Fındıkzade Tekkesi
- Tür: Tekke
- Tema: Kaybolan Kültür Varlıkları, Revnakoğlu'nun İstanbul'u
- Kültür: Osmanlı
- Yüzyıl: 19. yy
- Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Fatih, Şehremini
- Durum: Kayıp
İstanbul Fatih İlçesi, Ördekkasap Mahallesi 2109 ada, 64 parselde yer almaktadır. Fındıkzade Şeyh Ahmet İshak Efendi tarafından 1802-1803 yıllarında tekke olarak kurulmuştur. Vakıf arşivlerinde yapının yangın geçirdiğine, 1956-1959 yılları arasında Millet Caddesi’nin genişletilmesi sırasında tamamen yok olduğuna, arsasının bir kısmının yolda kaldığına dair belgeler mevcuttur. Yapının yeniden yapımı ilk olarak 1991’de İstanbul Vakılar Bölge Müdürlüğü’nün İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na (KTVKK) cami ve pasaj yapım talebini iletmesiyle gündeme gelmiştir. 677 sayılı “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine (kapatılmasına)…” dair kanunda bu tür gayrimenkullerin cami mescit olarak değerlendirilmesinin hüküm altına alındığı, taşınmazın tekke ve mescit arsası olduğuna dair sicil kayıtları ve vakfiyesi de eklenmiştir. 1 No’lu KTVKK ise söz konusu parselde daha önce bir cami olduğuna dair belge olmadığından, parselin 1/5000 ölçekli koruma amaçlı imar planında ticaret bölgesinde kaldığından ve projeler mal sahibi vakıflar tarafından hazırlanıp iletilmediğinden talebi reddetmiştir. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından söz konusu parsel planlarda dini tesis alanına çevrilmiş, 1996 yılında cami yapımına dair talep yinelenmiş, 1998 yılında kurul benzer gerekçelerle talebi tekrar reddetmiştir.
2006 yılında 4 No’lu KTVKBK’ye yeniden yapım önerisi sunulmuştur. Vakfiye kayıtlarından yapının 2 katlı olduğu, bahçe ve avlu etrafına kuzey-güney doğrultusunda mekânların sıralandığı, üstte divanhane, altta odaların ve derviş hücrelerinin, mutfak, kiler, kömürlük, ahır, samanlık ve abdesthane gibi mekânların olduğu tespit edilmiştir. 1875 tarihli Ayverdi Haritası ve 1913 tarihli Alman Mavileri haritalarında yapı grubu ve araziye yerleşimi görülebilmektedir. Ayrıca proje raporunda, “yapılan araştırmalar sonucu 1931 tarihli 1 adet fotoğrata tek katlı ahşap bir yapının tespit edilebildiği, çatısının kurşun kaplı olduğu” belirtilmiştir. Bunun yanında avlu giriş kapısı ve kitabesinin, avlu içindeki hazirenin fotoğraları da proje dosyasında yer almaktadır. 4 No’lu KVKBK Arşivi’nden edinilen bilgiye göre yeniden yapım için üç öneri sunulmuştur. 1’inci öneride bodrum katta toplantı salonları; giriş katında avlu etrafına sıralanan okuma salonu, mescit ve konuttan oluşan 3 adet yapı yer alır. Şadırvan avludadır. Minare yerine salat köşkü vardır. Yapılar birbiriyle kütlesel olarak bağlantılı ve çağdaş strüktürdedir. 2’nci öneride aynı plan düzeninde, okuma salonu ve mescit birbirinden kütlesel olarak koparılarak tasarlanmış, salat köşkü yerine minare önerilmiştir. 3’üncü öneride ise bodrum katta mescit, tuvalet ve şadırvan; giriş katında ise birbirinden bağımsız
mescit ve okuma salonu tasarlanmıştır.
Konut yapısı kaldırılmış, mescit genişletilmiş ve minareli olarak tasarlanmıştır. Alt katı betonarme olarak ve parsel sınırlarına dayanacak şekilde, üst kat ise çelik strüktür ve ahşap kaplama olarak tasarlanmıştır. Çatısı çelik strüktür, içerden kubbe biçiminde dışardan kırma çatılı, kaplaması ise kurşun olacak şekilde projelendirilmiştir. KTVKBK yeterli veri olmadığından rekonstrüksiyon yapılamayacağına, 3’üncü önerinin kabulüne ve yeni bir cami yapılmasına karar vermiştir. Betonarme-çelik karma strüktürde inşa edilen yapının çatısı kurşun değil kiremit kaplanmıştır.

✶ Kaynaklar