İstanbul Büyükşehir Belediye Sarayı’nın güneybatısında yer alan medrese binası, bugün bu kütlesel binanın yanında İstanbulluların pek dikkatini çekmemektedir. 17. yüzyıl ilk dönemi binanın banisi 1686-1688 arasında şeyhülislamlık yapan Mehmed Emin Efendi’dir. Bazı arşiv kayıtlarında Abdulhalim Medresesi olarak geçmektedir. Kapısı üzerindeki yazıta göre medrese 1119/1707 tarihinde, Osmanlı mimarlığının klasik çağının sonlarında yapılmıştır. Mimarı bilinmemektedir. 1935 tarihli Pervititch planında medrese girişinin, Hoşkadem Medresesi Sokağı üzerinde yer aldığı ve giriş yönü hariç, yapılarla çevrili olduğu görülmektedir. 1950’lerde Belediye Sarayı yapımı sırasında çevresindeki şehir dokusu istimlak edilerek kaldırıldığından, medrese bugün tek başına durmaktadır. Bir külliyeye bağlı olmadan yapılan tek medrese türü içine girmekte olan bina, Hoşkadem Mescidi’ne yakınlığı dolayısıyla Hoşkadem Medresesi olarak da bilinir. Restore edildiği 1957 yılı akabinde Türk-Alman Dostluk Cemiyeti tarafından lokal olarak kullanılmak üzere düşünülmüşse de bu gerçekleşmemiştir.

Halen Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’na tahsisli olan Medrese binası; bir dershane, on dört hücre ve helalar dan oluşmaktadır. Hücreler dar, uzun bir avlunun üç kenarı üzerinde, “U” plan düzeninde sıralanmakta, dershane, onlar- dan bağımsız olarak dördüncü kenar üzerinde yer almaktadır. Güneydoğu cephesindeki girişten, beşik tonozlu dar bir geçitle revaklara ulaşılmaktadır. Girişin üzerinde ahşap bir saçak olduğu, geriye kalan demir kancalardan anlaşılmaktadır. Avlu zemininden yükseltilmiş olan dershane, giriş ekseni üzerindedir. Önündeki revak, alışılmıştan farklı olarak tek açıklıklıdır ve üzerinde dar bir tonoz vardır. Kare planlı olan dershanenin duvarlarında pencereler ve nişler yer almaktadır. Dilimli tonoz bingilere oturan bir kubbe ile örtülüdür. Medresenin kötü bir onarım geçirdiği, birçok özgün ayrıntısını yitirdiği gözlenmektedir. Kalan izlerden kornişlerin kirpi saçak, çatı kaplamasının kurşun olduğu anlaşılmaktadır.

İstanbul’un Fethi Sonrası Kurulan İlk Semt: “Saraçhane”, Süleyman Faruk Güncüoğlu