Bursa’nın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra, olasılıkla bir manastır kompleksine ait bazilikal planlı bir kilise, camiye dönüştürülmüştür. Bu kilisenin yanındaki, kubbesi kurşun kaplı olduğundan “Gümüş Kubbe” olarak anılan yapı da Osman Gazi’nin türbesi olarak kullanılmıştır. Aynı manastır kompleksine ait bir başka yapı da sonradan Orhan Gazi’nin türbesi olarak kullanılmıştır.

Gümüşlü Kubbe olarak anılan Osman Gazi Türbesi, Erken Bizans Dönemi’nde olasılıkla martyrion olarak kullanılmaktaydı ve 5. yy’a ait bir yapıydı.

Türbe 1801 yangını ve 1854-1855 depreminde büyük zarar görmüş ve 1868’te bugünkü haliyle yeniden inşa edilmiştir.

Osman Gazi Türbesi olarak kullanılan yapı, 11.5 m çapında ve 1.5 m duvar kalınlığında sekizgen planlı bir yapıydı ve Bizans Dönemi’nde olasılıkla bir martyrion olarak inşa edilmişti. Kalın duvarları içten ve dıştan nişlidir. İçte niş aralarında çifte sütunlar yer almaktadır. Yapı, yüksek bir kasnağa sahip basık bir kubbe ile örtülüdür. Narteks kısmı sonradan eklenerek Bizans Dönemi’nde bir şapele dönüştürülmüştür.

Osman ve Orhan Gazi türbelerinin yerinde bulunan manastır kompleksinin ismi ile ilgili olarak gezginlerin farklı görüşleri bulunmaktadır. S. Gerlach kilisenin Yahya adına yapılmış olduğuna değinirken, C. Texier burasını Davud manastırı olarak adlandırır ve kilisenin de Aziz İlias’a ithaf edilmiş olduğunu belirtir. Ayrıca Osmanlı Dönemi’nde burada bulunan büyük boyutlu bir davuldan ötürü Davul Manastırı ya da Davullu Manastır olarak da anılmaktadır.

Türbede on yedi sanduka bulunmaktadır, Osman Gazi, oğlu Alâeddin Bey, Orhan Bey’in eşi Asporça Hatun, Orhan Gazi’nin Asporça’dan doğma oğlu İbrâhim ve I. Murad’ın oğlu Savcı Bey olarak beşinin aidiyeti bilinmekte olup diğerleri hakkında bilgi yoktur.

Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri – Osman Gazi Türbesi

✶ Medya