Tekke, Halil Paşa tarafından, sebil ve çeşme ile beraber, tahminen 1026 (1617) tarihlerinde yaptırılmıştır. Günümüze ulaşmış bir kitabesi yoktur. Kapıcı Tekkesi’nin adı, yeri, fonksiyonu ve yapım tarihi hakkında farklı görüşler vardır. “Tekkenin adı, 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde yoktur” (Haskan 2001: I/452). Halil Paşa’nın Hüdâyi Âsitânesi civarında türbe ve zaviye yaptırdığı ve nezaretini Hüdâyi Âsitânesi’ndeki dervişlere bıraktığı anlaşılmaktadır. Haskan ve Konyalı’nın tespitlerine göre vakfiyede adı geçen yedi hücre ile Hadika ve Sefine-i Evliya’da adı geçen, zaviye veya “Kapıcı Tekkesi” olarak bahsedilen yapı aynı yapı olmalıdır. Muhtemelen Halil Paşa kendi türbesinin yanında birkaç hücre yaptırmış, sorumluluğunu da Hüdâyî Âsitânesi dervişlerine bıraktığı için zaman içerisinde bu hücreler âsitânenin bir birimi olarak (mülhak) kullanılmıştır, Halil Paşa, Aziz Mahmud Hüdâyî’nin müntesiplerinden biri olup, mürşidine duyduğu saygıdan ötürü kendisini onun tekkesinde “kapıcı” olarak niteliyordu. Bu yüzden bu yedi hücreli meşruta “Kapıcı Tekkesi” olarak anılmış olabilir. 1266/1849-50 yangınında yanmış, sonraki tarihlerde yerine, Mahmut Bey Türbesi’ne bitişik olarak, bu tekkenin varlığını devam ettirme niyetiyle yeni bir bina inşa edilmiştir. Bina 1995’te tamamen yıkılmıştır.

✶ Medya