Bazı kaynaklarda “Sinan Emir Medresesi” ve “Emin Sinan Efendi Medresesi” olarakta anılmaktadır. Yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte hemen arka sokağında bulunan Kepenekçi Sinan Cami’nin yapım yılı 1545 olarak bilindiği için medresenin de bu tarihlerde yapılmış olabileceği düşünülmektedir.

Yapının mimarı; Mimar Sinan’dır. Belgelere göre medrese 1834 yılında bir yangın geçirmiştir. 1894 yılındaki İstanbul depreminde de yapının hasar gördüğü bilgisine ulaşılmaktadır. Bu tarihten sonraki tüm belgelerde de yapının harap durumda olduğu bilgisine ulaşılmaktadır.

Yamuk planlı bir arsa üzerine yerleşen medresenin avlu girişi Kepenekçi Sinan Sokak üzerindedir. Dershane yapının kuzeybatı ve kuzeydoğu yönünde köşede kalmaktadır. Günümüzde ayakta kalabilen dershane yapısı; kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür. Yapı genelinde bir sıra taş, üç sıra tuğla almaşık örgü görülsede bazı duvarlarda harman tuğla ve moloz taş örgülerede rastlanmıştır. Dershane köşesinde yer alan köşe pahının mukarnas bezemesi küfeki taş bloklara işlenmiştir.

Dershane kütlesinde hem kuzeydoğuda hem de kuzeybatıda duvarlar sürekli bir kornişle bitirilmemiş, cephenin orta kısmı her iki tarafta da çokgen kasnak üstüne kadar yükseltilmiştir. Sinan, cephedeki bu ayrıntıyı önce bu medresede uygulamış, daha sonra bir çok yapısında tekrarlamıştır. Büyük olasılıkla geç dönemde dershane bir onarım görmüş, kesme taş kornişle biten kasnak üzerine tuğla sıraları örülerek kasnak yükseltilip içbükey profilli yeni bir korniş oluşturulmuş, kubbenin üzeri kiremitle örtülmüştür. Kuzeydoğu cephesinde de kuzeybatıda olduğu gibi dershane mekanına ait, altta gebze taşı ve küfeki ile almaşık olarak örülmüş, üstten teğetli sivri kemerli, profilli taş söveli bir pencere ve üst hizasında taş söveli bir adet yuvarlak pencere bulunmaktadır.

Yapı günümüzde de oldukça harap durumdadır.

✶ Medya