Seleucia ad Calycadnum
- Tür: Antik Kent, Ören Yeri
- Kültür: Bizans, Kilikya, Kilikya Ermeni, Osmanlı, Ptolemaios, Roma
- Bölge: Türkiye, Akdeniz Bölgesi, Mersin, Silifke
- Durum: Toprak Altında
Seleukos kenti üç yolun kesişme noktasındadır. Birincisi Konya’dan gelen ve Mut üzerinden Göksu Irmağı boyunca uzanan yoldur. İkincisi Karaman’dan gelip Uzuncaburç üzerinden Silifke’ye ulaşır. Üçüncüsü de Ermenek’ten gelip Gülnar üzerinden kıyı yoluna bağlanır.
Piri Reis Silifke’ye dair şunları yazar:
“Silifke, deniz kıyısından, yedi mil kadar kara içerisinde kurulmuş bir kaledir. Bu kale bugün sağlam ve bakımlıdır. Bu kalenin karşısında Silifke Burnu altı mil mesafededir. Hıristiyanlar bu burna Ponta Dilagaşa derler. Ünlü bir burundur. Fakat eğer Kıbrıs adasından Karaman kıyılarına gelmek isteseler, Silifke’den sonra gelen Karaman dağları çok yüksek dağlardır. Bu dağın batı tarafında, sona erdiği yerde, Ponta Dilagaşa görünür. Ancak Ak Liman tarafları alçaktır. Çünkü uzaktan büyük dağlar alçak görünür. [Piri Reis, Kitab-ı Bahriye, cilt 4. s. 1585]
Bu eski yerleşim bölgesi, arazideki yükseklik ve Helenistik Roma / Erken Bizans dönemlerine ait nekropollerle çevrelenmiş durumdadır. Roma Dönemi’ndeki Seleukeia kayalıkların ötesinde ve Göksu’yu geçerek ova üzerinde, doğuya doğru yayılmıştır. Batıdaki tepe, kentin akropolüdür ve akropol Geç Ortaçağ’a kadar işlevini sürdürmüştür.
Sonradan yerleşmeyle (Metoikismos) kurulan kent Seleukeia, Holmoi’un eski limanını tekrar kullanmaya başlamış ve böylece eski Metoikismos’undan her iki kentin birleşmesi (synoikismos) ortaya çıkmıştır. Seleukia, Helenistik Dönem’de Selefkoslar ve Ptolemaios (Mısır) Krallıkları arasında el değiştirmiştir. MÖ I. Yüzyılda Romalıların yönetimine giren kent bu dönemde kale eteklerinden ovaya doğru yayılmıştır.
Dağlık Kilikya bölgesindeki en önemli antik kentlerden biri olan Seleukia, Toros kabilelerine karşı üs noktası görevini üstlenmiştir. Roma İmparatoru Antonius Dağlık Kilikya’nın önemli bir bölümünü Kraliçe Kleopatra’ya hediye ettiğinde Seleukia’yı dışarıda tutmuştur. Imparator Augustus da kente “civitas libera” derecesini vermiştir.
Kent MS 260 yılında diğer Kilikya kentleriyle birlikte Sasanilerin eline geçmiş, sonra tekrar Romalılar tarafından alınmıştır. Diokletianus’un İmparatorluk reformları sırasında Seleukeia yeni kurulan eyalet İsauria’nın merkezi (metropolisi) olmuştur. Antiocheia patrikliği döneminde merkez olan Seleukia, belgenebilen 33 antik kentin başını çeker durumdadır.
Kent en parlak devrini Roma imparatorluk döneminde yaşamıştır. Geç Antik Dönem’de ise, Toros kabilelerinin baskısı artar, MS IV. Yüzyılda İsauralı baskıncılar kenti yağmalarlar. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra Bizans yönetimine giren Seleukia, yakınındaki Aya Thekla’nın varlığından dolayı Hıristiyanlığın önemli bir hac merkezi durumuna gelmiştir.
Roma ve Bizans Dönemi’nde önemini koruyan kent XI. ve XII. Yüzyıllarda Ermeniler ile Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. III. Haçlı Seferi sırasında I. Friedrich (Barbarossa) 1190 yılında Göksu’yu geçmek isterken boğularak ölmüştür.
Kaynak: www.yumuktepe.com — Antik Kilikya Limanları
✶ İlişkili Yerler