Laleli Camii’ne adını veren Laleli Baba ile padişah arasında geçen hadise şu şekildedir:

Rivayete göre III. Mustafa Han, Laleli Baba adında bir veliyi rüyasında görmüştü. Ona, “Dünyada en büyük mutluluğun ne olduğunu” sordu. O da, “yiyip içtiğini def edebilmektir,” diye cevap verdi. Padişah bu cevabı bir veliye yakıştıramamış ve yüzünü buruşturmuştu. Ancak ertesi gün padişah ağır bir kabızlığa tutuldu. Doktorlar bir çare bulamadılar. Padişah perişan bir halde iken tekrar rüyasına giren veli, kendi adına bir cami yaptırırsa bu hastalıktan kurtulacağını vadetmiş. Padişah da söz verince rahatsızlığı izale olmuştu. İşte Laleli Camii’nin yapılış hikâyesi budur. İstanbul’a en çok cami yaptıran Osmanlı hükümdarı olduğu halde hiçbirine adını verememişti. Bu sebeple padişah, “İstanbul’da dört cami yaptırdım. İkisini (Ayazma ile İskele) sele, birini yele (Laleli), birini de dedeme (Fatih) kaptırdım,” derdi. Ayazma, mukaddes su demektir. Kuş evleri ile meşhurdur. Padişah bu camiyi ağabeyi Şehzâde Mehmed ve annesi Mihrişah Vâlide Sultan’ın ruhu için yaptırmıştır. İskele Camii ise, Kadıköy’de yer alan tek padişah camiidir.

Kaynak: Kayı VIII, s. 113-114, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil

✶ Medya