Cami doğudan batıya doğru eğimli bir arazi üzerine doğu-batı doğrultuda dikdörtgen bir plânda inşa edilmiştir. Batı cephesinde beş gözlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yeri revağının kemerleri sütunlara oturmaktadır. Bu kemerlerden giriş eksenindeki sivri, diğerleri yuvarlak kemerlidir. Son cemaat yeri muhtemelen sonradan (1986) yılında yapıya eklenmiş olmalıdır. Harimin batı duvarının ortasına yuvarlak kemerli giriş kapısı açılmıştır. Kapıyı iç bükey silme çerçevelemektedir. Silme üzerinde 1900 tarihini ve bani olarak Ulu Cami mahallesindeki medresede hocalık yaptığından bahsedilen H.Ali Rıza Efendi’nin adı geçmektedir.

Harim mekanı, dörderden iki sıra halinde toplam sekiz dikdörtgen kesitli taş ayaklara güney kuzey doğrultuda atılmış sivri kemerlerle mihraba dik beş sahın olarak düzenlenmiştir. Kemerler güney ve kuzey duvarda yüzeyden taşırılmış ayaklara oturmaktadır. Kemerler üzerine doğu batı doğrultuda yerleştirilmiş ahşap direkler üst örtüyü oluşturmaktadır. Bu örtü yakın tarihlerde dıştan betonla kaplanmıştır. Harim mekanının güney ve batı duvarına dört, doğu duvarına iki, kuzey duvarına üç pencere açılarak içerisinin aydınlatılması sağlanmıştır. Harimin doğu cephesinde kadınlar mahfii bulunmaktadır. Orijinalinde taş olduğundan bahsedilen mihrap günümüzde çini levhalarla kaplanmıştır. Mermer minber orijinal değildir.

Caminin beden duvarlarında düzgün kesme taş, üst örtüsünde katran ağacından ahşap direkler kullanılmıştır.

Kitabesi : Yapının harim bölümüne giriş kapısının üzerindeki kitabede Latin harflriyle R.1315/M.1900 tarihleri ve H.Ali Rıza Efendi tarafından yaptırılmış olduğu yazılıdır.1

  1. Kayseri Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanterş, Sayfa 1243 ↩︎