Söylenceye göre; günün birinde Sakar Dede adlı bir ermişin yolu Adapazarı’na düşmüş. Sakarya nehri üzerindeki Beşöprü’den geçerken durdurulmuş ve kendisinden geçiş vergisi istenmiş. Ermiş, parası olmadığını ve veremeyeceğini söylediyse de kimse oralı olmamış. Geçiş izni istemiş ama izin verilmediği gibi hakaret de işitmiş. Dede eliyle Kirazca Köyü yönünü göstererek bir okumaya başlamış. Daha duası bitmeden nehir yatak değiştirerek, Sakar Dede’nin gösterdiği ovanın başka yönünden akmaya başlamış. Sakar Dede köprünün sahibini lanetlemiş olduğundan, nehir yolunu değiştirmiş ve köprü kuru toprak üzerine kalmış. O yüzden Sakar Baba’da:


“Geçme namerd köprüsünden
Ko aparsın su seni
Sinme tilki gölgesine
Ko yesin aslan seni”
deyip suya dalmış ve karşıya geçmiştir.

O günden itibaren yeni yatağından akan bu ırmak halk arasında Sakarya Nehri adını almıştır. Ve o gün bugün Erenler Tepesi’nin eteklerindeki türbede yatan ermişin “Sakar Dede” olduğuna inanılmış. Günümüzde Erenler ilçesinin sınırları içinde türbesi de olan “Sakar Dede”den söz ederken “Sakar ya…” biçiminde halk arasında söylenişinin yaygınlaşmasından sonra “Sakarya” adı ortaya çıkar. Yani Sakarya adını bir Anadolu ereninden alır. Selçuklular, Anadolu’nun tamamı Türklerin egemenliği altına alınınca nehre ve çevresine bu erenden dolayı “Sakarya” adını verirler.

www.sosyal54.com

✶ Medya