Kethüda Mehmet Paşa Çeşmesi
- Tür: Çeşme
- Kültür: Osmanlı
- Yüzyıl: 18. yy
- Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Üsküdar, Aziz Mahmut Hüdayi
- Durum: Erişilebilir
Yapılış Tarihi: H.1136 / M.1723 – 1724
Aziz Mahmut Efendi Sokağı üzerinde ve bu sokağa açılan Hüdâyî Dergâhı’nın yüksek avlu kapısının sağ tarafında ve dergâhın kapılarını açıp kapayan Kapıcı Dede evinin altındadır. Ahşap ev bu çeşmenin büyük haznesi üzerine oturtulmuştur. Karşısında Cennet Mehmet Fenâyî Efendi Türbesi bulunmaktadır.
Klâsik olmayan bu çeşme kesme taştan yapılmıştır. Mermer ayna taşının iki tarafına oluklu ve köşeli iki sütun yerleştirilmiştir. Çeşmenin alnında ve bir çerçeve içinde yedi satır halinde, 14 mısralı şu kitâbe vardır:
Kitabesi;
Vekil-i saltanat Dâmâd İbrahim Pâşâ’yı
Hüdâ dûr itmesün zıll-ı zalî-i Han-ı Ahmed’den
Kef-i cûdi bu şehr-i Üsküdar’ı eyleyüb sir-âb
Ahâlisini kıldı behre-yâb ahyân-ı bî-hadden
Bu mevki’de Mehemmed Kethüda Pâşâ-yı hayr-endiş
Bina-yı çeşmeye me’mur olunca Sadr-ı emcedden
Civâr-ı han-kâh-ı Hazret-i Mahmûd Efendi’de
Bu dil-cu çeşme oldu yâdigâr ol merd-i erşedden
Hep âsar-ı sadâkatdir ki oldu âkıbet Mahmûd
Yapup bu çeşmeyi feyz aldı nûr-i izz-i sermedden
Hüdâ Şehenşeh-i zî-şân ve Sadr-ı sâhibül-hayrin
Riyâz-ı devletin âsûde kılsun dîde-i bedden
Bekâ-cû-yi kâdimi Şâkir-i dâ’i dedi târih
Gel iç ayn-ı hayâtı çeşme-i pâk-i Mehemmed’den
1136 (1723)
Kitâbenin altına 1136 tarihi yazılmıştır. Tarih mısra-ı ebced hesabına vurulduğunda 1141 tarihi çıkmaktadır. Şerefâbâd Kasrı için getirtilen Fatma Sultan-İbrahim Paşa Suyu, kasrın bahçesindeki havuzdan 1141 (1728-29) tarihinde akıtılmıştır. Bu sırada yaptırılan ve bu sudan istifade eden 24 çeşmenin hemen hepsi 1141 tarihlidir. Bu suların tanzimini yapan, Doğancılar maksemi de yine bu tarihte yaptırılmıştır.
Çeşmenin kitâbesi Şair Şakir Hüseyin Bey tarafından hazırlanmıştır. Kendisi müderris olup 1156 (1743) tarihinde ölmüştür.
Kethüda Mehmet, Nevşehirli İbrahim Paşa’nın damadıdır. Onu evvelâ hazinedar olarak yanına alan Nevşehirli, sonradan kızı Hibetullah Hanım’ı vermişti. 27 Mart 1719 tarihinde sadaret kethüdası tayin edilmiş, Mayıs 1725’te de Rumeli payesi verilmişti. Kendisinin Ortaköy Camii civârında güzel bir yalısı ve bahçesi, Akıntı Burnu’nda da kasrı vardı.
Patrona İsyanı’nda Kaptan Paşa Camii’nin yapımcısı olan Vezir Kaymak Mustafa Paşa ile beraber Bostancılar Hapishanesi’ne konulmuştu.
