İzzeddin Keykavus Medresesi
- Tür: Medrese
- Tema: Kaybolan Kültür Varlıkları
- Kültür: Anadolu Selçuklu
- Yüzyıl: 13. yy
- Bölge: Türkiye, İç Anadolu Bölgesi, Ankara, Altındağ, Hacettepe
- Durum: Kayıp
Namazgah Tepe üzerinde bulunan yapı kalıntısı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus’un (iktidar dönemi, 1211-1220) buraya güzel bir medrese yaptırdığından bahsetmektedir (Uzunçarşılı, C I, s.25). Avram Galanti, Selçuklular Dönemi Ankarası hakkında bilgi verirken; “Keykavus’un Ankara’yı kuşattığı zaman şehir haricinde bir bina inşa ettirdiğini ve şehir alınırsa bu binayı medrese yapacağını, şehir alınmazsa binayı saray olarak kullanacağını belirttiğini” söylemektedir. Şehir alınınca Keykavus sözünü tutmuştur. Bina medrese yapılmıştır. Ancak Alaaddin Keykubat, kardeşinin (Keykavus’un) ölümünden sonra bu evkafı iptal ettirmiştir (Galanti, s.65). Bu karara bağlı olarak medrese yıktırılmıştır. Medreseyi yıktıran kişi olarak MEB İslam Ansiklopedisi’nde de Alaaddin Keykubat ismi verilmekte ve “…bilahare Keykubat tahta çıktıktan sonra bu medreseyi yıkmak ve vakıflarını iptal etmek hissini yenememiş idi.” denmektedir (İslam Ansiklopedisi, MEB, C.6, s.634). Ankara ilinin Cumhuriyet öncesi eğitim tarihini inceleyen kitapta, bina ‘İzzeddin Keykavus Medresesi’ adıyla verilmiştir (Ankara İlinin Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Eğitimi, s.31).
Sonraki yıllarda medreseye ait kalıntılar kullanılarak, bu alanda açık hava mescidi oluşturulmuştur. Kalıntılara ait bir taş kaide, minber olarak kullanılmış, buradaki bazı taşlar da musalla taşı olarak düzenlenmiştir. Nitekim 1701 tarihli Tournefort gravüründe, Namazgah Tepe şehir surları dışında, etrafı duvarla çevrili açık bir alan olarak belirtilmiştir (Bakınız, Tournefort gravürü). Amsterdam’da Rijsksmuseum’da bulunan ve 1700’lü yılların ilk yarısında yapıldığı tahmin edilen Ankara resminde şehir surları üzerindeki Namazgah Kapısı, Namazgah Tepe üzerindeki açık hava mescidi, mescidin alt tarafındaki sıcak su kaynağı ve Laz Kadın Türbesi (Selçuklu kümbeti) gösterilmiştir (Bakınız, 18. yüzyıl Ankara Tablosu). Amsterdam’da bulunan tablodan yaklaşık 100 yıl kadar sonra 1839 yılında Prusyalı Binbaşı von Vincke tarafından çizilen Ankara haritasında da Namazgah Kapısı, Namazgah Tepe ve Laz Kadın Türbesi’nin işaretlendiği görülmektedir (von Vincke Haritası, Eyice, Levha XLI ve XLII). Sıcak su kaynağı ve yanına yapılmış çeşme ile Selçuklu kümbetinin (Laz Kadın Türbesi) Namazgah Tepe’ye çok yakın olması, bölgede Selçuklu yapılaşmasının yaygın olduğu izlenimini vermektedir.
Kaynak: Cumhuriyet Öncesi Ankara’da Cami ve Mescitler – İbrahim Yavuz İşçen


✶ İlişkili Yerler