Batıda ihata duvarı üzerinde yükselen sade ve mütevazı türbe, Hatice Sultan’a izafe edilirse de bu husus tartışmalıdır. Zira türbe, Sultan
III. Mehmed’in kızı Hatice Sultan’a mal edildiği gibi yapının Sultan İbrahim’in kızı Gevher Han Sultan için kurulmuş olduğunu ileri sürenler de olmuştur. TDV İslam Ansiklopedisi’ndeki Şehzade Külliyesi adlı maddenin yazarı İsmail Orman bu türbeyi tanıtırken “1694’de vefat eden Gevher Sultan için yaptırıldığı sanılan” ifadesiyle bu ihtimal üzerinde durur.


1642 yılında doğan Gevher Han Sultan beş yaşında iken Cafer Paşa ile evlendirilmiş ancak Cafer Paşa 1647 yılında vefat ettiği için bu evlilik sûri kalmıştır, yani zifaf olmamıştır. Gevher Han ikinci izdivacını 1660 yılında Çavuşoğlu Mehmed Paşa ile yapmış ve evlilik Mehmed Paşa’nın 1681 yılındaki vefatına kadar 21 yıl sürmüştür. Gevher Han vefatından iki yıl önce Helvacı Palabıyık Yusuf Paşa ile üçüncü defa evlenmiş ve Sultan yukarıda zikredildiği üzere 1694 yılında vefat etmiştir.

Gevher Han Sultan’ın gerçekte ikinci evliliğini yaptığı Kaptan-ı Derya Palabıyık Yusuf Paşa, Venediklilerin 1694’de Sakız Adasını ele geçirmelerindeki hıyaneti iddiasıyla Midilli Adasına hapsedilmiş ve bütün servetine el konulmuştur. Kocasının bu mirasından mahrum kalan Gevher Han’ın malları da vefatından sonra, hazine için zabtedilmiş ve hasları II. Ahmed’in kızı Asiye Sultan’a verilmiştir.

Çağatay Uluçay, düzenlenen hüccetlerden Gevher Han’ın çok borçlu olduğunun anlaşıldığını ve en çok da II. Ahmed’in baş kadını Rabia Sultan’a borçlu olduğunu söyler. Bu şartlar muvacehesinde Sultan İbrahim’in kızı Gevher Han’ın mezarı üzerine böyle mütevazı bir türbenin dahi yapılmasının mümkün olamayacağı ortadadır. Yılmaz Öztuna Gevher Han Sultan’ın türbesinin değil mezarının Şehzade Camii haziresinde olduğunu belirtir. Bu nedenle türbenin Gevher Han adına yapılmış olduğu görüşü rahatlıkla elimine edilebilir


Türbenin mal edildiği ikinci isim III. Mehmed’in kızı Hatice Sultan’dır. 1590’da Manisa’da doğmuş olan Hatice Sultan 1604 yılında Mirahur Mustafa Paşa ile evlenmiştir. 1610 yılında vefat eden Mustafa Paşa’dan sonra Hatice Sultan’ın başka izdivaçlarının olup olmadığını bilmiyoruz.

Yılmaz Öztuna Mustafa Paşa’nın Hatice Sultan’ın Şehzade Camii haziresindeki türbesinde medfun olduğunu bildirir ve hepsi de küçük yaşta ölen üç çocuklarının da bu türbede medfun bulunduklarını ilave eder. Bu bilgiler muvacehesinde türbenin Hatice Sultan adına yapılmış olması muhtemel görünmektedir. Türbenin ağabeyi Şehzade Mahmud’’un türbesinin yanında kurulmuş olması da bu ihtimali güçlendirmektedir.

Hatice Sultan’a mal ettiğimiz türbenin, plan düzenlemesi ve gövde kuruluşu ile ilgili problemler, yukarıda temas ettiğimiz aidiyet probleminden daha az değildir.

Kaynak: HATİCE SULTAN TÜRBESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ, Hakkı ÖNKAL

✶ Medya