Beylerbeyi’nde Hamid-i Evvel Camii yanındaki kahvenin bahçesinde bulunan bu çeşme mermerdendir. Dikdörtgen bir kaide üzerine oturmaktadır. Sütun şeklindeki çeşmenin iki yüzünde musluk ve tekne, yine bu cephelerin yukarısında kabartma saksı ve bitki motifleri arasında beyzî bir madalyon içerisinde (Mustafa Râkım’ın çektiği) Sultan Mahmud tuğrası vardır.

Kitabeleri:

Denize bakan tarafta,
İdüb fermanın icra ab-ı şemşiriyle Han Mahmud
Harim-i beytini tathir kıldı Hayy-i ma’budun
Getürdü zemzemi emr eyleyince fatih-i kâ’be
Bu yolda sa’yi meşkûr oldu elhak ebr-i pür-cudun

Sağ yan cephede,
Revan-ı validiçün eyledi bu çeşmeyi icad
O şahinşâhın oldu ekseri bu hayr-ı mevcudun

Kara tarafındaki cephede,
O bahr-i lûtf’le İskender leb-teşne tartılsun (Bu beyt divanda yokdur)
Terazû-yi hıredde yoksa farkı kulzümi vürudun
İlâhi valid-i şah-ı cihane sahn-ı cennetde
Neşîmengâh ola sû-yî kenarı havz-ı mevrudun

Sol yan cephede,
Bi hakk-ı merve yokdur bir sözüm İzzet bu târîhe
Safa-yi bâl ola iç zemzeminden Han Mahmûd’un

Düşülen tarih:

safa-yı:181, bal:33, ola:42, iç:14, zemzeminden:198, Han:651, Mahmud’un:118
toplam: 1237 “yokdur bir” tamiyesi ile 1237-1=1236 olur.

✶ Medya