir değeri yoktur.

Hittite Monuments – Beyköy

✶ Medya