Selimiye Kışla Sokağı, Şerif Kuyusu Sokağı, Selimiye Cami Sokağı ve Çeşme-i Kebir Sokağı ile sınırlı büyük alanı içermektedir. Mabet, mektep, zaviye, hamam, dükkânlar, meşrutalar, dört çeşme, kerestehâne, mumhâne, beş boyacı ile bir iplik ağartıcılar yeri, yedi ayrı sandalcılar hânı ve francala fırını ile Selimiye Külliyesi içerisinde yer almaktadır.

Mabedin temeli 26 Nisan 1802’de atılmış, 5 Nisan 1805’te açılmıştır. Bânisi (kurucusu), Sultan Selim Hân-ı Sâlis’tir. Barok mimarîsi üslûbunda yapılmıştır. Selimiye Kışlası dahilinde olan caminin mimarının ismi hiçbir kaynakta geçmemektedir. Camiye, Hassa Başmimarı Mehmed Arif Ağa zamanında başlanmış olup, plânların bu zat tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Bir yıl sonra İbrahim Kamil Ağa başmimar olmuş ve o da bir sene sonra bırakmıştır. Yerine Kasım Ağa getirilmiş fakat kısa bir sürede bırakmak zorunda kalmıştır ve Mimar Halifesi Musa Ağa 1805 yılına kadar ilerletmiş, onun zamanında da tamamlanarak ibadete açılmıştır.

Cami inşası sırasında, Sultan III. Selim tarafından mabedin çevresine çatma kumaş tezgâhları yaptırılmıştır ve bunlar caminin akarı olmuştur. Bu Çatmahanenin, şuan Selimiye Camii yanında, bomboş bir meydan halinde harabesi bile yoktur. Ayrıca caminin karşısına Nizam-ı Cedit askerine ait büyük bir kışla inşa edilmiştir.

Selimiye Külliyesi, 1954-59 tarihleri arasında yarım kalan bir onarımın ardından yıkılma tehlikesi gösteren kasır ve mahfiller 1967’de tamir edilmiştir. Caminin tamamı ise 1999-2002 yıllarında onarılmıştır. Mabet, günümüzde açık ve kullanılmaktadır.

✶ Medya