Araban Kalesi

Haçlı seferleri sırasında da kaleden kaynaklarda söz edilmiştir. Urfa Haçlı Kontluğu ile Ermeniler arasında sık sık el değiştirmiş, daha sonrada Antakya Kralı’nın eline geçmiş ve yeniden Ermenilere bırakılmıştır. Araban Kalesi bu tarihi dönemler içerisinde kolay fethedilemeyen bir konumda olup, güçlü bir yapıya sahiptir. Anadolu Selçukluları’ndan Mesut Kılıçarslan 1148-1150 yılları arasında Araban Kalesi’ni ele geçirmiş, daha sonra 1155’te de Atabey Nurettin Mahmut Zengi kaleyi onlardan almıştır. Bundan sonra Halep Eyyubileri, Anadolu Selçuklular 1218, İlhanlılar 1259, Memluklar 1260, Dulkadiroğulları, tekrar Memlukluların ve 1258 yılları arasında da Osmanlıların eline geçmiştir. Osmanlı döneminde Birecik Sancağı’nın Rumkale kazasına bağlanan Araban ile birlikte kale önemini yitirmiş ve terk edilmiştir. Kalın blok taşlardan ve moloz taşlardan yapılmış olan kale 1940 yılına kadar ayakta kalmış, daha sonra çevre halkı tarafından taşları sökülerek yavaş yavaş ortadan kaldırılmak
istenmiştir. Araban ilçesinin merkezinde 35 metre yüksekliğinde yığma bir tepe üzerinde bulunan bu kale 950 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Sur duvarlarının içinde tarihi iç kale cami ve erzak depoları bulunuyor.

Kaynak: www.gaziantephaberler.com