Eski adı Kavukçular Sokağı olan Tavukçubakkal Sokağı ile Çavuşdere Caddesi’nin birleştiği yerde ve caddenin sağ köşesindedir. Eski bir yerleşim merkezi olan bu yerde bir çok tarihi eser vardır. Camiin tam karşısında, yeri bugün hâlâ arsa olan fevkânî Mehmet Ağa Mektebi, sebili, Esma Sultan Çeşmesi ile Şehzade Bayezid Çeşmesi, yan tarafında Sandıkçılar Tekkesi ve Tavukçubakkal Sokağı üzerinde ise İstanbul’un fethinde bulunmuş olan Durbali Ağa’nın türbesi vardı.

Bulgurlu Mescit hakkında Hadîka yazarı şu bilgiyi vermektedir: “Bânisinin ismi ve kabri bilinmiyor. Küçük evkafta ve Üsküdar avarızı hüccetinde Bulgurlu Mescid diye yazılmıştır. Yakınında olan mektebi Mehmet Ağa namında hayır sahibi 1090 (1679) senesinde bina etmiştir. Sonradan Sadrazam Ragıb Mehmet Paşa mescidi fevkânî olarak ihya ettirmiştir. Mescidin mahallesi vardır.

Sicill-i Osmânî yazarı merhum Süreyya Bey ise “Bulgurlu Mescidi bânisi Mehmet Ağa 1091 (1680)’de o mescidi bina ettirmiştir” demektedir.

Yol seviyesinde olan mescit, zamanla ve bilhassa Çavuşdere’sinden gelen sel suları ile harap olmuş ve Sadrazam Ragıp Paşa (Sadareti: 1756-1763) tarafından yeniden ve fevkânî olarak yaptırılmıştır. Bu fevkânî mabet bilinmeyen bir tarihte, Berber Şaban Efendi tarafından yeniden yaptırılmışsa da bir müddet sonra yanmış ve 1268 (1852-53) senesinde Bağdatlızâde Hacı Ahmet Bey, sokak seviyesinde ahşap olarak yeniden inşa ettirmiştir. Bu ahşap mabet de 1958-59 yıllarında şimdiki şekliyle ihya edilmiştir. Ahmet Bey’in ihyasını belirten şu kitâbe, mescit kapısının üzerinde iken son onarım sırasında abdest muslukları mahalline alınmıştır:

Bu yerde berber sâhib-i eser Şaban Efendi’nin
Bina-yı hayrı olmuşdu muhterik nâgâh
Anı Bağdadlızâde cenab-ı Hacı Ahmet Beğ
Yeni başdan idüb ta’mîr ve ihyâ kıldı eyvallah
Senih âgâh kıl tarih ile cümle cemaati
Kılındı bu sene tecdîd bu zîba ibadetgâh
1268

Çatısı ahşap olan mabet sekiz pencereden ışık alır. Ön tarafı kafesli kadınlar mahfili, dört ahşap sütun üzerine oturtulmuştur. Ahşap bir minberi ve iki va’z kürsüsü vardır. Sahnın sol tarafında ve mihraba yakın bir yerde ‘Şehid Arap Abdullah Baba’ nın kabri veya makamı bulunmaktadır. Etrafı alçak bir duvar ve parmaklıkla çevrilmiş olup, üzerinde ahşap bir sanduka vardır. Kabrin, mescit fevkânî iken alt katta olduğu ve mabet yol seviyesinde yapıldı-

ğı sırada da kaldırılmayarak ibadet mahallinde kaldığı sanılmaktadır. Bir rivayete göre de bilinmeyen bir tarihte Üsküdar’ın bu kesimini su basmış ve bu zatı da tabutunun içinde olduğu halde Çınarlı Tekke hazîresinden getirip mescidin içinde bırakmıştır.

Sağ tarafındaki minaresi ve külahı beton sıvalı olup, şerefesinin etrafı demir parmaklıklıdır.

Bulgurlu Mescit Mahallesi 1940’da Evliya Hoca Mahallesi ile birleştirilerek İnkılap Mahallesi adı verilmiştir. Yeniden yapılması için mabet, minaresi dahil, 1992 Mayısında yıktırılmıştır. Bu sırada, duvarda dolgu olarak kullanılmış olan Mehmed Ağa Mektep ve Sebili’nin 1052 tarihli mermer kitâbesi ortaya çıkmıştır. Böylece, Hadîka yazarının verdiği 1090 tarihinin de doğru olmadığı anlaşılmıştır.

Bulgurlu Mescit 1995 tarihinde yeniden yaptırılmıştır.

* Kaynak: Yüzyıllar Boyunca Üsküdar, Sayfa 131

✶ Medya