Ayaspaşa Mezarlığı
Ayas Paşa Mezarlığı olarak da bilinir.
- Tür: Hazire-Mezarlık
- Tema: Kaybolan Kültür Varlıkları
- Kültür: Osmanlı
- Yüzyıl: 16. yy
- Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Beyoğlu, Gümüşsuyu
- Durum: Kayıp
Taksim’den başlayarak Dolmabahçe ve Fındıklı’ya kadar inen büyük mezarlığın bugün Taksim ve Gümüşsuyu çevrelerine rastlayan kesimini içine almakta idi. Adını, kabri Eyüp Sultan Camii hazîresinde bulunan, Kanûnî’nin vezîriâzamlarından Ayas Paşa’dan alır. Çünkü mezarlık alanı vaktiyle Ayas Paşa Vakfı’na (tesisi: 1526) dahildi ve Ayas Paşa Konağı da bu civarda bulunuyordu. İstanbul’a dair eski seyahatnâmelerin hepsinde tasvir edilen ve gravürlerine yer verilen mezarlık I. Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda kendi haline terkedilmiş, bu sebeple mezar taşları tahrip olmuş, 1933’te ise lağvedilerek diğer 392 mezarlıkla birlikte Evkaf İdaresi’nden İstanbul Belediyesi’ne devredilmiştir. Mezarlığın vaziyet planı, J. Pervititch’in Eylül 1926 tarihli 30. kadastral paftasında görülmektedir. 1915-1917 yıllarında İstanbul’un balondan çekilen hava fotoğraflarında servilerle kaplı olduğu görülen mezarlıkta ilk yapılan binalar Alman Sefâreti ile bugünkü Etap Marmara Oteli’nin biraz yukarısında yer alan ve sonraları İstanbul Kulübü olarak kullanılan Osmanlı Bankası’nın müdür lojmanıdır. Bu inşaat sırasında başlayan tartışmalar mezarlık arazisinin 1933’te belediyeye devredilmesinden sonra da devam etmiş ve vakıf mütevellisi Selâhattin Molla Bey’in azli üzerine arazinin mazbut vakıf haline getirilmesinin ardından mezarlık tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu sırada, özellikle Gümüşsuyu Askerî Hastahanesi’ne yaralı olarak getirilip vefatlarından sonra bu mezarlığa gömülen 1313 (1897) Yunan Harbi’nin bazı şehidlerine ait kabirlerin başka yerlere nakledilmesi, gazetelerin büyük çapta polemiğe girmelerine yol açmış, fakat sonuçta İstanbul’un en merkezî yerlerinden birinin mezarlık olarak bırakılamayacağı görüşü galip gelerek çok değerlenen arazi parsellenip satışa çıkarılmıştır. Kaldırılan mezarların taşları, Reşat Ekrem Koçu’nun tabiriyle, o bölgede inşaatına başlanan “şeddâdî apartmanların” temellerinde ve adı geçen askerî hastahanenin çevre duvarının yapımında kullanılmış, birkaç tanesi de hâtıra olarak Alman Sefâreti’nin bahçesinde muhafaza altına alınmıştı.
Kaynak: İslam Ansiklopedisi – Necdet İşli
✶ İlişkili Yerler