Ayastefanos Rus Abidesi
Храм-усыпальница русских воинов
Harita
Genel bilgiler
DurumYıkıldı
Konumİstanbul
ÜlkeTürkiye Türkiye
Koordinatlar40°57′42″K 28°48′40″D / 40.96167°K 28.81111°D / 40.96167; 28.81111
Başlama1894
Tamamlanma1898
Yıkılma1914
SahipOrtodoksluk
Yükseklik
MimariRus mimarisi
"Ayastefanos'ta Rus Kalesi", 20. yüzyılın başlarındaki bir Osmanlı kartpostalında.
Anıtın içi

Ayastefanos Rus Abidesi, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda ölen Rus askerlerinin anısına yaptırılmış anıttır. Şenlikköy'de Galitaria'da (eski Kalkıratya Köyü'nün hemen yanında) yapıldığı bilinen anıt bugün mevcut değildir.

Savaş sırasında yaşamını yitiren 5,000 civarında Rus askeri çok dağınık bir biçimde ve çeşitli mezarlıklarda gömüldü. Bunların gözetimi ve bakımı zor, hatta olanaksızdı. Rus hükûmeti soruna çözüm olarak dini gerekler için bir şapel eşliğinde mezarları bir kemik gömütlüğünde (ossuaire) birleştirmek isteğindeydi. Öneri, Osmanlı yönetimine iletildiğinde savaşın sonunda koşulları çok ağır bir barış antlaşmasını imzalamak zorunda kalmış olan Osmanlı hükûmeti tarafından teknik bir sorun olarak ele alınır ve antlaşmanın yapıldığı ve Rus ordusunun savaş sırasında konakladığı Ayastefanos'ta istenen arsa bulunur, Barutçubaşı ailesine ait arazinin satın alınmasına izin verilir.

Anıt Osmanlı Devleti tarafından Rus Devletine savaş tazminatı olarak yapılmıştır.

Yapımına 1895'te başlanan anıt ise önerinin amacını aşan bir biçimde ve boyutta gerçekleşti. Aslında Rus hükûmetince istenen, Rus zaferini simgeleyen bir anıtın dikilmesi idi. Gerçekleştirilen anıt, II. Abdülhamid'in itirazı üzerine varılan bir uzlaşmanın sonunda kabul edilen haliydi. Anıt, Rusya'nın İstanbul'daki askeri ataşesi Albay Peçkov tarafından yapılan taslak üzerine 3 yıldır İstanbul'da çalışmakta olan Rus mimar Bozarov tarafından tasarlanıp inşa edilmişti.

Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı

I. Dünya Savaşı başladığında ve Rusya'ya savaş açıldığında 1877-1878 yenilgisinin anısını taşıdığı düşünülen yapıt 14 Kasım 1914 tarihinde yıkıldı. Enver Paşa, 1.Dünya Savaşının ilan edildiği ve bu anıtın utanç kaynağı olduğunu düşünerek Bayrampaşa'dan gelen bir birlik ile yıkımdan önce; çanı indirmiş ve Askeri Müze'ye göndermiş, binadaki eşya polis müdüriyetine teslim edilmiş. Bunlar arasında bilinen en önemli parça, yapının pirinç ve altın yaldızlı maketidir (Bu maket şu anda İstanbul Emniyet kayıtlarında gözükmesine rağmen, depolarında bulunmamaktadır). İkona ve benzeri dini eşyalar Rus rahiplere verildi. İstanbul Emniyet Müdürü yıkım hazırlıkları esnasında gelerek müdahale etmiş, ancak Enver Paşa'yı ikna edememiştir. Yıkıma ilişkin yazılı kaynaklardan son derece görkemli bir yapı olduğu, binanın iç yüzünde savaşta ölen askerlerin adlarının işlendiği nişlerin sıralandığı, Çar Nikola'nın gönderdiği saray ressamları Beyoğlu'ndaki Rus Büyükelçiliğinde 6 ay kalarak bu anıtın süslenmesi için çalışmışlardır, kemiklerin mahzenlere doldurulmuş olarak korunduğu, rahip ve muhafızlar için özel hacimlerin düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yıkım, on iki kâgir ayak tarafından taşındığı belirtilen son platforma yerleştirilen tahrip kalıplarıyla gerçekleştirilmiştir. Yıkılan yapı 3 ay gibi bir sürede yerinden kaldırılmıştır. Bakırköy ilçesinde Florya semti Şenlikköy mahallesinde bulunan yer, 1. Orduya bağlı Levazım birliği içerisinde yer almaktaydı, askeri bölge içinde Rus yapılarını andıran ve muhtemelen anıttan kalan parçalar ile yapılmış eski askeri yapılar yer almaktadır.

İstanbul, Ayastefanos'taki harap Rus kilisesinin haçı. Ulusal Tarih Müzesi, Sofya, Bulgaristan.

Anıtın bulunduğu cadde manastır caddesi olarak geçmekte, bugün cumhuriyet caddesi olarak ismi değişmiştir. Anıtın etrafında ciddi bir peyzaj mevcuttu, anıttan eski adı ile Galitaria köyüne kadar olan kısım tamamen üzüm bağları ekiliydi. Eski adı ile Galitaria, şimdiki ismi ile Şenlikköy hayvancılık ve bağcılık ile meşhur bir Rum köyüydü, köyde anlatılan Ruslar ile anlatılan fevkalade fazla bilgi vardır.

Yıkım, Fuat Uzkınay adlı bir yedek subay tarafından Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı adıyla filme alınmıştır. İlk Türk filmi olarak bilinen bu çekim halen kayıptır.

✶ Medya