Çukurlu Camii Çeşmesi
- Tür: Çeşme
- Kültür: Osmanlı
- Yüzyıl: 16. yy, 17. yy
- Bölge: Türkiye, İç Anadolu Bölgesi, Kayseri, Melikgazi
- Durum: Erişilebilir
Çukurlu Camii Çeşmesi, 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Tek kemerli ve bağımsız olarak tasarlanan yapı, 3,7 m yüksekliğinde, 3,62 m genişliğinde ve 1,55 m derinliğinde olup kareye yakın bir form göstermektedir. 0,68 m derinliğe sahip nişin üzeri sivri kemerle örtülmüş, bu kemer ise yanlarda yekpare bazalt taşından yapılmış ayaklar üzerine oturtulmuş profilli başlıklara dayandırılmıştır. Çeşmenin tek delikli ayna taşına bir musluk yerleştirilmiş, yan taraflarına ise simetrik biçimde işlenmiş servi ağaçlarının tepe noktalarına kuş figürleri kabartma olarak eklenmiştir. Niş içerisindeki alan, önündeki kaldırımla aynı kotta taş parke ile kaplandığından, çeşmenin orijinal sekileri bu kaplamanın altında kalmıştır.
İç mekânda 1,24 x 0,45 m ölçülerinde, beş satırlık bir onarım kitabesi celî sülüs hatla yazılmıştır. Çeşmenin dikdörtgen alınlığının ortasında yer alan dikey taşın iki yanına “S” formunda taşlar eklenerek tepelik oluşturulmuş, ortadaki taşın üzerine stilize çiçek motifi işlenmiştir. Yanlarda yer alan spiral oymalar da cepheye hareket kazandırmıştır. Üst bölüm güneyden kuzeye doğru eğimlendirilerek yağmur ve kar sularının birikmeden akması sağlanmıştır.
Süsleme bakımından en dikkat çekici öğeler, ayna taşındaki servi ağaçlarının tepesine yerleştirilen kuş figürleridir. Bu tasvirler, geç dönemde bazı çeşmelerde görülmekle birlikte, bu eserde özgünlük unsuru olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca dikdörtgen alınlığın ortasında bulunan kabartma çiçek motifi de yapıya ayrı bir estetik değer katmaktadır.
Malzeme seçiminde ayna taşı ve kitabelerde mermer, diğer bölümlerde ise düzgün kesme taş kullanılmıştır. Çeşme, kitabelerinden anlaşıldığı üzere H. 1135 / M. 1722 yılında Matbah Emini Hacı Halil Ağa tarafından, H. 1331 / M. 1912’de ise Hafız Ağazâde Hilmi Efendi tarafından onarılmıştır. Sonraki yıllarda da değişiklikler geçirmiş, özellikle 1980’li yılların başında yapılan kaldırım düzenlemeleri sırasında nişin içi taş parke ile kaplanmış ve orijinal sekiler bu kaplamanın altında kalmıştır.