Günümüze ulaşan yenileme kitabesinde tekkenin ilk banisinin Emek Yemez Hüseyin olduğu ve yangın sonucu bu yapının ortadan kalktığı yazılıdır. 19. yüzyıl ortalarında arsa halini alan tekke Nakşıbendiyye’den Şeyh Seyyid Mustafa Âkif Efendi tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Semahane, harem, selamlık ve türbeden oluşan yapının semahanesi 1935’te yıktırılmıştır. Ahşap türbedeki sandukalar açıkta kalıp harap olunca 1945 yılında beton bir türbe yapılmış, tekkenin 1870 tarihli kitabesi de duvarına yerleştirilmiş, semahane arsasına apartman yapılmıştır. 1975 yılına kadar kullanılan iki katlı harem-selamlık kısmı ise terk edildikten sonra 1992 yılında yıkılıp yeniden yaptırılmıştır. Âyin günü Pazartesi olan bir Bayramiyye Dergâhı idi.1

Silahtar Mustafa Ağa çeşmesinin kuzeyinde, çeşmenin de bulunduğu İmrahor Çeşme Sokağı ile Selahattin Er Egemen Sokağı’nın (günümüzde bu sokağın çeşme tarafındaki girişinde bodrum katı kârgir, diğer iki katı ahşap olan şeyh evi, diğer girişinde sonradan yaptırılan yığma taş türbe duruyor) bir kısmını içine alacak şekilde, Salacak İskelesi Arka Sokağı arasında olan tekkenin arsasına birkaç apartman yapılmıştır.

Civarında Musahib Mustafa Paşa’nın 1094 (M.1683) tarihli güzel bir meydan çeşmesi ve bunun hemen arkasında büyük bir sarayı; sol tarafında ise paşanın divan kâtipliğini yapmış bulunan meşhur Şair Nâbî’nin evi ve bir dönem evlendirme dairesi olarak kullanılan kütüphanesi vardı.

—–

  1. Mehmed Akif Köseoğlu, İstanbul’da Bayramî Şeyhlerinin Postnişîn Olduğu Tekkeler ve Günümüzdeki Durumları, Kalem Derneği Sempozyum Bildiriler Kitabı, 2016. ↩︎