Herhalde Büyük Postahane’nin yapıldığı sıralarda (1908), arka tarafındaki Âşirefendi sokağı da düzeltilirken buraya taşan sebilin üstü yıktırılarak temeli ve etek kısmı kalmıştır. Sebilin mermer üst aksamı, daha sonra yeniden kurulmak üzere, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin Topkapı Sarayı’na bakan duvarının dibindeki hendeğin içine bırakılarak burada unutulmuştur. İstanbul Belediyesi 1945’te sıbyan mektebini yıktırmak üzere başvurunca önce direnen Eski Eserleri Koruma Encümeni sonunda razı olmuş ve bakanlığın izni istendiğinde ise red cevabı alınmıştır. Fakat 15 Şubat 1945’te Ankara’da yapılan bir toplantıda da İstanbul’daki kurtarılması gereken eserler arasında adı geçen İbrâhim Paşa Mektebi’nin bir yıl sonra bakanlık tarafından yıktırılmasına karar verilmiştir.

“Mâil-i inhidâm” olduğu iddiası ile daha 1943’te yıktırılmak istenen sıbyan mektebi, ancak 1968 yılı sonunda Vakıflar İdaresi tarafından yerine bir iş hanı yapılmak üzere yıktırılmaya başlanmış ve bu satırların yazarının devamlı mücadelesine rağmen eserin bütünü hiçbir iz kalmayacak şekilde yok edilmiştir. Halbuki ısrarla üzerinde durulan, hiç değilse sebilin, tarihî bir hâtıranın büsbütün silinmesini önlemek için yeni binanın köşesinde ihya edilmesi, Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 12 Nisan 1969 tarihli kararı ile uygun görülmüştü. Ancak bu şartla vakıflara iş hanı inşasına izin verilmesine rağmen Vakıflar İstanbul Bölgesi Başmimarı Ertuğrul Eğilmez sebili ihya etmemiştir.

Kaynak; TDV İslam Ansiklopedisi