Surdışındaki mezarlıkların en büyüğüdür. Batısında açılan çevre yolu nedeniyle üçte biri yok olmuşsa da Osmanlı dönemi mezar taşları en fazla korunan mezarlık olarak bilinir. Büyük kısmı XVIII. yüzyıl ile sonrasına ve orta tabaka bürokratlara, muhtelif tarikat mensuplarına ve yakınlarına aittir. XVI. yüzyılın büyük şairi Bâkî, Şeyhülislam İbn Kemal, Şeyhülislam Dürrîzade ailesi, hiciv ustası İncirli Mustafa Çavuş (ö. 1632), Hattat İsmail Zühdî Efendi (ö. 1806) (Mezar taşı kitabesinin hattı, kardeşi meşhur hattat Mustafa Râkım Efendi imzalıdır.) bunlardan bazılarıdır.

Ayrıca 1850-1940 yılları arasında İstanbul’a gelen Balkan göçmenlerinin çok sayıda mezarı da dikkat çekmektedir. Eski bir mezarlık iken, Balkan ve I. Dünya savaşları sırasında İstanbul’daki askerî hastanelerde vefat edenlerin definleriyle oluşmuştur. 1926’dan sonra mezarlığın batı kısmı askerî mezarlık hâline getirilmiştir. Görev şehidi polis ve itfaiyeciler de buraya defnedilmektedir. Yangınların daha etkin söndürülmesine katkıda bulunmak üzere bir tulumba imal ettiği ileri sürülen Gerçek Davud’un (ö. 1733-1734) mezarı buradadır. Bazı tulumbacıların mezarları da buraya taşınmıştır. 50-60 kadar mezar taşı XVIII. yüzyıl ortalarına aittir.

Mezarlığın ikinci kısmında Nemlizade ailesinden 1903-1933 yıllarında ölen 13 kişinin, Kavalalızade ailesinden birkaç kişinin mezarları vardır. Ayrıca 1919’da vefat eden Şeyhülislam Mehmed Celaleddin Efendi, Yusuf Akçura (ö. 1935) veya Mehmet Akif Ersoy (ö. 1986) gibi birçok önemli şahsiyetin mezarları da buradadır. 1

1 Büyük İstanbul Tarihi, Tarihi Müslüman Mezarlıkları, İBB Kültür A.Ş., c.5, 2015.

✶ Medya