Sonradan buradan alınan bu iki paşa, bugün Topkapı Sarayı’nın orta kapısından girildiğine göre sol tarafta bulunan ve ‘Kapı arası’ denilen bölüme getirildiler. Nevşehirli İbrahim Paşa da burada bulunuyordu.
Burada yapılan soruşturma neticesinde İbrahim Paşa:
“Hazinedârımda 12 bin kiselik zulta ve iki sandık altın ve yalıda dahi iki sandık altın ve derûn-i hazînemde bulunan taş odada, bakırdan mebni 12 sandık altın” var demişti.
Kethüda Mehmet Paşa’nın 23.390 kese parası çıkmıştı.
Kaptan-ı Derya Mustafa Paşa ise: “500 kise param vardır, bu da çarşıya olan borcumu ödemez” diye cevap vermişti.
Her üç vezir, bundan sonra evvelâ İbrahim Paşa olmak üzere idam edilmişlerdi. Sıra Mustafa Paşa’ya geldiğinde büyük bir soğukkanlılıkla namazını kılmış, duasını yapmış ve sonra kendini cellatlara teslim etmişti. Mehmet Paşa’ya gelince, bazı eserler büyük bir cesaret gösterdi-
ğini, bazıları da katlonulacağı sırada kalp sektesinden vefat ettiğini yazarlar.
30/1 Ekim 1730 sabahı bu üç paşa bu şekilde idam edildikten son asilere teslim edilmiş ve daha sonra Mehmet Paşa’nın cesedi, Yeniçeri Kışlaları’nın bulunduğu Et Meydanı’na getirilerek kışlanın kapısı yanına asılmıştır.
Hadîka yazarı bundan sonrası için şunları yazıyor:
“Şehid oldukta Süleymaniye kurbinde vaki konağının bahçesine defn olunmuştu. Badüzaman damadı olan Divitdar Mehmet Paşa, 1163 Muharreminin 24 (3 Ocak 1749) gün Firarîzâde Abdullah Paşa’nın yerine sadrazam oldukta kayın pederlerinin merkadini tamir ve yola bir pencere açarak aşikare etmiştir.”
Damat, Kethüda Mehmet Paşa’nın konağı Süleymaniye’de, Defterdar Şemsüddin-i Cenderî Türbesi karşısındadır. Türbe, Kirazlı Mescit Sokağı’ndadır. Açılan pencere ve Mehmet Paşa’nın kabri bugün de mevcuttur.
Mehmet Paşa’nın Fethiye Camii avlu kapısı üzerinde fevkânî bir mektebi vardı ki, bugün mevcut değildir. Sadrazam Rami Mehmet Paşa’ya ait olan Rami Çiftliği de sonradan onun malı olmuştur.
Kethüda Mehmet Paşa’nın bundan başka Gelibolu’da da bir çeşmesi vardır. Bugün de mevcut olup Telli Çeşme adı ile ünlüdür. Paşa’nın kardeşi, Şalvarlı İbrahim Ağa’nın da bu yöreye ilk suyu getirttiği bilinmektedir. Muhteşem lâhdi, kâtibî sikkeli ve tabak içinde meyve kabartmalıdır. Baş şâhidesi üzerinde 1142 (1729) tarihli ve 18 mısralı bir kitâbesi mevcuttur. Lâhdin, Gelibolu ve Yöresi Tarihi adlı eserde güzel bir resmi vardır.
Şalvaroğlu olarak da anılan, İbrahim Ağa’nın bu lâhdi, Gelibolu Yazıcızâde Mezarlığı’nda iken Alaeddin Kalfa Mezarlığı’na nakledilmiştir. Mezarlık orta kapısından, ana yola girildiğinde 200 adım ileride, sağ tarafta ve tepe üzerindedir.
Çeşme 1138 (1725) tarihli olup Gelibolu santralinin oldukça gerisinde ve takriben Yazıcızâde Camii’nin arkasındadır.
* Kaynak: Yüzyıllar Boyunca Üsküdar, Sayfa 1099