Lice Ulu Cami (Vakıf Ahmet Bey Camii) 1540 yılında Atak (Entak) Emiri Vakıf Ahmet Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Kare planlı olarak tasarlanan yapı, Artuklu mimarisinin karakteristik özelliklerini taşır. Alt bölümü imarethane olarak düzenlenen cami, altı tonozla örtülmüşken zamanla yangın ve benzeri sebeplerle iki tonoz yıkılmış, dört tanesi günümüze kadar ulaşmıştır. Beyaz nahit taşından yapılan cami, yalın ama sağlam bir mimari anlayışın ürünüdür.

Caminin müştemilatında bir medrese bölümü bulunmaktaydı. Burada yürütülen eğitim faaliyetleri sayesinde birçok âlim yetişmiş, yapı böylece yalnızca ibadet mekânı değil aynı zamanda ilim yuvası işlevi de görmüştür. Vakıf Ahmet Bey’in vefatının ardından örf gereği caminin iç kısmına defnedilmesi, yapının aynı zamanda türbe hüviyeti kazanmasına neden olmuştur. Güney bölümde yer alan iki parsellik alan uzun süre Lice Beylerinin aile mezarlığı olarak kullanılmış, fakat 1925’te tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Caminin kuzeyinde yer alan avlunun sol tarafında büyük bir havuz, sağ tarafında ise biri kapalı diğeri açık olmak üzere iki gasilhane bulunmaktaydı. Ayrıca avlunun sağ kısmında, dereye akacak şekilde düzenlenmiş on iki adet tuvalet yer alıyordu. Yapının orijinalinde minare bulunmazken, 1950–1960 yılları arasında Liceli tüccar Hacı Hamit Toprak tarafından camiye bir minare eklenmiştir.

1845 yılında Vakıf Ahmet Bey’in torunlarından Hacı Sadullah Bey tarafından onarılan cami, bu sırada bazı eklemelerle güçlendirilmiştir. Ancak 6 Eylül 1975 depreminde büyük ölçüde tahrip olmuş, buna rağmen güney duvarında muhafaza edilen Sakal-ı Şerif’in bulunduğu bölüm ayakta kalmıştır. Bu kutsal emanet daha sonra Yenişehir Camii’ne taşınmış ve yıllarca halkın ziyaretine açılmıştır.

2020 yılında Lice Kaymakamlığı tarafından yapılan restorasyon ve çevre düzenlemeleriyle cami yeniden ihya edilmiştir.