İstanbul İli, Fatih İlçesi, Binbirdirek Mahallesinde bulunmaktaydı.

Hüseyin Ayvansarayî. Hadîkatü’l-Cevami’de mescidin banisi Irakîzade Hasan Efendi’nin bu yerle ilgilenmesinin sebebini açıklar. Yakışıklı ve güzel bir delikanlı oluşundan dolayı ”Oğlan Şeyh” olarak şöhret bulan İsmail Maşukî, Sünnî görüşlere aykırı düştüğüne inanılan bazı sözlerinden dolayı Atmeydanı kenarındaki bu yerde, 1529’da idam edilmiş, müritlerinden Hasan Efendi de burada şeyhinin anısına bu camiyi yaptırmıştır.

Ayvansarayî, Irakîzade Hasan Efendi’nin idamın yapıldığı yerin etrafını bir parmaklıkla çevirttiğini, sonra burayı 1536 yılında etrafını çeviren sofa parmaklığı, kapısı, içinde ağacı ve mihrabı ile (Matrakçı Nasuh İstanbul Minyatürü) bir namazgaha dönüştürdüğünü, kısa süre sonra da namazgahın yerinde güzel bir mescit inşa ettiğini bildirir.

1852 veya 1865 yangınında harap olan ve sonraki yıllarda ortadan kalkan, Çukur Çeşme’nin üst tarafında yer alan bu caminin yeri yangın sonrası arsa durumunda bırakılmıştır. Vakıflar İdaresi 1935’e doğru mescidin arsasını satmış, buraya bugün görülen binalar yapılarak, bir kısmı küçük bir otopark olarak düzenlenmiştir. (Kaynak: Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C.7, S.334-C)

✶ Medya